Fileleftheros gazetesi “Tayyip’ten Maraş’ta Cümbüş- Erdoğan’dan Arkadaşlar Kulübüyle Parti- Lefkoşa BM’ye Çıkıştı- Dışişleri Bakanlığının Spehar’a Mektubunu İfşa Ediyoruz” başlıklarıyla manşetten yer verdiği haberinde, Ankara’nın planının bölgeyi kosmopolit bir kente dönüştürmek olduğunu ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresinde hali hazırda buna dahil edilecek ekibin bulunduğunu öne sürdü.
Bunun Türkiye içinde ve dışında projeler sunulmakta olan aynı ekip olduğunu yazan gazete, Türk faaliyetlerini yakından takip etmekte olan Rum Yönetiminin ise, konu hakkında gösterdiği kayıtsızlıktan ötürü, BM’den rahatsız olmuş göründüğüne işaret etti.
Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in Maraş konusunda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektuptan 4 gün sonra, Rum Dışişleri Bakanlığının yeni gelişmeler ışığında yeniden ortaya çıktığını yazan gazete, Rum Dışişleri Bakanlığı tarafından 30 Ekim tarihinde BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’a gönderilen mektubun içeriğine yer verdi.
Gazete, Rum Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü, Büyükelçi Kornilios Korniliu tarafından kaleme alınan mektupta “Türk faaliyetlerini önlemek için BM’nin harekete geçmesi gerektiğine işaret edildiğini” iddia etti.
Gazete mektupta Spehar’a “Maraş’la ilgili BM kararlarının da hatırlatıldığını ve Türkiye’ye, kapalı bölge Maraş’ın tamamının açılmasıyla ilgili planlamasının bozulmadan devam etmesine izin verilmemesi gerektiğinin vurgulandığını” iletti.
Mektupta “UNFICYP’in bu konuda hayati bir rol oynaması gerektiğinin belirtildiği” de kaydedildi.
Gazete “Erdoğan’ın Arkadaşlarının Maraş’ta Partisi- Ankara’nın Bir Sonraki Adımları Ne- Lefkoşa’dan BM’ye Sert Mektup” başlığıyla iç sayfadan yer verdiği haberinde ise “BM’nin bu konuda ciddi sorumlulukları olduğunun açık olduğunu ve BM’nin Türkiye’yi durdurmak için hiçbir şey yapmadığını” öne sürdü.
Rum Yönetiminin ise BM’nin tutumuyla ilgili rahatsızlığını çeşitli şekillerde gösterdiğini kaydeden gazete, Korniliu’nun 30 Ekim tarihinde Spehar’a gönderdiği mektubunda, gerek UNFICYP’in rolüne, gerek de sorumluluklarına işaret ettiğini aktardı.
Gazeteye göre mektupta, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Maraş ziyareti ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Ankara ziyareti esnasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği Maraş’ta piknik konusuna işaret edilerek “bu tutumun endişe verici olduğu” da öne sürüldü.
Mektupta, Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Maraş’a yaptığı ziyarete ve Kurum’un, Türkiye’nin Maraş’taki yolların yayalar ve araçlar için açılmasıyla, çalışmalara devam etme konusundaki niyetine dair açıklamalarına atıfta bulunulduğunu da yazan gazete, Korniliu’nun ise mektupta Spehar’a “altyapı çalışmaları gerçekleştirilmesine dair niyetin, UNFICYP’in, durumun sürekli olarak yerinde takip edilmesiyle ilgili yükümlülüğüne işaret ettiğini” belirttiğini iletti.
Mektupta “UNFICYP’in, yetkisi uyarınca, bunların BM kararlarının ihlalini teşkil etmesine bağlı olarak, Türkiye’nin bölgede planladığı çalışmaların tamamlanmasını önlemek için kararlı bir şekilde eylemde bulunma konusunda açık bir yükümlülüğü bulunduğunun belirtildiği” de iddia edildi.
Rum tarafının mektupta “Türk faaliyetlerinin önlenmesi için BM’nin faaliyet üstlenmesi gerektiğini belirttiğini” yineleyen gazete, Korniliu’nun “durumu yakından takip edebilmesi ve Rum Yönetimini gerçekten neler olduğu konusunda bilgilendirebilmesi için, UNFICYP’in bölgeye tam erişimin iyileştirilmesinin sağlamasını istediğini” de ekledi.
KIBRISLI RUM MAL SAHİPLERİYLE TEMASLAR
Öte yandan Kathimerini gazetesi “Şehir Planlamacıları (Developers) Maraş’a Geliyor- Kıbrıslı Rum Mal Sahipleriyle Temaslar” başlığıyla yer verdiği bir haberinde ise, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak planlanmakta olan gayri resmi beş taraflı konferansın Ankara ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kapalı bölge Maraş’ın açılmasıyla ilgili planlarını değiştirmediğini, öte yandan Maraş’ın Kıbrıs Türk Yönetimi altında açılması planının ileriye götürülmesinin, Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden bağımsız bir şekilde ilerlediğini öne sürdü.
Habere göre “konu hakkında çok iyi bilgisi bulunan kaynaklar” ise gazeteye yaptıkları açıklamada “Maraş’ın ne Rum tarafına iade edilmesinin, ne de BM idaresi altında açılmasının söz konusu olmadığını; Maraş’ın KKTC yönetimi altında insanlığa iade edileceğini ve Ankara ile Kıbrıs Türk tarafının son kararlarını aldıkları” iddiasında bulundu.
Haberde, Maraş’ın Kıbrıs Türk Yönetimi altında açılması planının, Türkiye hükümetinden çeşitli birimlerin katılımıyla, Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden bağımsız olarak sürdüğü de kaydedildi.
Gazete “Kıbrıslı Rum Mal Sahipleriyle Temaslar” yan başlığıyla yer verdiği haberinde ise, Kıbrıs Türk tarafının kapalı bölge Maraş’ta arazisi ve mülkü olan Kıbrıslı Rum mal sahiplerine yaklaşma çabasını yoğunlaştırdığını öne sürdü.
Gazete “elindeki bilgilere dayanarak, Kıbrıs Türk tarafının perde gerisinden Maraş’ta mülkü olan Kıbrıslı Rum mal sahipleriyle temasa geçtiğini ve bunlardan bazılarının, Kıbrıs Türk Yönetimi altında açılmasının ertesi gününde, Maraş’a geri dönme konusunda istekli olduklarının görüldüğünü” ileri sürdü.
Maraş’taki mülklerini Kıbrıslı Türklere ve Türklere satmakla ilgilenen Kıbrıs Rum mal sahipleri bulunduğunu da kaydeden gazete, Türkiye emlak piyasasının Maraş’la ilgili ilgisinin kayda değer olduğunu da ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.