Bundan bir süre önce, çok şiddetli göğüs ve sırt ağrısı şikayeti ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran Kıbrıs Türk Engelliler Derneği Başkanı Sedat Hacımehmet’in, kardiyoloji anabilim dalı uzmanlarınca gerçekleştirilen ilk tetkiklerinde kalp krizi geçirdiğinin saptanması üzerine yapılan koroner anjiyosunda, damarlarında ileri derecede tıkanıklık ve aort damarında yırtık olduğu tespit edildi.
Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç; “Hastaya Kalp Krizi Devam Ederken Uygulamak Durumunda Kaldığımız Baypas, Aort Kapak Tamiri ve Aort Yırtığı Cerrahisi, Ameliyatın Büyüklüğünü ve Riskini Daha da Artırdı.”
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Ali Önder Kılıç tarafından yapılan açıklamada, hastanın aort damarında saptanan yırtık nedeniyle ileri tetkik amaçlı çekilen tomografide, kalpten çıkan ve kalbi besleyen büyük ana damarın hemen başlangıcından, karına bölgesine kadar uzanan bir yırtık tespit edildiği bildirildi.
Genellikle kalp krizi geçiren hastaların hemen baypasa alınmadığını, krizin atlatılmasının beklendiğini, hastanın dinlendirildiğini, kalp krizini gösteren değerlerin düşme eğilimine geçtikten sonra ameliyat edildiğini hatırlatan Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç, aort damarında gelişen yırtık nedeniyle hastayı bekletme gibi bir opsiyonlarının bulunmadığını, kalp krizi devam ederken hastayı ameliyata almak zorunda kaldıklarını, bunun da operasyonun riskini daha da artırdığını söyledi.
Aort yırtığı cerrahisinin yanında, geçmişten gelen ileri derecedeki damar tıkanıklığına bağlı olarak 3 damara baypas yapıldığını ve aort kapağının tamir edildiğini ifade eden Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç, yaklaşık 5 saat süren operasyon sonrası 4 gün kalp damar cerrahisi yoğun bakım servisinde izlenen ve herhangi bir komplikasyonla karşı karşıya kalmayan hastanın, 5. gün yataklı servise alındığını bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu; “Hastanın, Sahip Olduğu Yandaş Hastalıklar Nedeniyle Hayatını Kaybetme Riski Oldukça Yüksekti.”
Hastanın göğüs duvarındaki skolyoz nedeniyle de ameliyatın büyük riskleri beraberinde getirdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu, ayrıca yürüme engelliliği nedeniyle baypas için bacaktan damar alımı açısından da operasyon sırasında zorlu bir süreç yaşandığını bildirdi. Operasyon sırasında %90 oranında kaybedilme riski bulunan bir hastayla karşı karşıya olduklarını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu; “Diseksiyon kendi başına zaten riskli bir ameliyattır. Hastanın kalp krizi ile birlikte diseksiyon yaşamış olması, bununla birlikte hastaya baypas uygulanmış olması hastanın hayatta kalma oranını çok düşürmüştü. Hasta kalp damar cerrahisinin en yüksek riskli operasyonlarından birine girmiş olmasına rağmen, hem baypas hem de aort diseksiyon ameliyatı çok başarılı geçti.” dedi.
Bu zorluktaki ameliyatlardan sonra yaşanabilecek olumsuz durumlara da değinen Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu, hastada uyanamama, felçli bir şekilde uyanma, kol bacakta hareket kusuru veya böbrek yetmezliği gibi komplikasyonların gelişebileceğini, buna karşın kalp damar hastalıkları konusunda sahip oldukları hekim deneyimi ve teknoloji donanımı sayesinde hiçbirinin yaşanmadığını söyledi.
Doç. Dr. Barçın Özcem: “Hastanın En Büyük Şansı Erken Teşhis ile Birlikte Erken Müdahalede Bulunulması Oldu.”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Barçın Özcem ise hem aort damarında iki yırtık hem de eş zamanlı olarak kalp krizi geçiren hastanın en büyük şansının, erken teşhis ile birlikte erken müdahalede bulunulması olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Barçın Özcem: “Aort Damar Yırtılması Yaşayan Hastaların Sadece Yarısı Hastaneye Ulaşabiliyor.”
Özellikle aort damarı yırtılan hastaların sadece yarısının hayatta kalarak hastaneye ulaşabildiğini söyleyen Doç. Dr. Barçın Özcem, ameliyata alınamayanların ölüm riskinin saat başı %2 oranında arttığını kaydetti. Doç. Dr. Barçın Özcem şöyle devam etti: “Hastanemize başvuran hastamız Sedat Hacımehmet’in sahip olduğu skolyoz ve buna bağlı olarak daha önce geçirmiş olduğu birçok ameliyatın getirdiği yapı değişiklikleri bizi zorlayan bir durumdu. Kalp ve damar cerrahisi ekibi olarak bu durumu göz önünde bulundurmak suretiyle işleme başladık. İşlemin başlamasıyla aortun iki yerinde yırtık olduğunu saptadık. Hastanın aortu sentetik greft ile değiştirildi. Bu işlemleri yaparken hastamızın beyin, kalp ve diğer tüm organ sistemlerini korumak amacıyla metabolizmasını ve beyin kan dolaşımını durdurmak veya mümkün oldukça çalışmasını en düşük seviyeye çekmek zorundaydık. Bu yüzden işlem sırasında hastanın vücut ısısını yirmi derecenin altına indirdik. Aort damar yırtığı yaşayan hastamız ayni zamanda kalp krizi de geçirmekteydi. Aorta yapılan işlemlerin ardından kalp krizi için de hastaya koroner baypas işlemi uyguladık. Ameliyatın ardından hastamız yoğun bakıma alındı. Yoğun bakım sürecinde hastanın skolyozu göz önünde bulundurularak ciddi boyutta solunum fizyoterapisi uygulandı. Yataklı servis sürecinde ise fizik tedavi ile desteklenerek sağlığına kavuştu.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.