Tatil yapmak zihinsel ve bedensel sağlığımız için sandığımızdan daha fazla önem taşıyor. ‘Belli dönemlerde mutlaka şehirden uzak, doğayla iç içe bir tatil planınız olsun' tavsiyesinde bulunan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, kısa süreli de olsa dinlenebilmenin sağlığa katkılarını ve tatilde dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı…
İşte araştırma sonuçları
Doğayla iç içe, toprakla uğraştığımız, gün ışığıyla uyanıp, gün batımıyla uyuduğumuz bir hayat yerine artık kaygılı, doğadan kopuk, gergin bir hayat yaşıyoruz. Birçok beyaz yakalı çalışan tatil zamanlarında bile mail cevaplıyor, iş telefonlarını açıyor. Dolayısıyla ruhen ve bedenen hızla yıpranıyoruz. Vücudumuz modern yaşamın getirdikleri ile çoğu zaman kronik strese maruz kalıyor. Tehlike anlarında hayatta kalmamızı sağlayan stres hormonları uzun süre salgılandığında ise başta kalbimiz olmak üzere tüm sağlığımızı tehdit ediyor. Bu yöndeki bilimsel çalışmaların sonuçları şöyle;
■ Haftada 55 saatten fazla çalışanların 35-40 saat çalışanlara göre felç geçirme ihtimali yüzde 35, kalp krizi geçirme ihtimali yüzde 15 daha fazla.
■ Düzenli tatile çıkan kişilerde koroner kalp hastalığından ölüm riski yüzde 37 azalıyor.
■ Yılda iki kez minimum 8 gün tatil yapanlarda depresyona girme riski daha az. Ayrıca bu kişilerin sosyal ilişkileri daha sağlıklı ve hatta boşanma oranları daha düşük.
Bu belirtileri önemseyin
Uyku vücudun kendine bir çeşit format atma dönemidir. Uyku size yetmemeye başladığında ne kadar uyursanız uyuyun kendinizi dinlenmiş hissetmiyorsanız bu tatile ihtiyacınız olduğu anlamına gelebilir. Eklem ağrıları, kramp, baş ağrısı ve kas yorgunluğu yaşıyorsanız, bu vücudunuzun iltihapla mücadele ettiğinin ve biraz dinlenmeniz gerektiğinin bir işareti olabilir. Birçok insan kendi kimliklerini işleriyle eşleştirir ve işe ara verdikleri zaman kendi kimliğini kaybedeceği korkusuna kapılır. Hatta çoğu zaman bu kaygıyı içten içe yaşar ve fark etmez. Çok uzun saatler çalışmak bu durumun bir göstergesidir. Uzun saatler çalışıyorsanız, yorgunluk, sinirlilik ve iştah değişiklikleriyle karşılaştığınız anda tatil zamanınızın geldiğini hatırlamalısınız. Konsantrasyon güçlüğü fiziksel yorgunluğun bir sonucu olabilir. Eğer zihniniz sık sık bulanıklaşıyorsa vücudunuz çok yorgundur ve mutlaka dinlenmeye ihtiyacınız vardır.
Nelere dikkat etmeliyiz?
Bazı araştırmalar uzun tatilde işten tamamen kopanların, işe döndükten sonra zorlandığını bu nedenle tatilde de zaman zaman iş e-postalarına bakmanın iyi olabileceğini gösteriyor. Bu önemli bilgi bir yana verimli bir tatil geçirmenin yolları şöyle sıralanabilir.
1- Öncelikle tatilde uyku düzeninizi çok fazla bozmayın ama işe gider gibi kurallı bir uyku düzeniniz olması da gerekmiyor. Biraz tembellik yapabilirsiniz.
2 – Mavi ekranlar yılın 365 günü artık bizimle ancak onların sadece gözlerimizde yarattığı etki değil beynimiz ve psikolojimizde de yarattığı etkilerden kurtulmak için akıllı telefon, tablet, bilgisayardan en azından tatil boyunca uzak durmaya çalışın. Bunun yerine zihninizi yormayacak bir tatil kitabı edinin.
3 – Tatil sadece sabah 07.00'de uyanıp şezlonglarda yer tutmak değildir. Canınız ne istiyorsa onu yapın. Zaten şehir hayatında yeterince acele ediyor ve koşturuyorsunuz. Tatilde yavaşlayın ve kendinizi telaşlandıracak strese sokacak formalitelerden uzak durun.
4 – Zihnin boşalması tatilin en önemli amaçlarından biridir. Doğada olmak, toprağa basmak, denizi izlemek, yeşile bakmak yani doğayla bütünleşmek insan ruhuna bilimsel olarak iyi geldiği kanıtlanmış bir durum. Her gün sadece manzarayı izleyerek bir 5 dakika hiçbir şey düşünmemeye çalışın. Hiçbir şey düşünmemek aslında oldukça zor bir eylemdir ama başarabilirseniz faydasını görürsünüz.
5 – Tatil dönüşü sendromu yaşamamak için mümkünse hemen ertesi gün işbaşı yapmayın. Eğer izniniz varsa son 1 ya da 2 günü evinizde geçirin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.