• BIST 9626.56
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 7 °C

Savaşların Gözyaşları: NEŞE YAŞIN

Uzm.Çağın ZORT (M.A)

Ben giderken yanan sözlerim kalacak ardımda Bir avuç kül alevi taşıyacak anısında…   12 Şubat 1959 tarihinde Kıbrıs'ın Lefkoşe şehrinde doğdu. Türk Maarif Koleji'nden sonra ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nü bitirdi. Kıbrıs Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nde ders veriyor. İlk şiirlerini, 1978 yılında Türkiye'deki edebiyat dergilerinde yayınladı. Bazı şiirleri Yunancaya çevrildi. Kıbrıs’ın her iki tarafında tanındı. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için çalışan gruplar içinde yer aldı. Kuzey Kıbrıs'ta 'Yılın Sanatçısı Ödülü'nü (1993), Güney Kıbrıs'ta ise 'Özel Kültür Ödülü' (1978) ve 'Anthias-Pierides Ödülü'nü (1998) aldı. Şiirlerinde insancıllık ve yurtseverlik temalarının birbirini bütünlediğini görüyoruz.     ESERLERİ: Şiir: Sümbül ile Nergis (1979) Savaşların Gözyaşları (1980) Kapılar (1992) Ay Aşktan Yapılmıştır (2001) Bellek Odaları (2005)   Roman: Üzgün Kızların Gizli Tarihi   ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER: ŞİİR Büyük Söz   Şiir o büyük sözü söyleyince bütün silahlar birden susacak ölmüşlerin hep bir ağızdan söylediği tarihten çıkıp gelen kalabalığın akan kanın ve acıların çığlığı olan söz   Çiçek usulca fısıldayacak bu sözü gökyüzündeki ağlayan bulut coşkulu dalgaları denizin asker olmak istemeyen çocuklar söyleyecek   İste o gün köpüklerden yeni bir aşk doğacak milliyeti belirsiz   Büyülü sözcükler susmuş yüreklerin intikamı tarihten aşkın rüzgarıyla öpüşürken utancından ölecek savaş   Yarım vatana ihanet ulaşmaksa bütün vatana şahane boynuzların olacak milliyetçilik ihanet edeceğim sana bütün düşmanlarla sevişip peşime kanlı ordular koysan da ihanet edeceğim sana yeryüzünün bütün kıtalarında   Şiir o büyük sözü söyleyince bütün pazarlıklar ve görüşmeler bitecek işsiz kalacak arabulucular   İçinde yıldızları ve nehirleri taşıyan bütün zamanlardaki sonsuz sevişmeleri yağmurları denizleri ve sesleri taşıyan o büyük sözle boyun eğecek tarih   Şiir söyleyince o büyük sözü ya kurşuna dizilecek bütün şairler ya da barış inecek toprağa   Külün Anısı Yangın   Yangın O dinmez yangın Hep dilimin ucunda   Sözcükler sevişince ölüm susardı yabancı gövdeden doğardı yargı   Alev alan söz harflerin çıldırmış orduları kansız bir fethe çıktığında kıyıma uğrardık yükselirdik darağacında   Neden Neden ve neden Ah yürek sesim Neden işitmiyor seni dünya   Gölgem şiirle tutuşsaydı ruhumda bir su perisi yumuşaklığı yürüyüp geçerken zamandan başımda sözcüklerin duvağı   Bir karanlık hücredir tarihim gövde, ses, düş hasta, yorgun, kırık Benim hikayem, herkesin hikayesi   Denizin ortasında bir yerdi bölünmüş tutkuların evi şiirin içinden tanklar geçerdi ölmüş çocuk hayaletleri ağlayan suya düşerdi   Düşler kanardı arardım çılgınca gerçeğin sesini Düşman insan sesi çileli kambur yükü sırtımda   Ben giderken yanan sözlerim kalacak ardımda Bir avuç kül alevi taşıyacak anısında   Ölürsem   Ölürsem bir çiçek açmak isterim beni gömdükleri yerde   Ölürsem karanlıktan korkarım en çok keşke uçabilseydim gökyüzüne   Çiçekler çiçekler arasında ölürsem şiirler açmak isterim İnsanların yüreğinde   Ölürsem o yasak bahçeye gömülmek isterim sınırın ötesinde   Ölürsem ölmemiş gibi yaparım sen üzülmeyesin diye…   Bizim Zamanımız   Hiç gelecekten mektup aldın mı? Pencerenden giren bulut Gizli hayallerin soluğunu Dokundurdu mu yanaklarına?   Sonra o ipek kelebek dansı Büyülü kavuşmaların yaşandığı Ayrılıklar şehrinde başlayan Uçuştu mu sınırların ince sızıntılarından?   İçimde soluk soluğa aşık gonca Elbet sana yazacaktım gönül yazgımı Dokunuşların büyüsüyle Öpüşlerin menekşelediği geceyi Koklamaktan esriyip   Çıkmaz şehirde yaşayan Üzgün çocukluk şeyhi Tarihin uçuk kantlarına binip Kaçar mıydın benimle   Sabahın minareleri ve çan kuleleri Konuşurken birbiriyle Annemin Allahının bilmediği dilde “Bizim zamanımız gelecektir” dedin.   Bir uzak kavuşmaya bakıp Yaralı gecelerin sönmesini bekledim Bizim zamanımız erken gelsin diye İçlendim yıldızlara   Sesin tülden bir düşle sararken gövdemi Daha masal sonlanmadan gelecek uyku Annelerin iyiliğinin yansıdığı suda Eski savaşçıların pişmanlığıyla Bir ışık süzülecek arzumuza Çok uzak, çok öte, bizim zamanımızda İkimiz öpüşlerle kavuşacağız Barış sislerinin ipek ufkuna.             KAYNAKÇA Atun, Suna. Kıbrıs Türk Edebiyatı. SAMTAY VAKFI Yayınları:36. Lefkoşa, 2009. Kıbrıs Türk Edebiyatı.KKTC Eğitim Bakanlığı Yayınları. Kasım, 1989. Serdar, Gülgün. Şairlerimiz Şiirlerimiz. Lefkoşa, 2000. Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi. Cilt 9. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1997. http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=3689 http://www.antoloji.com/nese-yasin/

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları