Şayet bir mağarada yaşamıyorsanız, sakal bırakmanın tekrardan moda haline geldiğini (en azından İngiltere'de ve Amerika'da) fark etmişsinizdir. Psikologlara göre bu olgu “Bu adamlar acaba birbirlerini mi taklit ediyor?”, “Sakal bir erkeğin çekiciliğine ne gibi bir etkide bulunuyor?" ve "Erkeği daha mı maço gösteriyor?” gibi birbiriyle bağlantılı birkaç soruyu akıllara getirmektedir. Yazımızın bu gibi soruları cevaplamaya yardımcı olacağını umuyoruz.
Sakallar Erkekleri Daha Çekici Gösterir! (Göstermediği Zamanlar Hariç)
Etkili bir teoriye göre erkeklerin sakalları, tavus kuşunun kuyruğu gibi, birer dekordur ve bu onları, özellikle karşı cins için, daha çekici kılmaktadır. Ne var ki sakallı erkeklerin daha çekici olup olmadıkları üzerine yapılan araştırmalar hala çelişkilidir.
R. J. Pellegrini'nin erkek yüzlerini değerlendiren lisans öğrencileriyle yaptığı 1973 senesine ait çalışmasında bulduğu üzere sakallı erkekler daha erkeksi, olgun, baskın, öz güvenli, cesur, özgür, boyun eğmez, çalışkan ve yaşlı nitelendirilmenin yanı sıra daha iyi görünümlü olarak değerlendirilmiştir. Bu sonuçları 70’lerin kıllı modasına bağlamış olabilirsiniz fakat Dixon ve Rantala’nın 2016'da Archives of Sexual Behaviour adlı dergide yayımlanmış daha yakın tarihli araştırmaları, internet üzerinden çalışmaya dahil olan yüzlerce kadının, sakalın miktarına bakmaksızın, istikrarlı bir şekilde sakallı erkekleri temiz tıraşlı akranlarına göre cinsel açıdan daha çekici olarak değerlendirdiklerini [puanladıklarını] ortaya çıkarmıştır.
Erkek okuyucularımız tıraş bıçaklarını çöpe atmadan önce dikkate almalılar ki Wogalter ve Hosie’nin 1991’de yaptığı ve puanlamayı lisans öğrencilerinin gerçekleştirdiği bir diğer çalışma, temiz tıraşlı erkeklerin sakallılardan “daha genç, daha çekici ve daha sosyal” olarak görüldüğünü ortaya koymuştur. 2016'da yayımlanan bir başka makalede de (Saxton, Mackey, McCarty ve Neave, 2016) “sakal bırakmanın çekicilik puanlamaları üzerinde belirli bir etkisinin bulunmadığı” sonucuna varılmıştır.
Sakal Zirvesine Ulaşmış Olabiliriz!
Büyük ihtimalle bu karışık bulguların ortaya çıkmasındaki bir neden de bugün olduğu gibi sakallar popülerken sakallı bir erkeğin artık kalabalıktan ayırt edilemez hale gelmesidir. 2014'te Janif, Brooks ve Dixson adlı araştırmacılar bu fikri test etmişlerdir. Katılımcılara ya birçok sakallı erkek fotoğrafı, ya birçok temiz tıraşlı erkek fotoğrafı ya da bunların karışımlarını içeren fotoğrafları gösterdikten sonra, onlardan, bir grup sakallı ve sakalsız erkeğin çekiciliğine puan vermelerini istemişlerdir.
Öne çıkan bulgu şöyle olmuştur: Temiz tıraşlı erkeklerden oluşan bir arka plan bağlamı verildiğinde katılımcılar, sakallı erkekleri daha çekici olarak değerlendirmiştir. Bu bulgu, sakalların bir erkeği akranlarından ayırt edici hale getirdiği zaman çekiciliği artırdığı fikrini desteklemektedir. Ayrıca bu sonuç saç uzunluğunun, favorilerin ve sakalların zirveye ulaşana kadar popülerlikte ve uzunlukta artış gösterip sonra düşüşe geçmek şeklindeki aynı döngüsel modeli takip ettiğini gösteren tarihsel araştırmaları da tamamlamaktadır. Bütün bunlar araştırmacıların şu sıralar “sakal zirvesine” (Milman, 2014) yaklaşmış olabileceğimizi öne sürmesine yol açmıştır.
Sakallı Erkekler Daha Maço Durur!
Erkeklerin sakallarına dair rakip evrimsel bir teorinin öne sürdüğüne göre sakal, kadınları cezbetmekten ziyade, sahibinin daha saldırgan ve baskın gözükmesini sağladığı için diğer erkekleri korkutmakla ilgilidir. Bu alandaki bulgular ise daha istikrarlıdır. Örnek olarak, kültürler arası bir çalışmaya göre (Dixson, Vasey, 2012) Yeni Zelanda’daki Avrupalı kadınlar ve Samoa’daki Polinezyalı kadınlar sakallı erkeklerin yüzlerini daha çekici olarak değil, daha yaşlı ve yüksek sosyal statü sahibi olarak puanlamışlardır. Ayrıca sakallı erkekler saldırgan bir yüz ifadesi takındığında, aynısını yapan temiz tıraşlı erkeklere göre, daha saldırgan olarak algılanmışlardır.
Buna benzer şekilde başka bir çalışma da (Saxton, MAckey, McCarty, Neave, 2015) sakallı erkeklerin daha baskın olarak algılandığını göstermiştir. İlaveten, erkeklerin sakallarını rekabet etmek için kullandığı fikriyle uyumlu olan bir başka makalenin (Baber, 2001) bulguları da şu yöndeydi: Tarihsel olarak bakıldığında, eş için rekabet halinde olan erkeklerin sayıca çok olduğu dönemlerde bıyık daha sık görülmekteydi.
Bazı tartışmalı araştırmaların (Oldmeadow ve Dixson, 2016) bulgularına göre ise Amerika'daki ve Hindistan’daki cinsiyetçi tavırlara sahip erkeklerin sakallı olmaya eğilimli olduğu görülmüştür. Bu da bu erkeklerin kendi hakimiyetlerini vurgulamak için sakal bıraktıkları fikriyle uyumludur. Ne var ki bu yorumu eleştirenler tarafından İsveçli bir örneklem üzerinden yapılan bir araştırmada aynı sonuçlar ortaya çıkmamıştır (Hellmer ve Stenson, 2016).
Benzer bir şekilde, feministlerin sakallı erkeklere oy verme olasılıklarının daha düşük olduğu, çünkü büyük ihtimalle onları aşırı erkeksi ve kadına karşı şiddeti desteklemeye daha yatkın olarak gördükleri öne sürüldü (Herrick, Mendez ve Pryor, 2010).
Sakal Bir Erkeğin Görünüşünü Başka Nasıl Etkiler?
Yer yer kırlaşmış keçi sakalı olan orta yaşlı bir erkek gibi, bu konudaki bulgular da bulanıktır. Sakallı hipsterların duymaktan memnun olacağı üzere Bakmazian (2014), yine üniversite öğrencilerinin puanlamalarıyla, sakallı erkeklerin daha güvenilir olarak değerlendirildiklerini bulmuştur. Benzer şekilde, iş alımlarında görev yapan kişilere iş başvurusu yapan erkeklerin mürekkep çizimlerini göstererek yürütülen başka bir çalışma (Reed ve Blunk, 1990) sakallı erkeklerin sadece daha çekici değil aynı zamanda daha yetkili göründüklerini de ortaya çıkarmıştır. LinkedIn profil fotoğrafları üzerinden yapılan bir çalışmanın da (van der Land ve Muntiga, 2014) gösterdiği üzere, sakallı erkekler daha tecrübe sahibi olarak algılanıyorlar. Bu arada aynı araştırmacılar gözlüklerin kadınlar için aynı imaj artırıcı faydası olduğunu da bulmuşlardır (van der Land, Willemsen ve Unkel, 2015).
Sakallılar için iyi bir haber daha - bu sefer iş bağlamının dışından geliyor. 2013’ten bir çalışma hem erkeklerin hem kadınların kaba sakallı erkekleri temiz tıraşlı ve hafif sakallı akranlarından daha iyi birer baba adayı olarak algıladıklarını bulmuştur. Bu, yukarıdaki baskın/maço temamızla uyuşuyor olabilir, belki de insanlar sakallı erkeklerin daha iyi babalar olacaklarını varsayıyorlardır. Buna sebep olarak, sakallı erkeklerin daha erkeksi ve statü sahibi olduğunu, böylece daha iyi koruyan ve aile geçindiren kimseler olacaklarını düşünüyor olabilirler.
Fakat tam da siz sakal bırakmanın güvenli olduğunu düşünürken New Jersey’den gelen bir çalışma jilet sever tarafın yüzünü güldürüyor. İşte bu, kesinlikle sakal sahiplerinin tüylerini diken diken edecektir: Araştırmacılar katılımcılardan bir davadaki jüri üyeleri gibi davranmalarını isteyip onlara bir sakallı bir de tıraşlı erkeğin fotoğraflarını gösterdiler. Katılımcılardan hangi adamın tecavüzden dava edildiğini hangisinin kafa yaralanması nedeniyle şikayetçi olduğunu düşündüklerini söylemeleri istenmiş ve %78’i sakallı adamı tecavüzcü olarak seçmiştir. Üstüne üstlük, bir takip çalışmasında araştırmacılar yüzlerce katılımcıdan bir suçlu yüzü çizmelerini istemiş ve bu çizimlerin %82’si sakallı bir erkek içermiştir.
Bu suçla ilişkili bulgular ilk başta tuhaf gözükebilir - özellikle sakal sahibi olmanın iş başvurusunda yetkili gözükmek gibi olumlu çağrışımları düşünüldüğünde. Ancak belki de hepsi, sakalların erkekleri daha erkeksi ve baskın göstermesi gerçeği yüzündendir ve bu özellikler farklı bağlamlarda farklı çağrışımlara sahip olabilir. Örnek olarak erkek doktorunuzun sakallı olduğunu görmek onu daha tecrübeli ve uzman gösterebilirken bir suç şüphelisinin sakallı olduğunu görmek onu daha saldırgan ve tehdit edici gösterebilir. Yeri gelmişken, çocuklardan “bir bilim insanı” çizmelerini isteyen bir araştırma (Finson, 2010), onların sıklıkla sakallı bir erkek çizdiğini bulmuştur.
Sakalların olumsuz varsayımlar uyandırdığı gözüken bir başka bağlam için 2013 tarihli başka bir araştırmaya (Magnini, Baker ve Karande, 2013) göz atalım. Bu çalışmada katılımcılardan, bir otelin karşılama masasında çalıştığı söylenen erkeklerin fotoğraflarına bakıp onların bu iş için ne kadar güven verici ve yetkili olabileceklerini değerlendirmeleri istenmiştir. Sakallı beyaz erkekler temiz tıraşlı akranlarından daha kötü puanlamalar almışlardır fakat aynı bulgular Afro-Amerikan erkekleri için geçerli olmamıştır. Bu gerçek, araştırmacıları “Özel koşullar hariç otel firmaları çalışanlarına sakal bırakmak için izin vermemelidir.” tavsiyesini vermeye itmiştir.
Son olarak bu araştırma derlemesi, belki de daha erkeksi hissetmek için, sizi sakal bırakmaya kışkırtıyorsa, nasıl duracağını görmek için ilk başta sahte bir sakal takmayı deneyebilirsiniz. Douglas R. Wood’un 1986’da yaptığı bir çalışma erkek lisans öğrencilerinin sadece uygun renkte bir sahte sakal takarak daha erkeksi hissettiklerini ve bu hissin bir bandanayı haydut tarzında taktıkları zaman hissettiklerinden daha fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır. Araştırmacılar şöyle söylemişlerdir:
Bir insan, birkaç fiziksel özellik temelinde, başka bir insana dair yüksek detaylı ve basmakalıp izlenimler edinmeye yatkındır -ki sakalların da güçlü bir uyarıcı karakteristiği bulunmaktadır. Bu araştırma o sakalları takanların bu sosyal eğilimi takip ettiğini ve aynı şekilde kendilerini bir kalıba soktuklarını göstermektedir.
Çeviri: Arda Ateş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.