Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Meclis’te dün güvenoyu alan Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler –Ulusal Birlik Partisi (CTP-BG—UBP) hükümet programında yer alan maddelerin, özellikle CTP tarafından yıllardır halka sürekli vaat edilen, ancak yerine getirilmeyen unsurlar olduğuna dikkat çekti.
Programda yer verilenlerin yanısıra, çok ciddi eksiklikler de bulunduğunu belirten Özyiğit, geçici 10. maddenin kaldırılması ile eğitim ve sağlıkta tam gün uygulamasının olmadığını, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK), Sivil Savunma, KKTC Merkez Bankası başkanlarının Kıbrıslı Türkler arasından atanmasının yine yer almadığını, özel sektörde sendikalaşma ve Göç Yasası’ndaki adaletsizliklerin giderilmesi gibi konuların da teğet geçildiğini belirtti.
UBP’nin ülkedeki çarpık ve kokuşmuş düzenin kurucusu ve savunucusu olduğunu, düzeni değiştirme iddiası ile göreve gelen CTP’nin de düzene ayak uydurduğunu belirten Özyiğit, hükümetteki icraatlarına bakıldığı zaman CTP ile UBP arasında çok bir fark olmadığını kaydetti. Özyiğit, partizanlık, yandaşlara çıkar sağlama, adaletsizlik, eşitsizlik ve halktan kopuk politika izleme konularında benzeşen CTP ile UBP’nin, ekonomik paketin uygulanması ve Göç Yasası’nın kaldırılmaması konularında da aynı kulvarda yer aldıklarını anımsattı.
“12 yıldır aynı sözler”
12 yıl önce 2003 yılındaki seçimlerin ardından Mehmet Al Talat başkanlığında kurulan CTP-DP hükümetinin de şimdiki CTP-UBP hükümeti gibi ‘reform hükümeti’ olacağının söylendiğini, şimdiki gibi tarih de verilerek birçok sözler verildiğini anımsatan Özyiğit, aradan geçen 12 yılda reformlar yapılmadığı gibi, ülkedeki mevcut düzenin devam ettiğini, sorunların katlanarak arttığını, ekonomik krizin derinleştiğini kaydetti.
Yaşanan gelişmelerin ülkede ihtiyaç duyulan değişimin, hükümetlerin ve isimlerin değişmesi ile gerçekleşemeyeceğinin somut göstergesi olduğuna dikkat çeken Özyiğit, önemli olan hükümetlerin değil, zihniyetlerin değişmesi olduğunu vurguladı.
“Engel sadece DP’miydi?”
“Polisin sivile bağlanması, sivil-demokratik bir düzen kurulması, önemli yasaların değişmesi ve reformların gerçekleştirilmesinin önündeki engel DP’miydi. DP’den farkı olmayan ve bu konularda oldukça ketum bir politika izleyen UBP ile mi tüm bunlar hayata geçirilecek?” diye soran Özyiğit, bu yasaların ve verilen sözlerin yerine getirilmesi için, hükümetlerin ve isimlerin değişmesine değil, kararlı, ilkeli, cesaretli ve toplumundan kopmayan siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
“UBP ‘Hodri Meydan’ çekmişti”
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün muhalefette olduğu dönemde Göç Yasası’nın kaldırılması yönünde CTP’ye ‘Hodri Meydan’ çekerek ‘getirin onaylayalım ve bu yasayı kaldıralım’ dediğini anımsatan Özyiğit, “Şimdi iki parti de hükümette. Getirsinler yasayı kaldıralım. ‘Hodri meydan” ifadelerini kullandı.
“Gençlik ve Sporun adı bile yok”
Cemal Özyiğit, oluşturulan bakanlıklarda Gençlik ve Spor isimlerinin kullanılmamasının hem büyük bir eksiklik, hem de hata olduğunu söyledi.
Yeni hükümetin daha kuruluş aşamasında gençlik ve spora bakış açısını ortaya koyduğunu belirten Özyiğit, bu düşüncenin ayrıca, geçmiş hükümet döneminde gündeme gelen ve tartışmalara neden olan spor alanında TC’nin burada Çalışma Ofisi’nin hayata geçirileceği konusunu da yeniden tartışılır hale getireceğini ifade etti.
“Dürüst’ün icraatları endişe verici”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, toplumun sorunlarının aşılması ve ülkede gerçek anlamda değişim ve dönüşümün sağlanması için gerekli adımların atılması noktasında CTP-UBP hükümetinde bakan olarak atanan bazı kişilerin geçmiş karnelerinin kırıklarla dolu olduğunu ifade etti.
Bazı bakanların, 2 bölgeli, 2 toplumlu siyasi eşitliğe dayalı, tek egemenliği, tek uluslar arası vatandaşlığı asla kabul etmediklerini, aksine sürekli olarak Konfederal yapıdan bahsettiklerini, Eğitim Bakanlığına atanan kişinin de geçmiş bakanlık döneminin hatalarla dolu olduğunu belirten Özyiğit, “Sn. Eğitim Bakanı hatalarından ders almadığını ve aynı çizgide gideceğini daha ilk icraatında ispatlamıştır. DAÜ özelinde attığı adım ve müdahale girişimi bunun göstergesidir. Hükümet programında özerklik sözü verilen DAÜ’ye yönelik bakanın siyasi müdahalede bulunması, hükümet programına yazılanların kağıt üstünde kalacağı yönündeki endişelerin artmasına neden olmaktadır” diye konuştu.
“Takipçisi olacağız”
TDP Genel Başkanı Özyiğit, kurulan yeni hükümetin icraatlarının halk adına takipçisi olacaklarını, toplum yararına atılan adımları desteklerken, sorunların çözülmesi ve verilen sözlerin tutulması konusunda ise baskı unsuru olacaklarını kaydetti.
Artık söz dinlemekten usanan halkın, toplum yararına olumlu icraat yapmayan hükümet partilerine son 2 seçimlerde net bir şekilde mesaj verdiğini anımsatan Özyiğit, “Umarız hükümet partileri bu mesajları almışlardır. Aksi takdirde halkın cevabı bu kez çok daha ağır olacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.