Sahibine Mesajlar 1 Nisan

Sahibine Mesajlar Sayın Mustafa Arabacıoğlu, Lefkoşa’da bazı dersanelerin salonlarında içki servisi yapılıyormuş. Bu konuda çok duyarlı olduğunuzu bilenlerdeniz.  Ayrıca çok da iyi niyetlisiniz ama bu efendilere bir zahmet ağzında bal olan arının, kuyruğundada iğnesi olduğunu hatırlatsanız diyorum.. Sayın Serdar Denktaş, parti kurmaylarını Nuh’un Gemisi’nde kampa soktuktan ve iyice dinlenmelerini sağladıktan sonra parti içi temizlik operasyonunu Mintax ile iyi becerdiniz. Şu Kıbrıs meselesi  konusundaki harita konusuna da el atsanız diyorum. Malum sizin vekillerden biri harita gösterek halka hortlak çıkacak diyormuş. Dikkat edin savaş ve faiz ile mazbatalardan usanan halk hortlak ve harita diye diye ortaya çıkan vekilnizi nedeniyle bukez Arap Sabunu ile sizin partiyi temizlemesin. Sayın Güneş Güneşoğlu, Haziran kapının arkasında geldi ve bekliyor. Belediye seçimlerinin eli kulağında. UBP’nin kasası tam takır kuru bakır olduğu için sanırım onluğu bile harcarken iyi hesap yapmak zorundasınız. Ne oldu birceğez gömü buldunuz mu? Yoksa eli açık bekleyen seçim menfaatçilerine Allah bize bizde size mi diyeceksiniz? Sayın Galip Bozalp, ne yalan söyleyeyim ben sizi UBP – DP’nin ortak adayı olmanızı beklerdim. Bu konudaki uzlaşının yapılacağını düşünüyordum. Ne oldu top ‘Barra’dan mı döndü? K.Kaymaklı’da yaptıklarınız ve kulübe kazandırdıklarınız ortada. Vallahi ne diyeyim ince bir çalım ile sizi saf dışı bırakmaları sanırım doğru bir yaklaşım değildi. Ne dersiniz? Sayın Hüseyin Avkıran Alanlı, nazlı gelin gibi yerim dar ve yenim dar demeyi artık bırakın. Çıkın ortaya ve ben Aduyum seçime de giriyorum. Bandolflaları çıkartıp çizmeleri giyiyorum deyin. Deyin ki yıllardır bileği bükülmeyen İskele Belediye Başkanı Halil Orun’un bileğini bükebileceğinize halk inansın. Yoksa gerisi fasa fiso ve hava gazı. Sayın Sümer Aygın, nihayet terlikleri çıkartıp çizmeleri giymişsiniz. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır derken, bugüne kadar da yapıp halkın hizmetine sunduğunuz tesisleri sıralamaya başlamışsınız. Sayın Başkan hayata geçirdiğiniz tesisler ile yaptığınız hizmetleri sıralamak için yirmi dört saat size kafi gelirmi? Bak başkan hariçten gazel okuyanları boş ver ve teybe bos kaset koydum  kafamı dinliyorum de ve onlara Arif Hoca’nın dediğini de.Yoksa kulak verirsen kulaksız kalacaksın haberin olsun  Sayın Bengü Şonya, DP-UG başkanı Serdar Denktaş her gittiği yerde buz dolabının fişini çektim. Kapısını da kilitledim. Buzdolabı artık çalışmıyor diyormuş. Ne oldu  partideki son gelişmelerden sonra aktif siyaset hayatınıza noktayı koyup evde varsa Angoniler ile mi praktis yapmaya başladınız. Ah Sayın Şonya, çıkışınız cesurcaydı. Ama bundan sonra size acemi desinler. Aktif siyasetten çekildiğiniz için korkak da desinler. Ama dikkat edin  rahmetli demesinler Sayın Tahsin Ertuğruloğlu, senin omuz verdiğin omuzdaşın Zorlu Töre bey köy köy gezerek çarık eskitiyormuş. Halka haritayı gösterek Ouuvvvv bakın size Beşparmak dağlarının tepesini bırakacaklar. Ne ev ne bark ne bahçe kalmayacak diyormuş.Bunları söylerkende dönüp sizin tarafa kaçamak bakış atıyormuş. Belliki sizden destek bekliyor. Sevgili Tahsin bu ülkeyi idare edemeyenlerin elinde halkın anası ağlıyor. Halkın anası ağlarken bazı siyasetçiler de geride play back yapıyor. Kısacası Nacretttin Hoca’nın dediği gibi bu şaraptan daha kötüsü yoktur. Sayın Necdet NUMAN, rahatsızlığını üzülerek öğrenmiştik. Eee sende takdir edersinki,  bu kadar sıkıntı ve strese ne demir nede çelik dayanır. Sen iyi bile dayandın. Şimdi nasıl oldun? Umarım eski sıkıntıların sona erdi. Ah be Necdet gardaş, boşuna canını bunlarnan yeme. Adamlar dört tambura beş okka. Al angonicikleri git deniz kenarına keyfine bak gardaş. Ah be Necdet İçimizdeki akıl, kiminle savaşması gerektiğini bir bilse, büyük bir kuvvet olurdu Sayın Sonay Adem, AS TV’de sabahleyin sevgili Haluk ile gene döktürdün. Siyasetçinin nasıl olması gerektiğini ve zamanında sivrileşirken, ne zaman geri adım atması gerektiğini de göstertmiş oldun. Haaa bu arada ne oldu? Belediye seçimlerinde Oktay Kayalp’a karşı yelken direği kırıldığı için hepsini indirmişsin. Eh hadi hayırlısı birlikten kuvvet doğar diyelim. Sayın Mustafa Gülcan, vallahi Gençler Birliği’nin ne zaman ne yapacağını kestirmek güç. Bir gün bakarsınız fırtına gibi eser. Bir başka gün nalı düşmüş koşu atı gibi topallayarak gider. Tam Gençler artık bu moral ile ipi göğüsler dediğimiz noktada yine sürünme moduna girer.Başkan sence bizim Gençler’e ne oluyor dersin? Futbolcular bakıyor. Yönetim bakıyor. Ama bakmakla öğrenilseydi, inekler trenlere makinist olurdu değilmi? Sayın Latif Akça son basın açıklamanızda, Güven artırıcı önlemlerde Maraş’ımızı vermek isteyenlere bir mesajımız var diyorsun. Ve güven artırıcı önlemlere dernek olarak onaylamasak da, Sertoğlunun attığı imza da bir başlangıç olabilir .her iki taraf ta karşılıklı şehirlerde maç yapsınlar diyorsunuz. Öncelikle Sertoğlu ile ilgili düşüncene katılıyorum. Ama Maraş ile ilgili düşüncene katılmıyorum. Sevgili Latif öncelikle bizim dediğin Maraş’a sen bir dernek başkanı olarak girebiliyormusun? Girebiliyorsan lütfen beni de yanında götürürümüsün? Bir Getto içerisinde yaşamak istemiyorsak, bir çıkış yolu bulmalıyız diye düşünenlerdenim. Sayın Alihan Pehlivan, Karabatak gibi bir batıp bir çıkıyorsun. Bir gün merhaba derken ertesi günü bir bakıyoruz Türkiye’den el sallıyorsun. Nisan’da hükümet bay bay diyormuş. Birden hatırıma geldi. Senin masa özlemle seni bekliyormuş. Ürün güzel olsun diye tarla sürülmeli ve ekinin ustaca ekilmesi için ustasını bekliyormuş. Eee hazırlıkları yaptınmı? Fazla bekletme de senin masanın gücüne gitmesin.   Günün Fıkrası   Politika nedir? çocuk babasina sorar: "baba politika nedir?" baba söyle der:bak oglum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim. annen parayi yönetir,öyleyse o hükümettir. deden paranin doğru idare edilip edilmedigine dikkat eder, öyleyse o da sendikadir. hizmetçi kiz ise isçi sinifidir. bizlerin ise tek hedefi vardir, senin rahatligin. dolayisiyla sen de halksin. ve altinda bezi ile yatan küçük kardesin ise gelecektir. söyle bakalim anlayabildin mi?" çocuk düsünür ve o gece babasinin anlattiklarini düsünecegini söyler. gece yarisi cocuk uyanir. çünkü kücük kardesi altini pisletmistir ve aglamaktadir. ne yapacaginı bilemeyen çocuk anne ve babasinin yatak odasina gider. annesi yalniz ve derin bir sekilde uyumaktadir, öyle ki onu uyandiramaz. hizmetçi kizin odasina gider. bakar ki >babasi hizmetçi kizla yatmaktadir. dedesi de pencereden gizlice onlari izlemektedir. hepsi öyle mesguldürler ki çocugun orada oldugunu farketmezler bile. çocuk hiçbir sey yapamadan yatagina geri döner. ertesi sabah baba çocuga kendince politikanin ne oldugunu anlatmasini ister. "evet" der çocuk, "kapitalizm" isçi sinifini kötüye kullaniyor... sendika bunu seyrediyor... bu arada hükümet uyuyor... halk ise dikkate alinmiyor... ve gelecek .. okun içinde yatiyor! iste politika budur...   Günün Sözü Bak dostum!. Körden değil, nankörden, Yüzsüzden değil İki yüzlüden, Tipi bozuktan değil Sütü bozuktan ‘KORKACAKSIN’