Her gün yeni bir zam haberiyle uyandığımız bir dönemden geçiyoruz. Sütten hellime, gazdan benzine, sudan elektriğe kadar tüm yaşamsal ihtiyaçlarımız alım gücümüzü zorlar şekilde pahalı hale geliyor. Zamlar yetmezmiş gibi kur farkı ve faiz oranlarındaki artışlarla yükselen banka borçları ekonomik sıkıntılarımızı daha da katlanılmaz hale getiriyor.
Hükümet ise tüm bu gidişata rağmen hala sermaye lehine politikalar yürürlüğe koyarak krizin bedelini halka ödetmeye çalışmakta. Neo-liberal politikalarla eğitim ve sağlık gibi en temel haklarımız dahi paralı hale gelmişken geçim sıkıntısı yaşayan bizler bu dönemde de mağdur edilen taraf durumdayız. Kriz karşısında hükümetin tavrı böyleyken meclisteki hükümet dışı partiler ise sahte bir muhalefet anlayışıyla bu dönemden fayda çıkarmanın peşinde. Kriz var söylemleri arasında sadece sermayenin daha da güçlenmesi için önlemler konuşuluyor. Bir başka deyişle, halk olarak yoksulluğa sürüklendiğimiz bu dönemde, mecliste bizim çıkarımıza dair tek bir söz dahi söylenmiyor.
Ancak Kıbrıslı Türk halkı olarak bu kötü gidişata boyun eğmek zorunda değiliz. Ne hükümetin ne de meclis içi muhalefetin "çare yok" söylemelerini kabul edebiliriz. Bu krizi hükümet yaratmamış olsa da emekçilerin, esnafın, küçük üreticilerin çıkarları için yapılabilecek şeyler vardır. Bu yönde politikalar üretmemek hükümetin tercihidir. Bu durumu tersine çevirmek ise bizim elimizdedir. Fakat bunun için haklı olmaz yetmez. Halkın fiili tepkisi gerekmektedir.
İşte, Bağımsızlık Yolu olarak bu haklı tepkinin sokakta da kendini göstermesi için tüm gücümüzle çalışıyor ve yaşamı günden güne zorlaşan kesimlere çağrı yapıyoruz. Markette alabildikleri günden güne azalanlar, ay sonu faturalar ne kadar gelecek diye tedirgin yaşayanlar, çocuğunun okul parasını, katlanan banka borcunu nasıl ödeyeceğim diye düşünürken uykuları kaçanlar, evdeki hesabı çarşıya uymayanlar; bu çağrı sizedir.
Örgütsüz bir haklılıkla hiç bir şey kazanamayız. Gelin bizi yönetenlere ve çıkarlarını korudukları küçük patron azınlığına, çoğunluğun ve güçlünün kim olduğunu gösterelim. “Çare yok” diyerek bizi yoksulluğa sürükleyenlere, yoksulluğun kader olmadığını ve bu krizin bedelini bizim ödemeyeceğimizi haykıralım. Tüm halkımızı 26 Ekim Cuma günü, saat 19:00’da Lefkoşa Selimiye Meydanı’nda gerçekleştireceğimiz Pahalılığı Protesto Mitingi’ne çağırıyoruz. Yurtsever sanatçı Yaşar Ersoy ve Baraka Müzik Topluluğu Sol Anahtarı'nın da bizlerle birlikte olacağı mitingimizde buluşalım.
Hiçbirimiz hepimizden daha güçlü değildir!
Bağımsızlık Yolu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.