Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA), Fas Marakeş’te başlayan COP22’nin açılışı öncesi paylaştığı rapor, 2016 yılında küresel enerji piyasalarında yaşanan kilit olayları inceliyor. Rapor ayrıca yaşanmakta olan küresel değişimin çarpıcı hızını ortaya koyuyor.
Serbay Mansuroğlu’nun Birgün’de yer alan haberine göre, 2016 Yılına Bakış –Küresel Enerji Piyasasının Hızlanan Değişimini Vurgulayan Üç Trend isimli rapor, küresel enerji piyasalarında gün geçtikçe ivme kazanan değişimi ve dünya çapında yenilenebilir enerji ve temiz enerji teknolojilerine yapılan ulusal ve uluslararası yatırımların kilit verilerini inceliyor.
Rapor, aralarından İngiltere, ABD ve Kanada’nın da bulunduğu, kömürden vazgeçerek yüzünü yenilenebilir enerjiye dönen birçok ülkeyi de inceledi.
Raporda yer alan bazı önemli bulgular şu şekilde:
• Tüm göstergeler, kömüre dayalı enerji üretiminin geleceğinin sınırlı olduğuna ve kömürlü termik santral maliyetlerinin arttığına işaret ediyor.
• Finansman teşviklerinin eksikliğinin sürekliliği ve tüm dışsallıkları göz önünde bulundurulduğunda, ithal kömürle çalışan yeni termik santralların kıyaslanabilir yenilenebilir enerji teknolojilerinden önemli ölçüde daha pahalı olmaya devam edeceği aşikardır.
• Düşük karbonlu bir finans piyasasında kömür yatırımlarının devam etmesi varlıkların atıl durumda kalması riskini ve kömür madenciliğine bağımlı ulusal ekonomilerin zarara uğraması olasılığını taşımaktadır.
Önemli atılımlar
• Gelişmiş ülkeler yenilenebilir enerjide önemli atılımlar gerçekleştirmiş ve gelişmekte olan ülkelerin aynı yolu izlemeleri için cesaretlendirmiştir. Ancak bu durum, Japonya ve Avustralya gibi bazı varlıklı ülkelerin yenilenebilir enerji alanında geride kalmış olmaları yüzünden gölgelenmiştir.
Afrika’da güneş var ama bir Almanya değil
• Almanya gibi ülkelerden daha fazla güneş ışınımına sahip olmasına rağmen Afrika’da, yarısından fazlası Sahraaltı Afrika’da olmak üzere, 1.3 milyar kişinin halen elektriğe erişimi yoktur.
• Enerjiye erişimi olmayanlar için yenilenebilir enerji en öne çıkan elektrik üretim şeklidir; teknolojik gelişmeleri ve maliyet etkinliği, Bangladeş örneğinin ardından, mikro şebekeler ve konut güneş sistemlerine ilgiyi arttırmıştır.
• 2016 yılında şebeke ölçeğinde güneş enerjisi kapasitesinde önemli bir artış görülmüştür ve IRENA (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı) 2030 yılına kadar Afrika’nın 70 GW’lık kurulu güneş enerjisine sahip olacağını öngörmektedir.
Elektrik kullanımı
2016 yılı, belirli zaman dilimlerinde elektrik kullanımını yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle karşılayan ülke sayısının en yüksek olduğu yıl olmuştur.
Petrol tüketimi dibi görecek
• Elektrikli araçlarda yaşanan, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjide görülen sürekli katsal büyüme sayesinde akaryakıt tüketimi 2030 yılına kadar yakın bir gelecekte en düşük noktaya ulaşacaktır.
Kömürlü santrallarda azalma
• 2016 yılında kömürde de önemli bir gerileme kaydedildi. Kömürlü termik santral proje sayısı AB’nin toplam kömür kurulu gücü kapasitesi kadar azaldı.
•Beklenilenden daha düşük gerçekleşen talep artışıyla birlikte sıvı doğal gaz arzında görülen artışın sonucunda, yüksek olasılıkla varlıklar atıl duruma düşecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.