El parmaklarının hareket ve hissinin sağlanmasında önemli bir rolü bulunan ve median sinir olarak isimlendirilen sinirin el bileği hizasında karpal tünel adı verilen bağ dokusu altında sıkışmasına bağlı olarak ortaya çıkan ağrılı bir durum olduğunu belirten Dr.Burak Önvural, “Sinir sıkışmaları içinde en sık görülen rahatsızlıktır. Median sinir, el bileğinin avuç içi tarafında parmakları hareket ettiren tendonlar ile birlikte karpal tünel adı verilen dar bir boşluktan geçer. Görevi başparmak, işaret parmağı ve orta parmağın iç yüzünün tamamı ile yüzük parmağının iç yüzünün dış yarısının hissetmesini sağlamaktır. Sinirin karpal tünel içinde bir şekilde uzun süreli yada tekrarlayan basınca maruz kalması karpal tünel sendromuna neden olur” diye konuştu.
Özellikle el bileğinin sürekli bükülü pozisyonda kaldığı durumlarda (daktilo, klavye kullanmak vb.) veya el ve el bileğine sürekli yük binen işlerde çalışanlarda bu rahatsızlıkların daha sık görüldüğünü ifade eden Dr.Burak Önvural, “Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Özellikle hamilelik döneminin sonlarından itibaren vücutta su tutulmasına bağlı olarak yada emzirmekte olan kadınlarda el bileğinin pozisyonuna bağlı olarak sık karşımıza çıkar. Ayrıca şeker hastalığı, romatoid artrit, hipotroidi, aşırı şişmanlık, gut gibi diğer başka problemlerin etkisiyle de ortaya çıkabilir” diye konuştu.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dr.Burak Önvural, karpal tünel sendromu belirtileri ve tedavisi konusunda ise şunları kaydetti: “Başlangıç döneminde ilk bulgular genellikle elde güçsüzlük, çabuk yorulma ve özellikle ilk üç parmakta karıncalanma hissidir. İlerleyen dönemlerde ağrı şiddetlenirken parmaklarda uyuşmaların başladığı görülür. Ağrı ve uyuşukluk hissi genellikle geceleri hastayı uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabilir. Bunun sebebi ağrıyı baskılayan hormonun geceleri vücutta en alt seviyeye inmesidir. Hasta uykudan uyanıp ellini salladığında ve bileğini hareket ettirdiğinde belirtiler azalır. Bu dönemde hastanın elinde bardak, tabak tutamayıp düşürmesi çok tipiktir.
TEDAVİSİ NEDİR?
Başlangıç döneminde el bileği hareketlerinin kısıtlanması ve alınacak antiinflamatuar ilaçlar semptomları hafifletebilir. Steroid enjeksiyonları da sinir etrafındaki şişlikleri azaltarak semptomların gerilemesine yardımcı olabilir ancak sinir kılıfına yapılma ihtimalinden ve olası zararlarından ötürü çok dikkat edilerek uygulanmalıdır. Birkaç ay süresince geçmeyen ve cerrahi dışı önlemlere rağmen devam eden karpal tünel sendromunda ameliyat gerekir. Burada geleneksel açık yöntemle, mikroskop eşliğinde yada yeni kamera yardımlı kapalı yöntemle karpal tünele ulaşılır ve tünelin çatısını oluşturan bağ tamamen kesilerek karpal tünel açılır. İlerlemiş olgularda kalınlaşmış sinir kılıfına mikroskop altında sinir gevşetmesi yapmak gerekir. Böylelikle sinir etrafındaki basınç ortadan kaldırılmış olur.
Ameliyat sonrası şikayetler hemen geçmeyebilir. Hatta ameliyat sonrası ilk ay içinde ameliyata bağlı şişlikler nedeni ile sinirdeki sıkışma devam edebilir ve bu sebeple şikayetlerde artma bile olabilir. Ancak ilk aydan sonra şikayetlerde belirgin bir azalma hissedilir. Bazı çok ağır ve geç kalınmış olgularda ameliyattan sonra şikayetler azalmakla beraber tam olarak ortadan kalkmayabilir. Hastanın sigara içmesi, yeterince beslenmemesi, mevcut şeker hastalığı olması, ileri yaşta olması gibi faktörler de cerrahi tedaviden alınacak sonucu olumsuz olarak etkileyebilir. Hastalar ameliyat öncesi beklentilerini net bir şekilde doktorlarına belirtirse sonuç her iki taraf için de daha tatmin edici olur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.