RHA Cenneti KKTC

Yunanistan’da, Radikal Sol İttifak (Syriza)ve bu ittifakın lideri Aleksis Çipras son günlerin konu mankenleri gibi medyanın gündeminden düşmüyor. Çipras başkanlığında kurulan yeni koalisyon hükümeti, bakanlıklardaki lüks makam araçlarını “lüzumsuz ve masraflı olduğu için satışa çıkartarak kendisi Selanik plakalı arabası ile diğer bakanlar ise motosiklet ve bisikletler ile bakanlıklarına gitmeye başladı.  Syriza ittifakının lideri ve bakanları bu kararları alırken sanırım bizde bazıları ‘enayilere’ bak demekten kendini alamıyor. KKTC olarak isimlendirdiğimiz coğrafyada ise siyasiler lüküs hayata devam ederken, 15 ailenin yanı sıra kalburüstü kesimin bir elinin baldan bir elinin de kaymaktan çıkmadığına tanık oluyoruz. RHA ve Makam arabaları cenneti konumuna gelen ülkede bazı siyasilerin artık makam aracı bile beğenmediklerini görüyoruz. Halkın kapsama alanından çıkan bu ensesi kalın, gerdanı sarkık efendilerin oy potansiyelini artırmak için birçok kesime ayrıcalıklar tanıdığı artık çok bilinmeyenli bir denklem olmaktan çıktı. Kendilerini Kaf dağının tepesinde gören ve burunlarından kıl aldırtmayan bazı efendiler her nedense ağacın ne kadar yüksek olursa olsun, yapraklarının yine de yere düştüğünü unutuyor. Günü gelince o yapraklar gibi gözden düşerek koltuktan da kalkacaklarını ve tarihin siyasi çöplüğündeki yerlerini alacaklarını hatırlamak bile istemiyorlar. RHA cenneti ülkemizde gecenin geç saatlerinde bile yollarda lingiri oynayan. Lastik cayırdatan RHA’lara rastlamak mümkün. Meclis Başkan Yardımcısının makam otosunu beğenmeyip Turizm Bakanı olduğu devirdeki Audi marka arabasını istemesi ve alması bile artık yadırganmıyor. Kendilerine 500 TL artış verirken kazana daldırdıkları kepçenin dolusunu kendi tencerelerine, tencereden damlayan damlaları da çalışana verdikleri artık bilinmeyenler arasından çıktı. Dünyanın hiçbir ülkesinde görülemeyecek bir sayıya ulaşan RHA Popülâsyonunu görmezden gelenler kemer sıkma politikasından nağmeler sunarken, 5 yıldızlı otellerde devlet kesesinden kokteyller düzenlemeleri de artık bilinenler kategorisine girmiş durumda. Cumhuru anladık. Seçim gezilerine halkı bilgilendirme kılıfını uydurarak işini yürütüyor. Başbakan’ı da Sibel Siber’in yarışı kaybetmesi halinde Nisan ayından sonra işinin çok zor olacağını bildiğinden anlayış ile karşıladık. Ama lüzumlu lüzumsuz birçok daireye tahsis edilen RHA popülâsyonun bu kadar geniş tutulmasını ve tutanın elinde kalmasını inanın hala daha anlayamadık. Lefkoşa Türk Belediyesinde bir Harmancı çıktı ve ben fazla araçları satacağım dedi. Herkes hayret etti. Belediyeyi batıracak. İş yapamayacak konuma getirecek diyenler bile oldu. Ama bakıyoruz ortaya tam aksi bir durum çıktı. Sağlık ekibinden ilaçlama ekibine kadar herkes seferber oldu. Ortaya LTB Halk Sağlığı Şube Amiri Levent Özverel isimli bir şube amiri çıktı. Sağlığa aykırı yiyecek, halkın sıkıntıya sokacak ne varsa hepsini toplattı. Restoranları denetleyerek yoldan çıkanları yola getirdi. Kısacası satılan araçlar, Lefkoşa Türk Belediyesinin çalışmalarına hiçte olumsuz olarak yansımadı. Hem para kazandırdı. Hemde işin layığı ile yapılmasını sağladı. Makam araçları cenneti olan ülkemizde siyasi erke ibret olması gereken bir örnek Harmancı yönetimindeki Lefkoşa Türk Belediyesinde yaşandı.  Daha büyük örneği ise bukez Yunanistan’da yaşanıyor. Malum nedenlerden dolayı LTB’yi örnek almak istemeyebilirsiniz. Ama arzu ederseniz gelin Başbakan dâhil bakanların makam arabalarından indiği ve RHA cennetini RHA çöplüğüme döndürmeye başladığı Yunanistan’ı örnek alın. Tabi kaba yerlerinizi yumuşacık makam arabalarının arka koltuğundan kaldırabilirseniz? Kaldırabileceğinizi sanmam. Çünkü ünlü düşünürler tembelliğin tadını bir kez aldınız mı ne kadar uğraşırsanız uğraşın sonsuza dek bırakamazsınız der. ****** Mete’ye ayıp ediyorlar KKTC’nin yetiştirdiği başarılı futbolculardan Mete Adanır hayatını kaybettiği Samsun’da anısına kapalı spor salonu yapılırken doğduğu ülkede nedense isminin verildiği Karaoğlanoğlu sahasına bakım yapılmıyor. 14 Kasım 1961, tarihinde  Limasol’da doğan, Mete Adanır,. 20 Ocak 1989, tarihinde Samsunsopor’un deplasmana gittiği Türkiye’nin Havza, ilinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti. TURNUVANIN GOL KRALI OLMUŞTU Mete Adanır, futbola ilkokul yıllarında başlamış, İlkokul 5'te Sedat Simavi İlkokulu'nun takımıyla "İngiliz ve Türk İlkokulu Futbol Müsabakaları"nda şampiyonluk yaşarken turnuvanın da gol kralı olmuştu. Lefkoşa Türk Lisesi'nde okurken, okulun futbol takımına girip, 1978'de Türkiye Liseler Futbol Birinciliği'ni kazanırken, finalde Ankara 50. Yıl Lisesi'ni 2-0 yenen takımın gollerinden birini atmıştı. FEDERASYON KUPASININ KAZANILMASINDA ETKİLİ ROL OYNAMIŞTI Daha sonra futbol hayatını  Kıbrıs'ın önemli takımlarından Doğan Türk Birliği Kulübü'nde devam ettiren Mete Adanır, 1978-79 sezonunda Akdoğan’da Doğan Türk Birliği ile Yenicami arasında oynanan Federasyon Kupası'nda birisi penaltıdan olmak üzere iki golün de sahibi olarak Kupasının kazanılmasında önemli rol oynamıştı.. İSLAM OYUNLARINA KATILAN MİLLİ TAKIMDA DA YER ALMIŞTI 1979'da üniversite için İngiltere'ye giden Adanır, Charlton Athletic ile transfer görüşmeleri yaptı. 3 Eylül 1980'de ilk kez düzenlenen "İslam Ülkeleri Spor Oyunları"nda KKTC Milli Takımı kadrosunda yer aldı. İzmir'de oynanan maçlarda Malezya'yı 2-1 yendikleri maçta bir gol, Libya ile 1-1 berabere kaldıkları maçta da bir gol atan Mete, Altay'ın dikkatini çekti. DEPLASMANA GİDERKEN HAYATINI KAYBETMİŞTİ 1980-81 sezonunda İngiliz Leyton Orient, 1981-82 sezonunda Altay, 1985-86 sezonunda ise Konyaspor'da futbol kariyerine devam eden Mete Adanır, 1987'de Tanju Çolak sonrası forvet sıkıntısı çeken Samsunspor'a transfer oldu. .Samsunspor'da oynarken, deplasman yolculuğu sırasında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti. Mete Adanır’a büyük sevgi ve sempati besleyen Samsunlular . Ölümünün 23. yılında İlkadım’da bulunan bir spor salonuna adın vererek onu ölümsüzleştirdiler. Samsun’da ismi kapalı spor salonuna verilen Mete Adanır’ın KKTC’de de ismi Karaoğlanoğlu sahasına verilirken, sahanın bakımsızlıktan dökülmesi Mete’nin anısına. saygısızlık olarak yorumlanıyor. [caption id="attachment_50596" align="alignleft" width="650"] Günün Fotoğrafı[/caption]