• BIST 9743.64
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 16 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 5 °C

Orman yangınlarını önleyecek sistem var kullanacak personel yok!

Orman Dairesi Müdürü'nden şok açıklama...
Orman yangınlarını önleyecek sistem var kullanacak personel yok!

Teknik personel yok, sistem kullanılamıyor: Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, Dereboyu bölgesinde kesilmesi gündem yaratan ağaçlarla ve Orman Dairesi’nin sorunlarıyla ilgili Detay Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu. Avrupa Birliği projesi olarak ülke genelinin tüm ormanlarına yangınlara karşı kurulan ve yangın büyümeden yangını tespit edebilecek sensörlü kamera izleme sisteminin teknik eleman eksikliği nedeniyle hayata geçemediğini açıklayan Karzaoğlu teknik eleman eksikliği nedeniyle 950Bin Euro’luk sistemin kullanılamadığını ifade etti.

Kesilen ağaçların devrilme tehlikesi vardı: “Yapılan başvuruya rağmen biz Dereboyu’nda ki ağaçların kesilmesine müsaade etmeseydik, yarın ilerde temel kazıldığı zaman bu ağaçlar etkilenip devrilse bu da can ve mal kaybına sebep olsaydı bunun hesabını kim verebilecekti” diyen Karzaoğlu, oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçmek için ağaçların kesimine müsaade edildiğini açıkladı

AHMET VAMIK

Her canlı gibi ağaçlarında bir yaşam ömrü olduğunu söyleyen Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, Dereboyu’nda kesilen ağaçların türü olan Kızılçam’ında yaşam ömrünün 80 ile 100 yıl arasında olduğunu ifade etti. Kesilen ağaçların yaklaşık 70 yıllık ağaçlar olduğunu ve söz konusu ağaçların sürekli yukarıya doğru büyüyüp üst kısmının ağırlaştığını söyleyen Karzaoğlu, “dere yatağına yakın olduğu için bölgenin toprağı nemli yumuşak bir toprak yapısına sahip. Yani ağaçların gelişmesi için gayet elverişli. Ağaçlar hep alttan budandığı için yıllar içerisinde ağır kütlesi yukarda kalmış bu yüzden ağaçlar yan yatmaya başlamıştı. Temel kazılmasa bile o ağaçlar tehlike arz etmeye başlamıştı. Yani bugün kesilmese 5 yıl sonra 10 yıl sonra bu ağaçların şiddetli bir rüzgardan ya da toprak kaymasından dolayı devrilme ihtimali çok yüksekti” diyerek Dereboyu bölgesinde kesilmesi gündem yaratan ağaçlarla ve Orman Dairesi’nin sorunlarıyla ilgili Detay Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.

“BEN BU KURUMA HAVADAN GELMEDİM”

“Kesilecek olan ağaçlar için bizzat ben kendim gidip yerinde inceleme yaptım. Ben 1987 yılından beridir bu mesleğin içerisindeyim. Tarım meslek Lisesi mezunuyum. Üniversite’de Orman Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 20 yıldır bu kurumun farklı kademelerinde görev aldım. Yani ben ne bu mesleğe ne de bu göreve havadan gelmedim. Bu konuda uzman biri olarak konuşuyorum. Bizim için her ağaç çok kıymetlidir çünkü bir ağacın kolay yetişmediğini çok iyi biliyoruz” diyen Cemil Karzaoğlu, ağaç kesim izinlerinin keyfi olarak verilmediğinin altını çizerek mal sahibinin ağaç kesimi için kuruma başvurduğu zaman gerekli tüm prosedürleri tamamlamış olduğunu belirtti.

