Özkızan: Kalıplaşmış İktidar Odaklarına Karşı, Kamusal Gücü Yeniden Kazanmalıyız

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celel Özkızan, Gazedda Kıbrıs’ta Gazedda’nın Gündemi programına katılarak Damla Dabis’in sorularını yanıtladı.

Kim Gelirse Gelsin Ayni Şekilde Yönetileceğiz

Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun istifasına ilişkin yöneltilen soruya karşılık Özkızan, bu ülkede 40 yılı aşkın süredir bu tarz olayların yaşandığını, bunun artık kriz veya rezillik olmadığını, bu ülkenin normali olduğunu aktardı. Her yeni gelen hükümet krizi, istikrarsızlık veya Türkiye’nin müdahalesi sürecinde şaşırmayı sürdürdükçe bunun altında yatan dinamikleri görme şansımızı kaybetmekteyiz diyen Özkızan, bu gibi durumlarda sakin kalarak, bu rezillik nasıl 40 yıl sürebilir kendimize bunu sormamız gerekmektedir dedi.

Özkızan, küçük bir alanda kendi kendileriyle hükümetçilik oynayan bir grup insanın kişisel didişmesi üzerine siyasi bir gündem kurmak yerine, bunun dışında akıp giden dinamiklere odaklanmamızın daha faydalı olabileceğini düşündüğünü, aslında bunun bizi rahatsız etmesi gerektiğini söyledi. Derdimizin birinin gidip başkasının gelmesi olmamalıdır diyen Özkızan, isimlerin değişmesi hiçbir şeyi değiştirmemektedir açıklamasını yaptı.

Çok Başarılı Yöneticiler Seçseniz De Bir Değişim Yaratılamayacaktır

Mevcut oyunun kuralları çerçevesinde çok başarılı yöneticiler seçseniz de bir değişim yaratılamayacağını dile getiren Özkızan, bu koşullarda bizim ülkemizde hükümet olmak hükmetmek anlamına değil, kavga ve mücadele anlamına gelmeli ifadelerini kullandı. Özkızan, hükümete gelecek herhangi bir siyasi partinin bize nasıl yöneteceğini değil kimlere karşı mücadele vereceğini söylemesi gerekir dedi. Sağlıkta, eğitimde, enerjide, toplu taşımada kısacası ülkenin her alanında kalıplaşmış iktidar odaklarına karşı, kamusal gücü yeniden kazanmamız gerektiğini belirtti.

Özkızan, ülkemizde geniş kesimler için ekonomi kötüye gidiyor ancak bazı gruplar için ise ekonomi çok iyiye gidiyor dedi. Özkızan, bankalar, özel üniversiteler, özel sağlık kuruluşları, inşaat şirketleri ve büyük kumarhaneli hoteller çok ciddi karlar elde ediyor ve onlar için ekonomi çok iyiye gidiyor açıklamasında bulundu. Ekonomiyi konuşurken bir bütün olarak ekonomiyi konuşmak yerine temsil ettiğinizi iddia ettiğiniz toplumsal kesimlerin adına konuşup onların taleplerini yerine getirmeniz gerektiğini düşünmekteyiz ifadelerini kullandı. “Biz, Bağımsızlık Yolu olarak bütün taleplerimizi, bu ülkedeki emekçi insanların yani özel sektör ve kamu çalışanının, kayıt dışı çalıştırılanların, küçük esnaf ve küçük işletme sahiplerinin temsil etme motivasyonuyla yapıyoruz” diyen Özkızan, geri kalan siyasi partilerin ise bu konuda net bir tavır koymadığının altını çizdi. Özkızan, ekonomi politikalarını konuşurken soyut ve genel geçer yaklaşımlarla değil, somut kesimlerin somut çıkarlarını dillendirecek şekilde, yani servet vergisi, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi, özel sektörde sendikalaşma ve her ilçeye sığınma evi gibi taleplerle siyaset yapılması gerektiğini açıkladı.

Bağımsızlık Yolu olarak meclise girmek istediklerini anlatan Özkızan, “gücümüz yeterse bizim uygun gördüğümüz koşullarda hükümetin de bir parçası olmak isteriz” dedi. “Halkın zararına icraatları yürütecek bir koalisyonun sırf bir bakanlık almak için pasif bir parçası olmayız” diyen Özkızan, elbette ele geçirdiğimiz meclis ve hükümet dahil olmak üzere her aracı da kullanmak isteriz bunun için de mücadele edeceğiz dedi.

Muhalefet Partileri Kitleleri Pasifize Etti

Bugüne kadar bütün hükümetler, siz bize oy verin biz gerisini hallederiz tavrıyla çalıştı diyen Özkızan, kitleleri politik bir sürecin parçası yapmak yerine aksine pasifize ettiler açıklamasını yaptı. Sonuca baktığımızda tabii ki hiçbir şeyi halledemediler diyen Özkızan, toplumun her kesimini örgütlemeli, mücadeleye dahil etmeliyiz ifadelerini kullandı. Özkızan, birçok parti kendi üyelerine politikalarını anlatamıyor, tabanının sahipleneceği somut politikalar üretemiyor ve bizler de kendi üyelerini eğitemeyen partilerden toplumu dönüştürmesini bekliyoruz dedi.