Ramazan ayı özellikle yaz aylarına denk geldiğinde, bu, Norveç gibi bazı ülkelerde oruç tutanların her gün 20 saate yakın gıda ve sudan mahrum kalması anlamına geliyor.
Peki oruç tutmak sağlığı nasıl etkiler? 30 gün oruç tutan bir insanın vücudunda neler olur?
En zoru, ilk günler
İnsan bedeni, oruç tuttuğunu son öğünden 8 saat sonra kavrayabiliyor.
Yani bağırsaklar son öğünde alınan tüm besin maddelerini tamamen sindirdiği zaman.
Vücut bir sonraki aşamada enerji ihtiyacını karşılayabilmek için karaciğerdeki ve kaslardaki glikoza yöneliyor.
Glikozu tükettiğinde de bir sonraki enerji kaynağı, vücuttaki yağlar oluyor.
Yağların yakılması kilo vermemize, kolesterol seviyemizi düşürmemize ve diyabet riskini azaltmamıza yardımcı oluyor.
Öte yandan, kan şekerinin düşmesiyle vücutta halsizlik ve uyuşukluk baş gösteriyor.
Açlık seviyesinin en üste çıktığı zamanlarda baş ağrısı, mide bulantısı ve kötü ağız kokusu da semptomlara ekleniyor.
3. günden 7. güne: Su içmeye dikkat
Vücudunuz oruç tutmaya alışmaya başlıyor. Yağı tüketti ve kan şekerine dönüştürdü.
Sahur ve iftar vakitleri arasında su alımı azaldığı için vücutta terleme hızlanırken, sıvı kaybı da artıyor.
İftar ve sahur vakitlerinde öğünlerde karbonhidrat ve bazı yağların gerekli düzeyde alınması, enerji üretimi için şart.
Dengeli bir rejimle, protein, tuz ve su gibi belli besinleri almak önemli.
8. günden 15. güne: Vücut oruca alışıyor
Bedeniniz artık 3. aşamaya geçti ve vücut oruca neredeyse tamamen uyum sağladı.
İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi Hastanesi'nin Anestezi ve Yoğun Bakım Danışmanı Dr. Razeen Mahroof, bu aşamanın vücutta bazı olumlu etkileri de olduğunu söylüyor.
Mahroof, "Gündelik hayatta çok daha fazla kalorili gıda alıyoruz ve vücudumuz hastalıkları atlatmak gibi önemli görevleri yerine getiremez oluyor" diyor ve ekliyor:
"Oruç sırasında bu durum yeniden dengeleniyor. Vücut yeniden daha önemli fonksiyonlarına odaklanıyor, enfeksiyonlarla savaşması ve hastalıklardan iyileşmesi de kolaylaşıyor."
16. günden 30. güne: Detoks zamanı
Ramazan ayının 2. yarısında, kalın bağırsak, böbrek ve deri toksinlerinden arınmaya başlıyor.
Dr. Mahroof bu dönemde organların maksimum kapasitesine döndüğünü söylüyor. Hafıza ve konsantrasyon yeniden güçlenirken, enerjinin de arttığını vurguluyor.
Mahroof sözlerine şöyle devam ediyor:
"Oruç şafak vaktinden gün batımına kadar olan dönemi kapsar. Böylece arada enerji veren gıda ve sıvıları alabilme fırsatı olur. Oruç kasları korurken kişinin kilo vermesine de yardım eder.
"Ancak bedeniniz enerji için protein almaya başlarsa, ileri açlık moduna geçip kaslarınızı kullanmaya başlar. Bu en sık, günlerce ve haftalarca uzatılan oruç dönemlerinde görülür."
Oruç sağlığa faydalı mı?
Dr. Mahroof'a göre bu sorunun yanıtı "Evet" ama bir şartla:
"Oruç tutmak neyi ne zaman yediğimize odaklanmamızı sağladığı için sağlığa faydalı ama bir aylık dönemi uzatıp sürekli oruç tutulmasını önermiyoruz."
"Orucu uzatmak uzun vadede yağı enerjiye dönüştürmeyi engeller ve vücut enerji kaynağı olarak kaslarınıza yönelir. 'Açlık moduna' geçtiği zaman uzun vadede kilo vermeyi zorlaştırarak sağlığı kötü etkiler."
Ramazan döneminin dışında da oruç tutulacaksa Mahroof'un önerisi 5:2 oruç diyetini uygulamak.
Yani haftanın 5 günü sağlıklı bir şekilde beslenmek ve diğer 2 gün oruç tutmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.