• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 16 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 16 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 10 °C

Rum Basını Manevraya başladı

Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in bu görevden ayrılma ihtimalinden kaynaklanan Rum müzakere heyetindeki değişiklik perspektifi başta olmak üzere, birçok nedenden dolayı Rum tarafının müzakerelerden “yorulduğu” iddia edildi.
Rum Basını Manevraya başladı

YORGUNLUK İDDİASI: Kıbrıs’ın güneyinde gerçekleşecek seçimlerin hemen ardından Kıbrıs Müzakereleri’nde oluşması beklenen hareketlenme ve liderler tarafından açıklanan yeni perspektif, propaganda oyunlarına alet edilmeye başladı. Güney Kıbrıs’ta yapılan haberlerde “Rum tarafının müzakerelerden yorulduğu” iddiasına yer veriliyor.

NEGATİF ORTAM İZLENİMİ: Kıbrıslı Rum müzakerecilerin kargaşa durumunda olduğu, tıkanıklıkların yaşandığı ve “ortak ordu” konusunda kuzey ile güneyin zıt açıklamalar yaptığı ifade edilirken, yaşanan gelişmelerin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ile uzlaşılan gayrı resmi takvimi ortadan kaldırmadığı da vurgu yapılıyor. Rum kaynaklar, bu takvim temelinde tarafların 4 başlıkta yani yönetim, mülkiyet, ekonomi ve AB başlıklarında müzakerelerinin yaz sonuna kadar tamamlanması gerektiğine de işaret ediyor.

Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’in bu görevden ayrılma ihtimalinden kaynaklanan Rum müzakere heyetindeki değişiklik perspektifi başta olmak üzere, birçok nedenden dolayı Rum tarafının müzakerelerden “yorulduğu” iddia edildi. "Yorgunluğun" ve ortaya çıkan "mızmızlanmanın" nedenleri arasında, heyet üyeleri arasındaki "eşgüdüm sorunu" ve müzakere masasındaki "zorluklar" da gösterildi. 

Haftalık Kathimerini, “Kıbrıs Rum Tarafında Müzakerelerden Yorulma İşaretleri” başlıklı haberinde, Rum tarafındaki bu durumun karakteristik örneğinin, geçen hafta ortaya atılan, iki taraf arasında, çözümden sonra ortak ordu kurulmasında anlaşmaya varıldığı meselesi olduğuna dikkat çekti.

Gazete müzakerelerde olup bitenleri yakından bilen kaynağının, ortak ordu meselesini kimlerin görüştüğü, ne zaman ve hangi şartlar altında anlaşmaya varıldığını sorduğuna ve Rum müzakere heyeti saflarında bir “karmaşa” hakim olduğuna dikkat çektiğini yazdı.

Habere göre aynı kaynak “Ortak ordu iddiasının Kıbrıs Türk liderliğince resmen yalanlanması durumun ciddiyetini, bizim tarafın icraatlarından bazılarının müzakere prosedüründe yarattığı zorlukları gösteriyor” ifadesini kullandı.

Gazete Kıbrıs müzakere prosedüründeki kısırlığın ve Rum tarafında gözlemlenmekte olan “yorgunluk işaretlerinin” BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile uzlaşılan gayrı resmi takvimi ortadan kaldırmadığını, bu takvim temelinde tarafların 4 başlıktaki (yönetim, mülkiyet, ekonomi ve AB) müzakerelerinin yaz sonuna kadar tamamlanması gerektiğini yazdı.

Gazete, Eylül’den itibaren müzakerelerin “Toprak” başta olmak üzere, geriye kalan konularda ilerlenebilmesi için bu 4 başlıktaki müzakerelerin, yakınlaşma ve anlaşmazlıklarla ilgili müzakere belgelerinin netleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Habere göre taraflar bu gayrı resmi takvime uysalar da, mülkiyetin ana ilkelerindeki anlaşmazlıklar aşılmadan müzakerelerin sonraki aşamasına geçilemeyecek çünkü Kıbrıs Türk tarafı mülkiyet ”engeli” aşılmadan toprak, güvenlik ve garantilerle ilgili özlü müzakereye girmeyecek.

Gazete bu olguların, müzakere prosedürünün önümüzdeki aylarda gerek taraflar arasındaki yakınlaşmaların gerekse varılacak yakınlaşmaların netleştirilmesi açıdan en kritik dönemde olacağını, bütün bunların Kıbrıs sorununun 2016 içerisinde kesin sonlanıp sonlanmayacağına dair gerçek perspektifleri belirleyeceğine işaret etti.

MÜLKİYET TARTIŞMALARI ALEVLENİYOR

Avrupa’nın en yoğun para akışının cereyan ettiği, Londra’nın göbeğindeki “City of London” diye bilinen iş ve finans merkezi uzmanlarının mülkiyet tazminatları için bağış beklenmemesi gerektiğine dikkat çekerek “kredi reçetesi” sunduğu bildirildi.

Fileleftheros “London City’den Fikirler… Mülkiyet Tazminatları İçin Reçete Kredi Alınması” başlıklı haberinde, “City of London” uzmanlarının 5 Mayıs’ta Ada’ya gelerek, bütün müdahillerle BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile Londra’da yaptıkları görüşmelerin devamı niteliğinde temas ve görüşmeler yaptıklarını yazdı.

Gazete uzmanların Kıbrıslı Türk ve Rum müzakereciler Nami ve Mavroyannis ile Eide’nin de katılımıyla BM ile yaptıkları temaslarda uluslararası toplumun çözümü destekleme çabasının özel sektörle –özel sektör finansmanıyla- takviye edilmesi yöntemlerini ele aldıklarını yazdı.

Uluslararası kuruluşların yaptığı araştırmaların sonucu beklendiğinden henüz müzakere edilmemiş olmasına karşın çözümün ekonomik yönünün, nihai anlaşmayı, anlaşmanın kabul veya reddedilmesini etkileyecek önemli bir unsur olduğuna işaret eden gazete, kaynağının şu sözlerinin altını çizdi:

“Mülkiyet tazminatları için finansman bulunamayacağı açıktır. Ancak piyasa kuralları temelinde verilecek kredi olabilir. Bağışçı bulunabilir ancak onlardan da önemli meblağlar beklenmemeli çünkü olgular 2004’tekinden çok farklıdır. O zaman da bağışlar küçük meblağlarla sınırlı kalmıştı.”

Gazete, gerek City uzmanlarının, gerek çözüm sonrası ekonomiyle ilgili inceleme yapan Dünya Bankası ve IMF’nin, finansman ihtiyacı ve çözüm maliyetinin, mülkiyet tazminatları kısıtlanırsa azalacağına işaret ettiklerini, bunun da mal sahibinin, malını kullanma olanağını mümkün kıldığını yazdı.

“MALİYETİN 25 MİLYAR EURO’YU AŞACAĞI TAHMİN EDİLİYOR”
Tazminat meblağının ne olacağını mülkiyetin çözüm yöntemi ve anlaşma ile netleşeceğine dikkat çeken gazete özetle şunları ekledi:

“Çözümün ertesi günü maliyeti mülkiyet tazminatları ve kurulacak yapıların (üç hükümet, parlamentolar, kamu hizmetleri, vb.) finansmanıyla ilgilidir. Maliyet büyük ölçüde iade edilecek toprağa ve mülkiyete bağlı olacak. Maliyetin 25 milyar Euro’yu aşacağı tahmin ediliyor. Kullanım kaybı eklenmiyor.

Uzmanlar çözümün ertesi gününün finanse edilme yöntemlerini analiz ederken şu sonuca vardılar: Birilerinin gelip kredi verebilmesi için bir şeyler alması lazım. Bunun mümkün olması için de mülkiyet ile finansman arasında bir bağlantı olması, yani ipotek edilebilmeleri gerek.” 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler