Pandemide İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi şehirlerde yoğun bakım servislerinde doluluğun alarm verici boyutlara geldiği açıklanmıştı. Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Ünal bu süreçte yoğun bakımlarda yaşananları ve son durumu anlattı: “Yoğun bakım doktorları ölüme alışık kişilerdir. Ama bu süreçte yaşananlar bizim bile tükenmemize neden oluyor.”
İşte Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Necmettin Ünal’ın Atilla Güner’le Akşam Postası’na yaptığı açıklamaların satırbaşları:
‘Yüzde 100 dolulukla mücadele ediyoruz’
“34 senedir Ankara Tıp Fakültesi’nin yoğun bakımında ne olup ne bittiğini az çok gözlemleyen birisiyim. İyi bir yoğun bakımdaki ölüm oranları da genellikle yüzde 25 ile yüzde 30 arasında seyreder. Sizin yoğun bakım yataklarınız sürekli yüzde 85’in üzerinde doluluk gösteriyorsa bu yönetim anlamında yoğun bakımı iyi yönetemediğinizin göstergesidir. Yüzde 85 civarındaki bir doluluk ve yüzde 15 civarındaki bir boş yatak her an gelebilecek acil ve kurtarılabilir hastalar için hazırlıklı olunduğunun göstergesidir. Kovid-19’da şuan biz o konumda değiliz. Yüzde 100 doluluklar ile gidiyoruz. Özellikle Sağlık Bakanlığı hastanelerinde sürekli yeni yatakların ve yeni servislerin açıldığı biliyoruz.
‘Yaşadıklarımız tükenmemize neden oluyor’Hiç sizin yanınızda biri öldü mü? Sizin hedefiniz iyi haber hazırlamak. Bizim görevimiz de hastayı iyileştirmek. Yoğun bakım doktorları ölüme alışık kişilerdir. Ama bu süreçte ölüm sayıları, gelen hastaları yer ve personel problemleri, yok size para vereceğiz deyip verilmemesi, ama bu süreçte yaşananlar, her gün ölmemesine gerektiğine inandığımız kişilerin ölümünü görmek tükenmemize neden oluyor.
Yoğun bakımdaki yataklar, monitörler, aletler, hastayı tek başına kurtarmıyorlar. Yoğun bakımlarda iyi bir fiziksel alt yapı ve iyi bir ekipman havuzunun olması dışında tecrübeli ve yeterli sayıda yoğun bakım çalışanının olması gerekir. Bir tek hekim değil oranın en önemli personelleri hemşirelerdir ve diğer yardımcı sağlık personelidir. Sayılarını ve konsantrasyonlarını azaltarak yoğun bakım yatağı sayısını azaltıyorsanız verilen hizmetin kalitesi de düşecektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.