İnsan; düşüncelerini, hayallerini, gerçeğe dönüştürünce… Günümüze kadar gelinen süreçte, hiç hayal edemediği bir gerçeğin tuzağına düştü! Beyni ve elleriyle yarattığı teknoloji canavarının tutsağı oldu! İnsanoğlu tüm tutsaklıklardan kurtulabilir… Ancak; büyük yıkımlara, felaketlere neden olan kendi icadı aygıtların, makinelerin tutsaklığından kurtulması bundan böyle mümkün değil! Neden mi? Hangimiz elektriksiz, telefonsuz, televizyonsuz, bilgisayarsız yaşayabiliriz? Araba, tren, uçak gemi icat edildi; eşeklerin nesli tükendi! Tüfek icat edilince mertlik bozuldu mu? Mertler, yiğitler, cesur yürekliler, namuslular, dürüstler dayandı, ancak sonuçta teknolojinin namertleri kazandı hep… İşte; Burada öne çıkan ikilem nedir biliyor musunuz? Bir taraftan yeni teknolojik ürünler hayatımızı kolaylaştırırken, diğer taraftan ayni teknolojiler insanın yaşamını zehir etmeye devam ediyorlar… Sizce de tuhaf ve anlaşılmaz değil mi? İnsanlar, aptalca bir cesaretle, düşen uçağı aramak için, olay yerine yine uçakla giderler! İçinde bulundukları uçağın da düşebileceğini bilmelerine rağmen… Yol kazalarında, yaralılar kurtarmak için, son süratle kaza yerine giden cankurtaran da kaza yapınca, sağlık personelini kurtarmak için başka bir cankurtaran bağırarak yola çıkar! Teknolojinin insanı nasıl tutsak ettiğine bakar mısınız? *** Sizin de cep telefonu kullanmayan arkadaşlarınız var mı? Geçen gün, böyle bir arkadaşıma rastladım. Hiç arayıp sormadığı için sitem ettim! “ – Birbirimize bir telefon kadar yakınız, niye aramıyorsun? “ “ – Cep telefonlarını kastediyorsan, ben o teknolojilerin yabancısıyım. Anlayacağın cep telefonum hiç olmadı “ dedi! Kundaktaki bebeklerin de neredeyse görüntülü telefonlarla haberleştiği bir dünyada, eski dostumun bu tutumu beni üzdü… Yüzüne sert baktım ve çıkıştım! “ – Şimdi evde hanımın hasta olsa, ne yapacan a teknoloji mağduru?” Gülerek ve gamsız, umarsız cevap verdi: “ – Annem, babam, dedem ne yaptılarsa ben de onu yapıyorum. Herkes başının çaresine bakar, üzülme sen!” İçimden, “ – Yakında bunu karı evden atar, adamın rahatlığına bak!” diye düşündüm… *** Eve gelince, sakin ve sessiz bir ortamda, kadim dostumun bu tutumunu yorumladım ve hak verdim ona! Etrafınıza bir bakmanız zaten yeter! Büyük küçük herkesin elinde bir cep telefonu, başı yere doğru eğilmiş, sanki dünyadan tecrit olmuş ne kadar çok insan var, değil mi? İki ellerinin parmaklarıyla o küçük ekranda bir şeylere basıp duruyorlar… Farkında değiliz… Teknoloji beynimizi uyuşturdu! İnsanlığımızı alıp götürdü… Sanal sevdalara tutsak olduk!
Sanal sevdalara tutulmak…
- 18:20 - Google'ın "Willow" çipi insanlık için ne ifade ediyor?
- 17:18 - 2024'te hangi iklim rekorları kırıldı?
- 15:23 - Ay bilinenden yüz milyonlarca yıl daha yaşlı olabilir
- 14:16 - Havalimanında unutulan saati çaldı!
- 14:08 - Hükümete Çağrı: Ekonomiye Odaklanın, Yasaklardan Kaçının
- 14:07 - Gece Kulübü’ne silahlı saldırı: Zanlılara ek tutukluluk
- 14:05 - Sendikalar taleplerini iletti... Toplantıya ara verildi!
- 14:04 - Trodos’ta kar ve fırtına alarmı: Pazar gününe kadar dikkat!
- 14:03 - Ön izin vaadiyle akrabalarını dolandırdı... Tutukluluğu devam edecek!
- 14:02 - Karar verildi: 2 Ay hapis yatacak sonra sınır dışı edilecek!
- 14:02 - Uyuşturucu ile yakalandı, kurye olduğunu itiraf etti!
- 13:28 - İş araçları Meclis önüne geldi, arbede yaşandı...
- 12:42 - DAÜ, Dünya Paramedikler Günü’nde Dr. Semra Çelikli ile Çevrim İçi Seminer Düzenledi
- 12:39 - Sadık Gardiyanoğlu: Asgari ücret toplantısı ocak ayında yapılacak
- 12:18 - DAÜ’de Prof. Dr. Esin Konanç Anısına “Dijital Çağda Fikri Mülkiyet Hakları” Paneli
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.