Türk Dil Kurumu, ‘profesyonel’ kelimesini iki farklı anlamla açıklamış. Bir tanesinde, “(sıfat) Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse), amatör karşıtı” olarak tanımlarken TDK bir diğer anlamda “Ustalaşmış, uzmanlaşmış” şekliyle ifade ediyor. Kıbrıslı Türkler oy verme, daha doğrusu sandığa gitme konusunda profesyonel oldu desek yeridir. Siz ülkem insanı için hangi tanımı daha uygun buluyorsunuz? İlk anlamda yani, “bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan” şeklinde mi tanımlamak daha doğru, yoksa “ustalaşmış, uzmanlaşmış” tanımı mı bize daha uygun? Bunların ikisi de değil derseniz tarihe göz atmakta fayda var. Seçimin nabzını tutmaya çalışırken, “her şey seçime 3 gün kala belli olur, seçim öncesindeki gece nokta konulu” yorumları yapılıyor. Bond çantalarda dağıtılan paraların hikâyelerini duymayan yoktur. Hangi siyasi parti bunun olmadığını söylese yalancısınız demekten kendimi alamam. Para ile oy satın alındığı bir realite olarak karşımızda duruyor. Hatta bir sonuca ulaşamamış bile olsa, meclisimizde bile bununla ilgili bir komite oluşturulmuştu. Gelelim 2’inci anlama yani uzmanlaşan kimse tanımına… Uzman olmak için, çok görüp, çok geçirmek önemli. Benim ülkemde, biz onlarca seçim gördük. Neredeyse her iki yılda bir kez sandık başına gidiyoruz. Yapılan ekstra ara seçimlerde cabası. 1976 yılından 2010 yılına kadar 8 kez Cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gitmişsiz. Aslında 1995 yılında iki tur şeklinde gerçekleşen seçim ile birlikte bu sayı tam 9’a ulaşıyor. Yine 1976 ila 2013 arasında 12 kez sandık başına gitmişiz. Bu kez ise, bizi temsil edecek vekiller için sandıktaydık. 2010 yılında, gerek Cumhurbaşkanlığı görevi nedeni ile boşalan Derviş Eroğlu’nun yerine, gerekse yaşamını kaybeden UBP milletvekili Salih Miroğlu’nun yerine, Mağusa ve Lefkoşa’da da ek seçim gerçekleşmişti. 1976 ile 2010 yılları arasında ise Kıbrıslı Türkler tam 9 kez sandığın yolunu tutmuş. Burada ise 2013 yılında Lefkoşa’da Cemal Bulutoğluları’nın istifa etmesi ile gerçekleşen 1 yıllığına gerçekleşen Belediye Başkanlığı seçimini ayrı tutuyorum. Halk oylamalarına yani referandumlara baktığımızda ise yine sandık kurulmuş ve yine Kıbrıslı Türkler oy vermiş. 1975, 1985 ve 2004 yıllarında da sandık başındaydı Kıbrıs Türkü. Rakamları alt alta koyunca ben bile şaşırdım. Oyumu satmadım hiç. Sandığa gitmemeyi seçenek olarak görmedim. Seçimin içselleştiği, onlarca kez sandığa giden Kıbrıs Türk halkının sandıktan umudu kesmesi, profesyonelliğinden değil mi?
Profesyonel seçmeniz
- 14:41 - Dr. Sibel Siber: “Kardeş Ocağı Kıbrıslı Türklerin ilk sivil toplum örgütü olarak adını tarihe yazdırdı.”
- 13:16 - Medya Etik Kurulu’ndan Yeni Atamalar ve Görev Değişiklikleri
- 12:59 - Bütçe görüşmeleri komitede sürüyor
- 12:46 - İskele'de denetimler ve eğitim devam ediyor
- 12:34 - Basketbol alt liglerde sezon başlıyor
- 12:33 - Açık Pazar, Ülker Lefkoşa Maratonu dolayısıyla 30 Kasım Cumartesi kurulacak
- 12:25 - Kayıplar konusu Rum Meclisi komitesinde görüşüldü
- 12:23 - Basketbol Liginin yeni takımı Ada Spor sezonu açtı
- 12:11 - BAGEP’ten bir heyet KKTC Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret etti.
- 12:06 - Türkiye'de 6 aylık pasaport harcı 2 bin 359 TL'ye yükseldi
- 12:05 - Tufan Erhürman: CTP, tek başına iktidar hedefiyle yoldadır
- 12:03 - DP'de yaprak dökümü.. Milletvekili Hasan Tosunoğlu, Demokrat Parti’den istifa etti
- 12:02 - 170 polis memuru istihdam edilecek
- 09:41 - İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi
- 09:40 - Çavuşoğlu: Prefabrik sınıfları kullanan öğrenci ve öğretmenler şikayetçi değil
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.