[caption id="attachment_24477" align="alignleft" width="100"] TANER ULUTAŞ[/caption] *Kalp ve böbrek hastası kadın Lefkoşa Hastanesinden, Mağusa Hastanesine hemşiresiz ve tek başına gönderildi. Eğitimde yaşanan sorun ve tartışmalar Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu’nun istifasına neden olurken, gelinen noktada tartışmaların daha da büyüyeceğini ve tartışmanın Sağlık Bakanlığı ile devam edeceğini gösteriyor. Eğitimden sonra en çok konuşulan konular arasına giren ‘Sağlıkta’ da sorun ve sıkıntıların sürmesi sağlığın dibe vurmasına neden oluyor. SAĞLIK DİBE VURDU Akova köyünde sakin Naziyet Aynalı’nın 22 gün yattığı Lefkoşa Devlet Hastanesinden, Mağusa Hastanesine nakli sırasında yaşananlar Aynalı ailesinin tepkisine neden olurken, sağlıkta da gelinen noktayı birkez daha gözler önüne serdi. HEM KALP HEMDE BÖBREK HASTASI Akova’da sakin Nadir Çimen yaptığı açıklamada, annem Naziyet Aynalı 22 gündür Lefkoşa’da Devlet Hastanesinde yatıyor. 22 gün önce annem hasta olmuştu. Böbrekleri iflas etmiş kalbinden de rahatsızdı. Mağusa Hastanesinde diyaliz makinesi bozuk olduğu için annem Lefkoşa’ya nakledilmişti. Lefkoşa’da diyaliz makinesine bağlanan annem Mağusa Hastanesindeki diyaliz makinesi onarılınca tekrar Mağusa’ya nakledilmek istendi dedi. LEFKOŞA’DAN MAĞUSA’YA NAKLEDİLMEK İSTENDİ Nadir Çimen açıklamasına devamla şunları kaydetti. ‘ Kalp hastası olan ve böbrekleri de iflas eden annemi Ambulans ile Mağusa Hastanesine getirilecekti. Köyümüze yakın olduğu için hem annem için hemde bizim için annemin Mağusa Hastanesine nakledilmesine bizlerde sıcak bakarak her gün Lefkoşa’ya gitmektense Mağusa’ya gitmeyi tercih de etmiştik. AMBULANS’TA HEMŞİRE DE YOKTU Kalp ve böbrek hastası annem böbrekleri iflas ettiği için içtiği haplardan rahatsız. Midesi de artık kaldırmıyor. Yaşının ve hastalıklarının getirdiği yorgunluk da var. Bu durumdaki bir insanın yanına bir refaktçi hemşire verilmesi gerekir diye biliriz. Halbuki annemi Ambulans şoförü ile yalnız gönderdiler. Bu nasıl insana önem vermedir.’ YA BAŞINA BİRŞEYGELSEYDİ? Peki şimdi kalp hastası ve böbrek yetmezliği bulunan bir yaşlı kadın yolda hasta olsaydı bu kadına kim müdahale edecekti diyen Nadir Çimen, annem yolda Mağusa’ya giderken başına bir şey gelmiş olsaydı, ben ilgilileri ve yetkilileri asla afetmezdim. Yasal yollardan onlardan hesap sorardım ifadesinde bulundu. Sayın Ramadan Kamiloğlu, Dr. Rifat Siber’in emekliye ayrılmasından sonra Başhekim olduğunuz Lefkoşa Devlet Hastanesinde sanırım işler hiçte iyi gitmiyor. Sizin soyadınızı taşıyan özel bir hastane ile birlikte diğer Özel Hastanelerin grafiği yükselirken devlet hastaneleri pike yapan uçak gibi inişe geçti. Kalp Hastası, böbrek yetmezliği olan bir kadını Lefkoşa’dan, Mağusa’ya naklederken yanına bir hemşire bile verilmemesi ve yalnız şoför ile yolculuk etmesine ne dersiniz? Sizlerin doktorluk yemini ettiğinizi bilirim ama sanırım yemin ederken bir ayağınızı yukarı kaldırmış ve yemin altından geçip gitmişti sanırım. ********** Sayın Suphi Coşkun, Şirro üzerinde çekilen ve Sosyal Medya’da gündem oluşturan resimleriniz, geçmişte hiçbirşey yapmayan. Yalnız ense ve gerdan büyüten bazı başkanları kıskandırdı. Onların homurtularını duyup duymadığını bilmiyorum ama inan onların homurtuları taaa Lefkoşa’dan duyuldu. Başkan Dip Karpaz Belediyesinde maddi sıkıntı büük ama dağ ne kadar sarp olursa olsun yolun onun üstünden aştığını unutma. Hele sizin gibi azimli birisi o yolu yaparsa hiç sıkıntı çekilmez. yola devam ****** Sayın Cemil Sarıçizmeli, KKTC ve TC yetkilileri tarafından 1 numaralı Turizm Bölgesi seçilen Bafra Bölgesindeki denizin maviden sarı ve kırmızıya dönüştüğünü gördük. Arazi içerisinde de tepeler oluşturan katı atıkların cirit attığına şahit olma şansızlığını yaşadık. Tüm bunlara karşın Turizm Bakanı Serdar Denktaş’ın Mecliste sana fırça attığını duyduk. Aman Cemil’im sakın Serdar Bey’e bir şey söylemeyeydin. Malum senin ona çıkışman ‘Hükümeti’ bozabilirdi. Bozmazmı dedin. Yok Cemil’im bozardı. Çünkü senin Başbakan öyle diyoooo!. ******** Sayın Hulusi Harper, kurmuş olduğunuz Yap – Satçılar Birliği nasıl gidiyor. İnşaat sektörünün anasına tambura, babasına da döblek çaldıran bu yöneticiler ile sanırım işiniz zor. Ama sizin Müteahhitler ile yap satçılarda da iş yok Hulusi Başkan. Bizi yönettiğini sananlar size tokatı atıyor ama siz diğer yanağınızı çevirip birde buna vur diyorsunuz. Atalarımız danışan dağı aşmış ,danışmayan yolunu şaşmış der. Siz birbirinize danışmadığınız için yolu şaşıranlardansınız. Aman dikkat edin gemi Mercan Kayalıklarına doğru yol alıyor. Güvenilir liman yerine kayalıklara bindirmeyin. ********** Sayın Tahir Gökçebel, KKTC Bakanlıklarını Elçilik yönetiyor açıklamanız çok bilinmeenli bir denklemin bir parçası değil. Bakanlarınıza fırça atan müşavirlerin varlığı da keza öyle. Peki KKTC Merkez Bankasını, Ordunuzu, Sivil Savunmanızı hatta ve hatta Tütün Fabrikanızı bile kim yönetior dersiniz? Bizlere Muhtariyet idaresi bile bırakılmayan ülkeyi KKTC For Ever diyenlermi yoksa eğilde gulle geçsin. Beni ısırmayan yılan bin yaşasın. Maksat koltuğuma zeval gelmesin diyenlermi yönetiyor? Bir zahmet söylermisiniz? Kim yönetiyor dersiniz? ******** Sayın Ramazan Korkmaz, yol ortasında tekme tokat, giriştiğiniz ve salya sümük bıraktığınız 6 aylık hamile eşiniz galiba sizden şikayetçi olmadı. Ramazan gardaş ‘Dayak Cennetten ‘ çıktı lafı kadınların eşek sudan gelinceye kadar dövülmeleri için kadınlar ile ilgili olarak söylenmedi. Kadınların birer çiçek olduğunu ve ilgi beklediklerini unutan bazı ‘Hanzo’ veya ‘Maganda’lar için söylendi sanırım. Neyse hatırlatması bizden diyelim.
GÜNÜN FOTOĞRAFI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.