Sahibine Mesajlar 30 Mayıs

Sayın Sümer Aygın, Girne Festivali 1 Haziran’da start alıyormuş. Verilen bilgi kağıdında gelecek olan sanatçıları görünce dudaklarımız uçukladı. Yıldızlı Belediyeye yıldız yağdırıyormuşsun. Sertab Erener, Kıraç, Leman Sam, Volkan Konak, gibi yıldızların yanı sıra çok önemli topluluklarda sahne alıyormuş. Vallahi ne diyeyim? Gözümüzün pası silinirken kulaklarımızın kiri de gidecek. Yıldız yağmuru yağarken ortalık ışıl ışıl olacak. Hade hayırlısı. Sayın Süleyman Erol Credit West Genel Müdürü olarak Kıbrıs’ta çözüm sonrası rekabet koşullarının şimdiden oluşturulması gerek açıklamanızı ilgi ile okudum. Sayın Genel Müdür, iki bin liraların bileşik faiz ve temerrüt faizleri ile 80 bin liralara ulaştığı KKTC dışında bir ülke daha söyleyebilirmisiniz? Veya İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine  aykırı bir durum arzeden ticari borçtan dolayı insanların hapis edildiği bir başka ülkenin varlığından da söz edebilirmisiniz. Evet çözüm gelsin. Uluslar arası yasalar altına girelim. Ama sanırım siz ve sizin gibi bankalar buna uyum sağlayamayacak ve çoğu ‘BUM’ deme noktasına gelecek. Uluslar arası hukukta balı parmağı uzun olan değil hakkı olan yer. Yaaaa!. Sayın Hüdaverdi İyikal, Tapu ve Kadastro Müdürü olarak siz o koltukta iyi kalıyorsunuz da, malını istimlâk ettiğiniz kişi ve kişiler nedense İyi – kalamıyor. Adamın malını elinden aldınız. Bakanlar Kurulu kararı ile malı yerine İskele’de bir arazi verecektiniz. Ama Bakanlar (aslında bakıp duranlar halktır) Kurulu kararına rağmen siz kılınızı bile kımıldatmıyorsunuz. Neymiş verilecek mal 3 kuruş daha pahalıymış. O zaman adamın malını istimlâk etmeyin be annem.  İnsanlara bir naz bir cilve pozdan geçilmiyor. Deveye de cilve yap demişler dokuz dükkan yıkmış. Bizimkilerine de bir koltuk vermişler memleketi yakmış. Sayın Cenk Şeren, baktın pabuç pahalı kolları sıvadın ve yola revan oldun diyeceğim ama inan senin oralarda bal yapmaz belediye başkanlarını görünce pabucun hiçte pahalı olmadığını görüyorum. Sevgili Cenk sizin oralarda pabuç yerine kırmızı mayolar pahalı olmuş diyorlar. Malum birileri kırmızı mayocuğunu giyip ‘Angonicikleri’ alıp deniz kenarında kumdan evler ve havuz yapacakmış. Eh hade hayırlısı nihayet iadesiz pul koyup koltuktakini postalıyormuşsun. Hayırlısı diyelim. Sayın Metin Ertop, eşofmanları giymiş, spor ayakkabılarını ayağına çekmiş ve yola revan olmuşsun. Önce Zümrüt gibi köyden başlayıp, Güzel bir Yurt gezisi yapayım demişsin. Eski futbolcu olduğundan sende kondisyon çok. Spordan geldiğin için dizel makine gibi ısındıkça daha çok yol alıyorsun. Sevgili Metin, dikkat et çıktığın yolda sana acemidir ama deneyelim desinler. Yapar mı acaba da desinler. Ama dikkat et günün sonunda bir şeyler yap ki sana rahmetli demesinler Sayın Olsan Oran Geçitkale Belediye Başkan adayı olarak nihayet seni görme şansını elde ettik. Mutlu Meserya Mutlu belde için çalışmak güzelde bu mutluluğu halk ile birlikte yaşamak için elindeki o güzelim projeleri de hayata geçirmen gerekir. Sevgili Olsan ben pencereye baktığım zaman varsa camdaki kiri. Pencereden baktığım zaman da bahçede varsa ısırgan otlarını yoksa gülleri görürüm. Maşallah senin bahçe güller ile dolu ama sen bunları sergileyemiyorsun.Nasıl ki, bağ çapa, tarlada sapan isterse, siyaset arenası da görsellik ister. Bu nedenle çıkında sakladığın projeleri bir bir ortaya dök. Yoksa lastik ekris yaparsa tomofil yolda kalacak bilesin. Sayın Hasan Öztaş, Geçitkale Belediye Başkan Adayı olarak, Geçitkale yıldızına kavuşacak diyorsun. Aman hocam sen yıldızmızı mıldızı boş ver. Yıldız takanları bu gözler çok gördü. Yıldız takan belediyelerin birçoğu dereye lağımı boca ederken, ağaçları da kökünden sökerek yeşili yok etti. Sen cek, cak yerine yapma sözü verdiklerini yaptıktan sonra yıldızı takmaya bak.   Önce bağa bak üzüm olsun. Sonra yemeye gözün olsun hocam. Sayın Şahap Aşıkoğlu, Yenidüzen Muhabiri Meltem Sonay’ın haberinde Girne’de 35 dönümlük sahil şeridinin satılık olduğunu öğrendik. İnternet gazetesinde yayınlanan haberde Girne’de bulunan 35 dönümlük arazi için yüzde 75 oranında teşvik primi de verilebileceği yazılı. Peki hani sahil şeridi halkın malıydı. Satılmaz, devredilmez ve denizden 100 metre geriye inşaat yapılabilirdi. Ben 35 dönümlük arazinin kime ait olduğunu tahmin ediyorum. Bilmiyorum diyorsunuz ama isterseniz size söyleyeyim. Yalnız öğrendikten sonra da bir şey yapamayacaksınız. Ne dersiniz? Sayın Kutlay Erk, CTP-BG Genel Sekreteri olarak yaptığınız açıklamada Cumhurbaşkanı Eroğlu için ‘Umutsuz vaka’ diyorsunuz. Halkın bir bölümüne göre bu iddianız doğru olabilir. Ancak CTP’de özellikle CTP’nin sermaye kesiminde öyle umutsuz vakalar var ki, Eroğlu onların yanında sütten çıkmış ak kaşık gibi kalır. Bu kesim halkın refahını değil, kendi refahını ve cukkasını düşünür. O güzelim görüş ve duruşuna hayran olduğumuz CTP’yi CTP olmaktan çıkartan ve ucubeye dönüştüren bir kısım umutsuz vaka için ne diyeceksiniz? Sayın Erk doğru duran hür yaşar, doğru durmayan zor yaşar. Ve bu söz en çok partiler için geçerlidir. Sayın Zeki Çeler, bu defa işleri yalnız koltuk işgal etmek olan bazı milletvekillerini ‘Çelemedin’ be abim. Ne pijama giyerek Mecliste sabahlasan. Nede pijamalar ile Meclisin kapısında yatsan bu vekillerin akıllarını çelemen. Adamlar seçim zamanları halkın aklını çelmek için olmadık vaatlerde bulunur. Günü gelince de sıçan deliğini bin altına satın alarak ortadan kaybolur. UBP gelir değiştir modasına uyan halk değiştirir ve CTP’yi getirir. Sonra o değiştir modası yine hortlar. Sandığa giden halk Allah Kerim der ama Kerim’in kuyusunun derin olduğunu ve inince 5 sene çıkamayacağını düşünmez. Birde fasulyenin yahnisi gider gelir aynisi derler ama bu defa fasulyenin dibi fena tuttu. Gara gavurma oldu. Yanık kokusu da caba be abim. ***** Taşlamalar Bindik bir seçim alametine gidiyoruz ülkece felakete Borç harç, mazbata, faiz derken çıkamıyoruz selamete Partiler seçim heyecanı yaşıyor, bukez birinci parti bizik dendi Vaatlerden oluşan uçurtma gökte değil yerlerde sürüklendi   Adaylar doğuştan yetenekliyim beni seçin uçarsınız diyor Yeteneğimi körletmeyin sürünür ağlarsınız diye de ekliyor   Vallahi ne diyeyim aday olmadan fidan gibi delikanlıydı, Ülkenin halini gördükten sonra  hayretten büyük şok yaşadı   30 yaşındaki prematüre bebekte Parti başkanları hatip oldu Zeytin yağı ile graso kara borsaya düşüp ortadan kayboldu   Kadın hakları yoktur, kadın hatları vardır diye düşünürler Peki insana onurunu kaybettiren bu koltuk için ne söylerler   Ekonomi sınıfta kalmış kimi umrunda önemli olan katılmakmış Halk 10 kırık notu olan karneyi arıyor bulunca çöpe atacakmış   Meclisin Teybine boş kaset koydum kafamı dinliyorum Bunlar gazel okumaya başlayınca saçlarımı yoluyorum   Sayın vekiller bilmemek ayıp değil yeter ki çaktırmayın dedim Koltuğu kaybettiklerini ama onurlarını kaybetmemelerini öğütledim   Parti başkanları ile vekiller, yarışa çıktı ‘Dürüstlük’ sürünüyor Yağdanlıklar Semazenler gibi etrafta durmadan  dönüyor .   Kadınlar basit şeylerden hoşlanırlarmış Mesela; erkeklerden Mecliste halkçı dışarıda palavracılara oy vermesin Allah’ını seven   Ne ettiysek kurtulmadık bu efendilere bulaşan Yes Sir virüsünden Ciğercinin kedisi gibi tekme yemekten anamız ağladı işte bu yüzden ***** Ruhuna Fatiha demesinler Sayın Kadri Fellahoğlu, son günlerde Japonya’dan Japon yapıştırıcısı getirdiğinizi ve konuşanın ağzına sürmeye başladığınızı öğrendik. Bence Japon yapıştırıcısı yerine bir ZİP alsaydınız ve gak deyince kapatıp guk deyince birazcık açsaydınız çok daha iyi olurdu sanırım. Çok konuştuğu ve ağzındaki zip bir türlü kapanmadığı için Deniz’i disipline havale ettikten sonra bir zamanlar Bozat üstünde ‘Yalın kılıç’ sallayan birisini daha disiplinin dişlilerinin arasına vermişsin. Deniz’den sonra Mustafa Yalınkaya’nın disipline verilmesi sanırım ipi olabildiğince gerecek. Finişe doğru son sürat giden bir atın finişe 29 metre kalan son düzlükte gemine asılmak bence doğru değil. Ya at gemi azıya alırsa ve asıldığınız dizginlere kulak vermezse ne olacak? Vallahi bırak acemi desinler. Sustu da desinler. Ama son düzlükte attan düşerek hakkın rahmetine kavuştu. Ruhuna Fatiha demesinler. ***** Günün Fıkrası UÇAKTA BEŞ KİŞİ Pilotun kendisi, Michael Jordan, Bill Gates, Dalai Lama ve bir hippi. Oldukça yüksek bir irtifada uçarlarken, uçağın motorları birdenbire bozulmuş ve uçak hızla düşmeye başlamış. Pilot büyük bir telaşla yolcuların yanına gelmiş: - "Beyler, size bir iyi bir de kötü haberim var. Kötü haber şu; biraz sonra yere çakılacagız. İyi haber ise; dört tane paraşütümüz var ve biri bende!" deyip paraşütü ile uçaktan atlamış. Michael Jordan hemen ayağa fırlayarak: - "Beyler, biliyorsunuz ben dünyanın en büyük sporcusuyum ve dünyanın benim gibi insanlara ihtiyacı var." demiş ve bir paraşüt kapıp uçaktan atlamış. Derken, Bill Gates de hemen ayağa fırlamış: - "Beyler, biliyorsunuz ben de dünyanın en zeki adamıyım ve dünyanın benim gibi zeki insanlara ihtiyacı var." demiş ve o da bir paraşüt kapıp atlamış. Dalai Lama ve hippi birbirlerine bakmışlar. Dalai Lama: - "Evlat, ben oldukça verimli ve bereketli bir yaşantı geçirdim, gerçek aydınlığı buldum. Oysa senin önünde uzun ve güzel bir hayat var. Paraşütü al ve atla, kendini kurtar." demiş. Hippi gülmüş: - "Endişelenme dede, dünyanın en zeki adamı az önce benim sırt çantamla atladı!" ***** Günün Sözü Ey Efendiler Sorgulamayan insan CAHİLDİR. Sorgulatmayan ise ZALİM Mustafa Kemal Atatürk *****