• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 2 °C

Pandemi süreci kumar bağımlılığını körükledi

Kadınlar sorunlardan kaçmak, erkekler heyecan için oynuyor!
Pandemi süreci kumar bağımlılığını körükledi

Kaygının yüksek olduğu pandemi döneminde rahatlama ihtiyacının arttığını belirten uzmanlar, bu dönemde risk algısının azalmasıyla beraber kumar bağımlılığının artışına dikkat çekiyor. Uzmanlar, kadınların sorunlardan kaçmak, erkeklerin ise daha çok heyecan arayışı için kumar oynadığını belirtiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, pandemi sürecinin tüm bağımlılıkları artırdığı gibi kumar bağımlılığını da körüklediğine dikkat çekti.

Doç. Dr. Gül Eryılmaz, kumar oynama bozukluğunun, kişinin bireysel, ailevi veya mesleki işlevselliğinin bozacak şekilde kumar oynama davranışının kontrol edilememesi ile karakterize, kalıcı ve tekrar eden istenmeyen kumar davranışları olarak tanımlandığını söyledi.

Pandemi sürecinde risk algısı azaldı

Pandemi sürecinin tüm bağımlılıkları arttırdığını belirten Doç. Dr. Gül Eryılmaz, “İnsanların dijital ortamlarda sosyalleştiği ve kaygının yüksek olduğu bu dönemde rahatlama ihtiyacı arttı. Aynı zamanda ‘Nasıl olsa hayat bir risk ölebilirim’ gibi düşünceler risk algısını ve kayıp endişesini azalttı. Bu nedenle bu süreçte kumar oynama davranışında artma olmuştur. Elimizde bununla ilgili epidemiyolojik çalışmalar yok ama bu bir klinik gözlemdir” dedi.

Kumarda genetik yatkınlık var

Kumar bağımlılığına yönelik çalışmalarda bağımlılık gelişmesinde birkaç etken olduğunun düşünüldüğünü kaydeden Doç. Dr. Gül Eryılmaz,“Bunlardan birisi genetik yatkınlık. Aile bireylerinden gelen bazı genetik faktörlerin kumar bağımlılığı için risk faktörü oluşturduğu bilinmektedir” dedi.

Kumar bağımlılığı erkeklerde daha yaygın

Kumar bağımlılığında başka pek çok risk faktörü olduğuna işaret eden Doç. Dr. Gül Eryılmaz, “Aynı zamanda çok sayıda çalışmada erkek cinsiyet, genç yaş, yaşanılan bölge, düşük sosyoekonomik durum gibi sosyodemografik özellikler ile erken yaşta kumar aktivitelerinin başlaması, psikiyatrik eş tanı olması, olumsuz çocukluk yaşantıları, kumar ve madde aile öyküsü gibi faktörler kumar bağımlılığı için risk faktörü olarak belirlenmiştir. Cinsiyet araştırmalarında kumar bağımlılığın yaşam boyu yaygınlığı erkeklerde kadınlardan daha yüksek bulunmuştur” dedi.

Bağımlılık transferi yaşanabiliyor

Bazı nörolojik hastalıklardan ya da mide küçültme operasyonlarından sonra kumar bağımlılığının ortaya çıkabildiğini belirten Doç. Dr. Gül Eryılmaz, şunları söyledi:

“İlginç şeklide Parkinson hastalığı gibi bazı nörolojik hastalıklarda ve bazı nörosistemi etkileyen ilaçlardan sonrada kumar bağımlılığı ortaya çıkmaktadır. Yine aynı şekilde günümüzde mide küçültme ameliyat yöntemleri obezite tedavisinde artan sayıda kullanılmaktadır. Cerrahi sonrasında psikiyatrik komplikasyonlar görülebilmektedir. Başarılı kilo verme ameliyatları sonrasında klinisyenler bazı hastaların aşırı yemeyi bıraktığını ve bunun yerine alkol madde ya da kumar bağımlığı gelişebileceğini bildirilmişledir. Bu fenomen bağımlılık transferi olarak adlandırılmıştır.”

Kumara başlama yaşı düştü

Kumar bağımlılığının giderek daha erken yaşlarda ortaya çıktığını aktaran Doç. Dr. Gül Eryılmaz, internetin yaygınlaşması ile birlikte kumar oynamanın kolaylaşmasının en önemli risk faktörü olduğunu belirterek “Aynı zamanda yeni dünya düzeninde yaşamın hızlanması ve ödül bağımlılığının daha artması da bu faktöre katkıda bulunmaktadır” uyarısında bulundu.

Kadınlar sorunlardan kaçmak, erkekler heyecan için oynuyor

Türkiye’de yapılan kısıtlı araştırmalarda kumar bağımlılığının yaygınlığının yaklaşık olarak yetişkinler için %0,1-2,7 arasında olduğunun bildirildiğini kaydeden Doç. Dr. Gül Eryılmaz, erkeklerde kumar bağımlılığı sorununun kadınlara oranla daha fazla olduğunu söyledi.

Kadınlarda da kumar bağımlılığı artış gösteriyor

Erkeklerde kumar sorununun daha fazla olduğuna ilişkin sebeplere de değinen Doç. Dr. Gül Eryılmaz, şunları söyledi:

“Birincisi, kadınların sosyal olarak kumar oynanan yerlere ya da kumara ulaşmalarının kısıtlılığı söylenebilir. İlginç bir şekilde, geçtiğimiz on yıl içinde, kumar oynama kadınlar için sosyal olarak kabul edilebilir hale geldi. Yarış pistleri, spor salonları ve bahis mağazaları gibi geçmiş kumar alanları daha erkeksi ve genellikle kadınlar için daha az çekici idi. Şu anda kumarhaneler, otel barları ve restoran salonları gibi kumar oynamak için daha yasal ve erişilebilir yerler var. Dolayısı ile çok sayıda bilimsel kanıt, kadınlarda kumar oynamanın artmakta olduğunu ve erkeklerin ve kadınların farklı kumar davranışlarına sahip olduklarını ve kumarla ilgili belirli zararlar yaşadıklarını göstermektedir. Diğer bir neden de yapılan çalışmaların kısıtlılığı ve metodolojik sorunlar olarak söylenebilir. Kadınlar genel olarak kaçınan yani sorunlardan kaçmak için oynarken erkeklerde daha çok heyecan arayışı ön plana geçmektedir.”

 

Kumar bağımlılığında bu belirtilere dikkat

Kumar bağımlılığının bazı belirtilerle anlaşabileceğini belirten Doç Dr. Gül Eryılmaz, bu belirtileri şöyle sıraladı:

- Sürekli kumar oynama ile ilgili zihinsel meşguliyet ve giderek artan şeklide kumar oynamaya ve zihinsel meşguliyete zaman ayırma.

- Kumar oynamayı kontrol altına alma, azaltma ya da bırakma yönünde başarısız çabalar.

- Kumar oynamak için gerekli parayı bulmak için yalan söylemeler ve yasa dışı yollara başvurma.

- Parayı, zamanı ve ilişkileri yönetememe.,

Kumar bağımlılığında uzman desteği şart

Kumar bağımlılığında kişinin ya da ailenin bu durumla ilgili mutlaka bir uzmandan psikolojik danışmanlık almalarının ilerideki sorunları önleyeceğini belirten Doç. Dr. Gül Eryılmaz, “Kişi profesyonel destek almasa da mutlaka ailelerin almaları tedavinin önemli bir basamağı olacaktır. Ailelerin tedavi sürecinde yapacaklarının ilaç, terapi kadar önemi vardır. Aileler ilk önce tükenmişlikleri için bireysel destek alsınlar. Kendilerini suçlamasınlar ve yalnız değiller. Kumar nedeniyle oluşabilecek borçları ödemesinler ve gerekirse finansal danışmanlık alsınlar. Psikolojik olarak aile dinamiklerinin ve aile iletişim örüntülerinin incelenmesi için aile terapistlerinden de yardım alabilirler” tavsiyesinde bulundu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler