Başbakan Hüseyin Özgürgün, KKTC halkının Avrupa Birliği hakkında objektif olarak bilgilendirilmesi, AB’ye ilişkin bir devlet politikası, haklarını güvence altına alacak yeni bir Avrupa Birliği vizyonu ve tüm paydaşların katılımı ile Avrupa Birliği İletişim Stratejisi geliştirilmesinin hükümetin öncelikleri arasında olduğunu vurguladı.
Özgürgün, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma kararını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, “Aralarında binlerce kardeşimizin, vatandaşımızın yaşadığı Birleşik Krallık halklarının AB’den ayrılma kararı almasını, halkların demokratik haklarının tecelli etmesi olarak saygı ile karşılıyoruz” dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in yaptığı çağrı ile cuma gün toplanan Avrupa Konseyi’nin Başkanı Donald Tusk, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AB Dönem Başkanı Hollanda Başbakanı Mark Rutte’ın, halkın kararını “saygı ancak üzüntüyle” karşıladıklarını belirterek, Birleşik Krallık’ın bir an önce 50. maddede belirtildiği şekliye üyelikten ayrılma sürecini başlatmasını bekledikleri yönündeki açıklamalarını anımsatan Özgürgün, şöyle devam etti:
“Birleşik Krallık referandum sürecinde 43 yıllık AB üyesi olan bir ülkede AB’nin üzerine inşa edildiği temel değerlerin sorgulanması, büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştur.
AB’den ayrılmak isteyenlerin ‘Türkler geliyor çıkalım’ şeklindeki, ürkütücü, aşağılayıcı, ötekileştirici ve ırkçı yaklaşımına güya karşı çıkan AB’de kalma taraftarlarının ‘Merak etmeyin 3000 yılından önce gelemezler’ karşı söylemi de bir o kadar, ürkütücü, aşağılayıcı, ötekileştirici ve ırkçıydı.
Avrupa Birliği’ni, üzerine inşa edildiği kabul edilen insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü prensipleri temelinde bir hedef olarak kabul eden KKTC halkı da bu söylemler karşısında hayal kırıklığı yaşamaktadır.”
Başbakan Özgürgün, ekonomik olarak sıkıntılar yaşamasının yanı sıra bir çağdaşlaşma projesi olarak gördükleri AB’nin son yıllarda “insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü” gibi değerler yerine, yükselen İslamofobi, göçmen karşıtlığı ve ırkçılık hareketleri ve politikalarla ilişkilendirilir ve tartışılır olduğuna işaret ederek şunları ifade etti:
“Hemen yanı başımızda GKRY’nin tüm Kıbrıs adına 2003’te elde ettiği ve 2004’te fiilen gerçekleşen AB üyeliğinin üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen, Rum komşularımızda ‘Farklılıklar İçerisinde Birlik’ şiarı yerine ırkçı, faşist söylem ve hareketlerinin yükselmesine de tanık olmaktayız. AB üyeliği GKRY halkı arasında maalesef ırkçı hareketlerin gelişmesine engel olmamıştır.
HALKIN ARZU ETTİĞİ AB…
Halkımızın arzu ettiği Avrupa Birliği, İslamofobik, ırkçı, Türk ve Türkiye karşıtı söylemlerin egemen olduğu bir Avrupa Birliği değildir.
Avrupa Birliği’ne üyeliğimiz konusu, çözümle ilişkilendirilmesi nedeniyle tartışmasız elde edebileceğimiz bir olgu olarak kabul edilirken, uzun bir süredir çeşitli yasalarımızı AB mevzuatına uyumlaştırmak için çalışmalarımız sürdürülmektedir.
KKTC halkının Avrupa Birliği hakkında objektif olarak bilgilendirilmesi, AB’ye ilişkin bir devlet politikası, haklarımızı güvence altına alacak yeni bir Avrupa Birliği vizyonu ve tüm paydaşların katılımı ile Avrupa Birliği İletişim Stratejisi geliştirilmesi hükümetimizin öncelikleri arasındadır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.