AHM_0011

“AĞAÇLARIN KESİLMESİ İÇİN ÖNEMLİ ETKENLER VARDI”

Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu, Dereboyu’nda kesilen ağaçların kesilme etkenlerini şu şekilde açıkladı; “Mal sahibi inşaat iznini alıp bize başvurmuş, biz yerinde inceleme yapmışız. İstesek belki inşaatı kaydırabilirdik fakat bu ağaçlar zaten yan yatmış durumda ve 8 metre temel kazılacak. Bu ağaçların altı boşaldığında devrilmesi kaçınılmaz hale gelecekti. Bu ağaçlar ideal ömrünü tamamlamak üzereydi. Her canlı üreyip çoğalmak misyonuyla dünyaya gelir, bu ağaçların üzerinde ciddi bir kozalak popülasyonu vardı ve bu da ağacın ömrünü tamamlamak üzere olduğunun bir göstergesidir. Ülkemizde Akdeniz kabuk böceği denen zararlı haşereyle mücadele ediyoruz. Ağaçlar dal kopması gibi yaralanmalar sonucunda kendilerini tedavi etmek için sakız kusmaya başlarlar. Bu sakızın kokusu da Akdeniz kabuk böceğini cezp eden, çeken bir kokudur. Bu böcek ağacın kabuğunun içine yuvalanarak içten içe ağacı çürütüyor. Dışarıdan baktığız zaman gözle görülür bir şey yoktur fakat bu kestiğimiz ağaçlardan bir tanesinde de maalesef Akdeniz kabuk böceği vardı. Yani ağacın çürümesi kaçınılmazdı. Bunlar bir ağacın kesilmesi için bir mazeret değil ama önemli bir etkenlerdir.”

AHM_0010

“BU AĞAÇLAR DEVRİLSEYDİ SORUMLUSU BİZ OLACAKTIK”

Tüm bu etkenler bir araya geldiği zaman ağaçların kesilmesinin önünde bir engel olmadığını ifade eden Karzaoğlu, ağaçların kesilmesi için verilen izne karşılık inşaat sahibinden başka bölgeye ağaç dikmesini talep ettiklerini ve bu taleplerinin misliyle yerine getirileceğine dair söz verildiğini belirtti. “Yapılan başvuruya rağmen biz bu ağacın kesilmesine müsaade etmeseydik, yarın ilerde temel kazıldığı zaman bu ağaçlar etkilenip devrilse bu da can ve mal kaybına sebep olsaydı bunun hesabını kim verebilecekti” diyen Karzaoğlu, oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçmek için ağaçların kesimine müsaade edildiğini de sözlerine ekledi.

“ÇAM KESE BÖCEĞİNE KARŞI KALOSOMA BÖCEĞİ”

25 yılda 40 milyon fidan dikildiğini söyleyen Karzaoğlu, son yıllarda sağlıklı ormanlar elde etmeye çalıştıklarının altını çizdi. Bazı bölgelerde ormanlık alanların çok sık olduğunu ve bununda yangın tehlikesi, böcek salgını gibi etkenlere karşı ormanları tehdit ettiğini dile getiren Cemil Karzaoğlu, bunun önüne geçmek için ormanları bakımlı hale getirdiklerini ifade etti. Çam kese böceğine karşı mücadelenin de sürdüğünü belirten Karzaoğlu, çam kese böceğini yiyen parazitleri çoğaltmaya çalışarak biyolojik yöntemlerle mücadelenin sürdüğünü söyledi. Çam kese böceği kozalarının içinde toprak altında 7-8 yıl yaşayabildiğine dikkat çeken Karzaoğlu, Ormanlara, yangınların 10 katı büyüklükte zarar veren bu böceklerle mücadelede, laboratuar ortamında üretilen yararlı savaşçı böcekler kullanıldığını ifade etti. Karzaoğlu, “yararlı böcekler ormana hasar veren zararlı böcekleri yiyerek, mücadele maliyetini de düşürüyor. Eskiden ilaçlanarak ve makasla kesilerek ağaçlardan uzaklaştırılan zararlı böcekler, artık laboratuarlarda yetiştirilen yararlı böceklerin bu zararlıları yemesi ile yok ediliyor. “Kalosoma” denilen yararlı böcekler, açık araziden toplanarak laboratuvar ortamında yetiştiriliyor. Ergin hale geldiklerinde yeniden araziye salınan bu hayvanlar, zararlılar üzerinde baskı kuruyor. Besin maddesi olarak zararlı böceklerle beslenen yararlı böcekler böylece popülasyonu da dengede tutuyor” dedi.

AHM_0014

“CEZALAR ARTACAK”

Ormanlarda ağaç katliamı yapan bazı kendini bilmezler ile de mücadelenin sürdüğünü söyleyen Cemil Karzaoğlu yakalanan kişilere gerekli hukuki işlemlerin yapıldığını fakat verilen cezaların caydırıcı olmadığını dile getirdi. Önümüzdeki dönemde hukukçularla birlikte orman mevzuatının yenilenmesi için çalışma yapılacağını belirten Karzaoğlu,  “asgari ücret üzerinden tüm suç ve cezaları şekillendireceğiz. Hayvanlarına 100 tane fidan yediren çoban ile 500 tane fidan yediren çoban aynı cezayı almayacak veya kesilen ağacın yaşı ve türüne göre de cezalar artacak” dedi.

“EN BÜYÜK SORUN PERSONEL EKSİKLİĞİ”

Şu anda 53 eksik kadroyla çalıştıklarını söyleyen Karzaoğlu, ormanları denetleyecek, koruyacak orman memurlarının sayısının yeterli olmadığını kaydetti. “Mühendis, teknik eleman ve orman memuru eksikliklerimiz var. Araç filomuzun güçlü olmasına rağmen elimizdeki araçları kullanabilecek uzman personele ihtiyacımız var” diyen Karzaoğlu, tüm iş makinelerinin aktif olmasına rağmen araçları kullanacak yeterli ve uzman personel olmamasından yakındı. Karzaoğlu, “Biz pek fazla tercih edilen bir devlet dairesi değiliz çünkü emekle çalışıyoruz. Masa başı hayaliyle dairemize gelenlerde yaptığımız işi kabullenmeyerek bir fırsatını bulup başka dairelere kaçmaya çalışıyorlar. Genç personele ihtiyacımız var ki biz onları yetiştirip geleceğe hazırlayalım çünkü kurumumuzda çalışacak personelin vasıflı bilgili personel olması gerekiyor” dedi.

“ORMAN MÜHENDİSLİĞİ MEZUNLARINA İŞ GARANTİSİ VERİLMELİ”

Orman Mühendisliği bölümünü tercih eden çok kişi olmadığını kaydeden Karzaoğlu, bu bölümü tercih edenlere iş garantisi verilmesi gerektiğini ifade etti. Üniversitelerimizde Orman Mühendisliği bölümü açılması gerektiğini de dile getiren Karzaoğlu, “ormana yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Mesela bizim bugün meyvesini yediğimiz ağaçları biz dikmedik, bizim babamızda değil dedelerimiz bu ağaçları dikmiştir de biz bu ağaçları bulup meyvelerini yiyebiliyoruz” diyerek ormanların önemine dikkat çekti.

“950BİN EURO’LUK SİSTEM KULLANILAMIYOR”

Avrupa Birliği projesi olarak ülke genelinin tüm ormanlarına yangınlara karşı kurulan sensörlü kamera izleme sisteminin teknik eleman eksikliği nedeniyle hayata geçemediğini açıklayan Karzaoğlu, “16 kamera ile Lefke’den Karpaz Burnu’na kadar tüm noktaları ekran başından gözetleyebiliyorduk. Sistem hazır fakat sistemi kullanabilecek eleman yok. 2010 yılında 950.000 Euro’ya kurulan bu sistem hazır fakat bu teknolojiyi kontrol edecek personel olmadığı için sistemi kapattık ve kullanamıyoruz” diyerek kurumun en önemli sorununun personel eksikliği olduğunu vurguladı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler