Para yoksa kayıt da yok

Kamu okulları parasızdır diyen yetkililer hala daha bazı okullardan karne ve yazılma parası adı altında para alınmasının önüne geçemiyor. Eğitim Bakanlığının çıkartmış genelgesine rağmen Lapta Yavuzlar Lisesi yöneticileri, öğrenci velilerinden bağış adı altında para alınıyor. Bağış adı altında alınan paraların Lapta Kalkınma Kooperatifi’ne yatırılarak alınacak makbuzun okula getirilmesi isteniyor. Makbuz getirildikten sonra kayıtların yapılacağı belirtiliyor. Lapta Yavuzlar Lisesi Müdürü ve yetkililerinin “makbuz yoksa kayıt yok” diyerek para dayatması yaptığını dile getiren öğrenci velileri, konuyu Milli Eğitim Bakanlığı’na aktararak girişimde bulunulması talebinde bulundu. Eğitim Bakanlığının şikâyet üzerine devreye girerek okul yönetimine  “ kesinlikle para alınmayacak” uyarısı yaptığını ve ekonomik durumu iyi olmayan öğrenci velilerinin çocuklarını para ödemeden okula kayıt yapmak için harekete geçtikleri öğrenildi. Eğitim Bakanlığının uyarısına rağmen Lapta Yavuzlar Lisesi yönetiminin velilerden para talep etmeye devam ettiği öne sürülüyor. Güvenilir bir kaynak yaptığı açıklamada, bakanlığa para istendiğini ve para ödenmemesi halinde çocuklarımızın okula kaydının yapılmayacağını söyledik. Bakanlık devreye girerek kesinlikle para talep edilmeyecek denildi.  Ancak okul kayıt bölümüne geldiğimizde, bizden yine para talebinde bulunuldu. Birçok velinin elinde Lapta Kalkınma Kooperatifi makbuzu olduğunu gördük. Bazı arkadaşlarıma neden para verdiniz dediğimde ne yapalım istediler. Yoksa çocuğumuzu okula kayıt etmeyeceklerini söylediler. Mecburen istenen parayı yatırdık. İnsanlar çıkmazda zoraki olarak istenen parayı ödemek zorunda kalıyor dedi. Ayni kaynak açıklamasına devamla, Okul müdürü Naciye Denizer, yapılan şikayetler sonrasında Eğitim Bakanlığındaki görevlilerin kendisini aradığını ve tekrar uyarı yaptığını  “kesinlikle para almayacaksınız” denildiğini itiraf etti.  Ancak bazı öğretmen ve okul aile birliği üyeleri, “O zaman bakan kendi gelsin ve okulumuza para versin, para yoksa sınavlar da yapılmayacak” dediklerini öğrendik. Evimizi bu sıkıntılı günlerde zorla geçindiriyoruz. Ama parasız denilen kamu okullarında çeşitli isimler altında bizden hala daha para isteniyor. Vermediğiniz zaman çocuğunuzun kaydının yapılmayacağı şeklinde tehdit ile karşılaşıyorsunuz. Ve vermek zorunda kalıyorsunuz ifadesinde bulundu. ***** Sahibine Mesajlar Sayın Aziz Gürpınar, İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturduğunuzdan beri bakanlık içinde yaşananlar sanırım diz boyunu geçti. İçişleri Bakanlığında yaşanan kimlik suiistimalinden her halde haberiniz var. Hani Ecevit’in bu olayın üzerine gitmesi sonrasında görevinden alınarak neredeyse kapı bekçisi yapılmak istendiği olaydan bahsediyorum.  Neyse Ecevit’i bıraktık ama isterseniz şu 30'lu yaşlarına henüz girmiş olan ve kırsal bir kesimden gelerek Lefkoşa'ya yerleşen bekâr bayan ile erkeklerin, bakanlıkta sanal ortamda  cilveleşmelerinden bahsedelim.  Vallahi ben Dedikodu Kıbrıs sitesinin yalancısıyım. Dedikodu Kıbrıs sitesi  Bakanlık içerisinde, kendisine verilen görevleri yapmak yerine; erkeklere mavi boncuk dağıtarak, adeta onlarla oyun oynamaktan zevk aldığını bu hareketlerini tasvip etmeyen diğer memurlar tarafından, üst makamlara sürekli olarak şikâyet edildiğini yazıyor. Kimlik rezaleti, sanal ortamda cilveleşmeler. Sahi ama İç işleri dedikse taaaaa içlere kadar işler demedik ama. ** Sayın Doğan Şahali CTP’nin prenslerinden birisi olarak Ferdi Bey zamanında Başbakanlık Müsteşarı, Yorgancıoğlu zamanında da Sayın Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Başkanı olarak keyif sürmeye devam ettiğinizi görüyoruz. Başbakanlıkta geleni suratınız ile dövmenizden dolayı CTP’ye oldukça saldırı yapılmıştı. Şimdi Koop. Yönetim Kurulu başkanısınız ve bukez yine şikayetler var. Maşallah sizde şikayet maksıl. Bakın Ertan Namıkkemaloğlu isimli vatandaş ne diyor? Kooperatif Gaz Tesisleri tarafından satışa sunulan tüp gazların saate takılan valvit kısımlarının artık bozulduğunu , saatlerle uyuşmayan gaz valvitleri yüzünden de gidip geldikleri için kendilerinin sağlıklarının bozulduğunu dile getiriyor. Esasında dava etmek gerektiğini ama " ADALETİN DE ÖLDÜĞÜNÜ" belirten Namıkkemaloğluna Adalet ablanın öldüğünü. Adil Amcanın yoğun bakımda olduğunu ve Umut’un da tomofilin altında kaldığı için kırılmadık kemiğinin kalmadığını söyledik. Sizin gibi bürokratların sayesinde de bizim kemerde delik, midede de aş kalmadı. ** Sayın Ünver Bedevi, sahi ama sizin Avukatlara bir haller oldu. Cebi biraz para gören hemen atağa eşi dışında birisini atıyor. Kotor veya sipali (Para)mi fazla geliyor dersin? Senin gibi ailesine bağlı olmayan biraz uçkur aşağıda olanlar çapkınlıkları ile Avukatların adını da bin beşyüz feet yüksekliğe çıkartıyor. Bak Dedikodu Kıbrıs sitesi KKTC'de ünlü bir ailenin oğlu ve ayni zamanda da Mahkeme camiasının tanınmış bir Avukat olan evli beyefendi, sürekli olarak yaşamakta olduğu yasak ilişkileri yüzünden ; kendisi gibi Avukat olan bayan eşi ile boşanmanın eşiğine geldi. Alkole olan düşkünlüğü ile de bilinen Avukat Bey, çapkınlıkları yüzünden eşi tarafından defalarca terkedilip affedilmesine rağmen bu huyundan vazgeçmedi. Son olarak geçtiğimiz hafta bir akşam, iş yemeği bahanesiyle eşini evde bırakıp dışarıya çıkan Avukat Bey, Girne'de deniz kenarındaki ünlü bir Club'da yabancı uyruklu bir bayanla saatlerce eğlenirken ve sabaha karşı da mekândan bu bayanla ayrılırken görüldü deniyor. Haçlı seferleri zamanında bekaret kemerleri vardı. Acaba bu kemerleri zamana uygulayarak bazı Avukatlara da uyarlasak diyorum. Haaa sen bu işe ne dersin? ** Sayın Barış Burcu, bizim OShan’ın KKTC vatandaşı olan TC kökenli insanlarımız da AB pasaportu alacak diye bizim Kıbrıs Sözcü’de bir yayın yapalım dedik. Vay yapmaz olsaydık. Sanki birilerinin bam teline basmış gibi avaz avaz bağırmalar duymaya başladık. Vatan, Millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar kitabını kapan, bazı goygoycular Dağ Başını Duman almış marşını uzun hava makamından söylemeye başlarken, detone olduklarının farkına bile varmadılar. Si bemolden başladıkları uzun havaya do minör ile devam etmek isteyince uzun hava humus çorbasından farkı kalmadı. Sevgili Barış, acaba bu gogoycuları, senin ismin Barış mı, yoksa insanların bir arada insan gibi yaşamasını sağlayan BARIŞ’mı korkuttu. Bunlar hala daha kar tanelerinin bir birine zarar vermeden yol aldığını bile fark etmediler. İnsanları nasıl fark edecekler? ** Sayın Kemal Dürüst, Milli Eğitim Bakanı olarak dün Üniversitelere gerçekleştireceğiniz ziyaretleri kapsamında, ilk olarak British University of Nicosia’yı ziyaret ederek Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Özok, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Bıçak ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Altınay’dan oluşan heyet ile bir araya geldiğinizi gördük. Vallahi üniversiteleri ziyaret etmeniz çok yerinde bir davranış. Hele hele çiçeği burnunda pırıl pırıl bir üniversite olan British University of Nicosia’dan ziyaretlere başlamanız da moral ve motivasyon açısından çok doğru bir karar. Ancak artık şu birilerinin Borazanı olan ve otur arap kalk arap modelinin en büyük temsilciliğini yapan şu bizim YÖDAK’a da bir uğrasanız diyorum. ** Sayın Zorlu Töre tabandan gelen istek üzerine UBP Başkanlığı adaylığımı açıklayacağım dediniz. Ve bunu bir basın toplantısında açıklayacağım demişsiniz. Çok merak ettim. Basın Toplantısına nasıl geleceksiniz? Vallahi bizim Minik Kuşlar, sizin Moğol atı üzerinde, elinizde yeşil bez üzerine konulan 3 hilalli bayrak ve başınızda börg ile geleceğinizi söyledi. Kola yerine masada ‘Kımız’ olacağını belirtti. Basın toplantısında bende 8 Kurt, 4 Kurt Yavrusu ve 12 üç hilalli bayrak ile orada olacağım. Yalnız orada ‘Tanrı Türk’ü korusun diye bağırmak yerine Tanrı tüm insanlığı korusun diyeceğim. Sizce bunun bir sakıncası varmı? Varsa bir zahmet bana iletin. [caption id="attachment_92347" align="alignnone" width="650"] Günün Fotoğrafı[/caption]