• BIST 9650.49
  • Altın 2945.307
  • Dolar 34.6343
  • Euro 36.3565
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 14 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 14 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 2 °C

Osmanlıca ve Nükleer Santral

Oshan SABIRLI

Kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurmaya çalışırken, Türkiye’den bu yana doğru gelen, farklı artçı depremleri yeniden hisseder olduk. Türkiye nezle olsa buralarda biz maalesef yine yatağa düşüyoruz. Ortaya bir Osmanlıca tartışması çıktı, bu tartışma ile birlikte ülkemizde, ülkenin saygın diye atfedilen kuruluşları da bu tartışmaların göbeğine çekildi. Konu Arapça olsa gündemde bu kadar uzun uzadıya tartışılmayacaktı. Bir defa şunu iyi bilmek gerek; Osmanlıca, kendi başına bağımsız bir dil olarak tanımlanamaz. Osmanlıca bizim şu anda konuştuğumuz Türkçe’nin eski dönemlerdeki Arap alfabeleri ile yazılan şeklidir dersek yanlış olmayacaktır. Osmanlı Devletinin, Arap ve Fars kültürü ile sıkı bir etkileşim halinde olduğu yılların getirisi ile Türkçe’ye bu coğrafyalardan geçmiş sözcükler ile zengin ve bir o kadar zor bir dil şeklinde yorumlanıyor. Ülkemizde de Osmanlıca ile kaleme alınmış birçok eser birçok resmi evrak bulunuyor. Osmanlıca öğrenilip, tarihimize ışık tutacak belgelerin yeniden gün yüzüne çıkması hiç kuşkusuz geçmişe projeksiyon tutmak yönünde anlamlı olacaktır, fakat bu konuyu okulların müfredatına koyma gibi bir girişim, işgüzarlığın daniskasıdır. Konu Arapça olsa, özellikle Ortadoğu ile ilişkilerin gelişmesi ve yeni pazarların açılması mümkün olabilir. Ancak konu Osmanlıcaya gelince bu dil tüm dünyanın benimsediği, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca gibi dilleri öğrenmekle uzaktan yakından eşdeğer olamaz. *** Son günlerde araya sıkışan ve ülkemizden de çok fazla seslerin yükselmediği bir diğer konu ise Akkuyu Nükler santrali konusu. Hem adamız hem de Akdeniz için ciddi tehdit içeren bu santral sonrasında yaşanabilecek olumsuzluklar ve tartışmalar bundan sonra daha da çok gündeme gelecek. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali, Mersin ilinin Gülnar ilçesinde bulunan Akkuyu mevkiinde inşa edilecek. Bu santralin yapılacağı yer ile Girne arası yalnızca 63 mil yani 100 KM dolayında. Yaşanabilecek en küçük olumsuzlukta Kıbrıs adasında yaşayanlarda Türkiye’deki soydaşlarımız kadar zarar görme potansiyeline sahip. Akkuyu santrali, inşasının tamamlanması halinde, Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olacaktır. Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu onayladı. Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgilere göre, santral için hazırlanan ÇED raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayından geçti. Greenpeace’e göre “güvenli reaktörler bir masal” olarak tanımlanıyor. Kazalar her nükleer reaktörde olabilirken, her biri çevreye ölümcül radyoaktif serpinti yayma tehdidi de taşıyor. Bu konu gündemdeki yerini korumaya devam edecek. Biz anlaşılan bu konuları daha çok konuşacağız. Sorunsuz bir gün geçirmeniz temennisi ile.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları