• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 9 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 9 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 0 °C

Referandum engellenmek için müdahale olabilir

Taner ULUTAŞ

Değerli bir dostum ile Ortadoğu’da yaşanan dramatik olayları sıklıkla tartışmayı adet haline getirdik. Değerli dostum sohbet esnasında, bak demişti, terör olayları Avrupa ülkelerine de taşınacak. Olaylar büyütülerek bir şeyler kotarılmaya çalışılacak demişti.

Değerli dostum ile FBI’ın eski çalışanlardan Sibel Edmons’un, Türkiye ile ilgili açıklamalarını masaya yatırmayı ve kendimize göre yorumlar yapmayı adet haline getirdik.

Geçtiğimiz gün FBI eski ajanlarından Sibel Edmons’un referandum ile ilgili ilginç açıklamalarda bulunduğuna tanık olduk. Türkiye’de 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandum öncesinde, daha önce darbeyi 6 ay önceden söyleyen Sibel Edmons, AB ile ABD derin devletleri, sırf Erdoğan başkan olup tek adam olmasın diye referandum öncesinde Türkiye’de bir olay yaratacak. Bunun adına darbe mi yoksa başka bir şey mi dersiniz bak onu bilmem diyordu.

Aslında, fotoğrafın geneline baktığımız zaman, bunun hiçte yabana atılacak bir iddia olmadığını görürüz. Türkiye’de yaşanan terör olaylarından ve bombalama olaylarından sonra benzer olayların, önce İngiltere’de, geçtiğimiz günde Fransa’da yaşanması, belki herkese doğal gelebilir. Hatta Almanya’da bir kamyonun kalabalığın arasına dalıp onlarca insanı altına alması da doğal karşılanabilir. Ama AB’nin üç büyük ülkesinde yaşananlar hiçte doğal değil ve bence bazı şeylere de gebedir.

Suriye’li Mültecilerden sonra dün Afganistan’dan gelerek İran sınırından Türkiye’ye geçen 250 civarında Afgan mültecinin fol yok yumurta yokken göç etmesine kimse bizden ‘Hayırdır’ dememizi beklemesin. Ve bu göç engellenmezse sanırım giderek büyüyerek Türkiye’nin başına yeni bir bela açacak.

Neyse sadede geleyim. Ortadoğu Coğrafyasında yaşananlar ve yaşanmakta olan olaylar bize referandum öncesinde Türkiye’de sırf referandumun yapılmaması için önemli bir olayın yaşanacağını gösteriyor. Türkiye’nin, Rusya ile anlaşarak askerini Suriye’den çekeceğini açıklaması bence ABD’nin hiçte hoşuna gitmedi. YPG ve PYD’ye destek veren ABD’nin tüm ısrarlarına karşın, Erdoğan’ın her iki örgütün terör örgütü olduğunda ısrar etmesi ve özellikle Rusya ile hareket etmesi, ABD ile AB’yi oldukça rahatsız ediyor. Erdoğan’ın tek adam olarak, 16 Nisan’dan sonra başa geçecek olması da ABD ile AB’nin bazı büyük ülkelerinin sanırım kâbusu oldu.

Artık çok bilinmeyenli bir denklem olmaktan çıkan ve ABD’nin kesin parmağı olduğu artık ayan beyan belli olan 15 Temmuz darbesi bence ABD için bir deneyim oldu. Halkın yollara döküldüğünü, Erdoğan’ın Mobil iletişim ağlarını kullanarak halkı sokaklara döktüğü görüldü.

Erdoğan’ın nerede güçlü nerede zafiyeti olduğu tespit edildi. Bunlar ilgili birimler tarafından incelendi. Ve Erdoğan’ın tek adam olarak Türkiye’nin başına geçmesi halinde belki Rusya ile Suriye’de olduğu gibi yakınlaşmasını daha ileri saflara taşıyabilir korkusuna girildi.

15 Temmuz’da darbe, NATO’ya bağlı acil müdahale gücü olan Türk Askerleri ile yapılmak istendi. Darbe başarılamadı. Ancak bu kez NATO direk müdahale ile bunu yapmaya çalışabilir.

Veya ne bileyim bir iç savaş başlatma girişiminde bulunabilir. Kıbrıs’tan askerini çek dedikten sonra bunun yapılmamasını bir neden sayıp bir şekilde müdahale etme teşebbüsünde bulunabilir. ABD, Yunanistan, Güney Kıbrıs ile İngiltere’nin Akdeniz’de birlikte tatbikat yapması da birbirlerini çok sevdiklerinden kaynaklanmaz sanırım. 

Kısacası, 15 Temmuz darbesi bir uyandırma telefonudur. Erdoğan’ın tek aday olarak Türkiye’nin başına geçmesinden son derece rahatsız olan ABD ile AB ilk darbeden elde ettiği tecrübe sonrasında, 16 Nisan öncesinde Türkiye’de dramatik bir olay gerçekleştirme girişiminde bulunabilir. Ve Türkiye’de referandumun yapılmasını istemeyen bu güçler, bunu yapmak için bu süre içerisinde elinden geleni de yapacak kanaatindeyim..

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları