Hey Sen!
Bazı şeyleri söylemenin, duymanın ya da kabul etmenin ne kadar acı bir şey olduğunu biliyor musun?
Mesela sevdalı olduğun ülkene “İşgalci” denmesini duymak nasıl bir acıdır biliyor musun?
Bunu söyleyenlerin, bu söylemi ne 1974 de buraya gelerek kendilerini kurtaran minnet duydukları askere ne de şu an Türkiye’de yaşayan halka söylemediklerini biliyorum ama acıtıyor işte.
Aslında ben de biliyorum bu öfkenin 1980 sonrası gelişen siyasete olduğunu.
Gümrük Birliği’ne girebilmek için Adanın kuzeyinden vazgeçip Rum tarafına tek başına AB’ye girme şansı tanıyan Tansu Çiller’e, yine Tansu Çiller gibi ABD’nin isteklerini yerine getirme uğruna Kıbrıs’ın kuzeyine ekonomik ambargolara göz yuman ve hatta Kıbrıs’ın Kuzeyindeki üretimi bitirmek için kolları sıvayan Turgut Özal ve Mesut Yılmaz gibi siyasilere olduğunu ben de biliyorum.
Hatta bu öfkenin AKP iktidarının, buraya taşıdığı nüfus ile, Merkez bankasını ele geçirişi ve diğer yandan yasama ve Yürütme organlarını idare etmeye kalkışı sebebiyle isyana dönüştüğünü de biliyorum.
Biliyorum ama yine de siyasetin yarattığı bu durumdan dolayı ülkeme “işgalci” denmesi yüreğimi kanatıyor.
İşin acı yanı gazetenin birisinde KKTC de olan TC elçiliğinin , kendi ülkesinde demokrasi ve özgürlük için yürüyen insanlara karşı “Türkiye’ye destek mitingi” yapmaları için bazı örgütleri topladığını okumam.
Ve kendi kendime düşünüyorum , eğer bu yazılanlar doğru ise ben hangi argümanla çıkacağım ülkeme “işgalci” diyenlerin karşısına.
Bir ülkede bulunan başka bir ülkenin büyük elçisi kime karşı adam topluyor?
Bu ülkedeki insanlar Türkiye’nin düşmanı mı ki “Türkiye’ye destek mitingi” yapılmaya gerek duyuluyor?
Ya da KKTC’ye gelip şiddet eğilimi gösterip sağa sola tehditler savuranlar Türkiye demek mi ki, bu şiddete karşı yürüyüş düzenleyenler “Türkiye düşmanı” olarak kabul edilip misilleme miting düşünülüyor?
Umarım ki bu haber doğru değildir.
Yoksa bir elçiliğin böyle bir şey yapmaya kalkışması hangi kelime ile açıklanabilir?
Böyle bir şey doğruysa nasıl savunurum ülkemin işgalci olmadığını?
Hadi söyle bana.
Evet Sen!
Hani çözüm isteyenler, demokrasi için yürüyenler “hain” ya da “Rumcu” diye itham ediliyor ya, hiç düşündün mü bu insanlar neden çözüm istiyor ya da neden yağmura, çamura rağmen sokaklarda yürüyor diye?
Hiç düşündün mü Kıbrıslı Türkü ile buraya yerleşip burayı vatan bilmiş Türkiyelisi ile on binlerce kişi neden Annan Planı döneminde sokağa döküldü diye?
1974 de kendisini kurtaran orduya ve Türkiye’ye minnet duyan bir halk, kurtulup refaha erdiyse neden Kıbrıs’ta bir çözüm istiyor, ya da gün geçtikçe neden bu barış yani çözüm isteği çoğalıyor hiç düşündün mü?
Bu halk aman aman Rumlar ile yaşayalım da ne olursa olsun sevdalısı mı?
Bu halkın rahatı yerinde de rahatını bozma niyetinde mi?
Mutlu bir yuvayı kim bozmak ister?
İstemez elbet…
Ama bu halk üretiminin bitirilmesinden, Türkiye’ye vesayetten, taşınan nüfusa karşın verilen paranın hesabının sorulmasından, Dini’nin, dilinin, milliyetinin sorgulanmasından, her fırsatta önüne gelen tarafından aşağılanıp hakaret edilmesinden, “1974 harekatının” “biz sizi kurtardık” diyerek çıkar uğruna kullanılmasından, TC Hükümetlerinin aleni bir şekilde kimin işe alınacağına kadar iç işlerine karışmasından, kendi polisinin kendisini koruma yetkisinin olmayışından, bunlara karşı çıktığında da “nankör” ya da “hain, Rumcu” diye aşağılanıp etiketlenmekten , ülkesinde AKP şubelerinin ve ülkü ocaklarının açılıp kendilerine hakaret edip, şiddete baş vurmalarından bıktı artık.
En çok da seslerini bastırmak için getirilen ve bu ülkenin hoş görüsüne uymayan sahte seslerden bıktı.
Bu halk boğuluyor artık.
Anlıyor musun BO ĞU LU YOR!!!
Bu halk, içinde bulunduğu yaratılan bu durumdan kurtulmak istediği için Kıbrıs’ta bir çözüm yani barış istiyor.
Eğer bu gün bu halka “Rumcu” ya da “hain” deniyorsa onları bu duruma iten özellikle son dönemde AKP Hükümetinin buradaki baskılarıdır.
Bundan kurtulmak için çözüm istiyor.
Ve ben, bu karanlık zihniyetlerin yarattığı baskılardan dolayı ülkeme “işgalci” denmesini istemiyorum.
Çünkü benim ülkem, halkı ile, coğrafyası ile ve geçmişi ile çok güzel bir ülke.
Çünkü benim ülkemin mayasında laiklik, hoş görü ve medeniyet var.
Çünkü benim ülkem Atatürk’ün ülkesidir.
Hey Sen!
Şunu iyi bil ki; ben Kıbrıs’a olan aşkımdan ve Türkiye’ye olan sevdamdan hepsinden öte insanca yaşama olan inancımdan dolayı hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de bu karanlık zihniyete karşı verilen var oluş mücadelesinde yoldaşlarımla omuz omuza olacağım.
Ha buna “hainlik” diyorsan eğer yaz beni de elindeki “hainler listesinin” en başına.
“Hain” olmayı kabul ederim ama ben ülkeme “işgalci” dedirtmem…..
SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUP…
- 20:37 - Az nüfus, az gürültü: Yavaş turizm için Avrupa'nın en huzurlu bölgeleri
- 19:53 - Ölümle Neticelenen Trafik Kazası
- 19:20 - Mısır’da ‘mezar içinde mezar’: Altın dilli yeni mumyalar bulundu
- 18:38 - Pazartesi-Salı'ya dikkat... Sağanak yağmur geliyor!
- 18:19 - Bahçeli: Kudüs’ün fethi de yakın
- 18:17 - Almanya’da aşırı sağcı AfD, AB’den ayrılmayı vadediyor: ‘Dexit’
- 18:11 - Hakan Fidan Şam’da; HTŞ lideri Colani ile görüştü
- 18:10 - BM araçları ve UNFICYP mensupları ara bölgede kaldı
- 18:09 - Rapor edilen 348 sürücünün 19’u alkollü araç kullanmaktan ceza aldı
- 18:09 - Üstel: Küçükbaş hayvan varlığımızın arttırılması amacıyla 250 milyon liralık kredi paketi oluşturuldu
- 18:05 - Neofitu’ya göre “tek çatı altında iki ev” tarzında bir çözüm bulunmaya çalışılacak
- 13:59 - Kıbrıs’tan Azerbaycan’a Mevlâna Köprüsü!
- 13:15 - ARUCAD ANKA Masa Tenisinde Şampiyon
- 13:15 - İki Eğitim Devi Güçlerini Birleştirdi!
- 13:13 - DP'de yaprak dökümü.. 533 kişi istifa etti!
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.