• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 8 °C

Sayın Anastasiadis 1 saatliğine siyasetten arınıp hoşgörüyü önüne koyama

Derviş DOĞAN

Dünya İnsani Zirne Toplantısı yapılıyor BM himayesinde Türkiye’nin evsahipliğinde.

Bu zirveye heyeti ile birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis de katıldı.

Malumunuz olduğu üzere bu zirveye katılan heyet başkanlarına yönelik Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan bir yemek organizayonu yaptı.

Bu yemeğe katılması için son dakika kararı ile  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya özel uçağını gönderdi.

Akıncı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkan’lığına ait özel uçakla apar topar İstanbul’a uçtu.

Lakin Akıncı’nın yemeğe katılacağını öğrenen Anastasiadis prosedür uygulanmıyor gerekçesi ile bu yemeğe katılmadı.

Karşılklı yapılan iki yanlış tavır var burada.

Birinci yanlış, Türkiye’nin Kıbrıs’ta devam eden müzakere sürecinde olumlu yaklaşımların olduğu bir süreçte yanlış olduğunu  bile bile son dakika böyle bir hamleye kalkışması.

İkinci yanlış, Anastasiadis’in basit bir yemek organizasyonunu uluslararası krize dönüştürülmesine fırsat veren tavırlarda bulunması.

Karşılıklı yapılan bu 2 yanlış süreci gereksiz sıkıntıya sokmaktan başka hiçbir amaca haliyle hizmet etmedi.

Daha dün masada denkler düzeyinde istişare yaptığı Mustafa Akıncı ile aynı ortamda biraraya gelmekten kaçınan Anastasiadis, ve Türk dış diplomasisinin etkisi altında kalarak böyle bir işe girişen Akıncı.

Anlayacağınız iki yanlış bir doğru etmedi.

Anastasiadis’in bu tavrı kendince uluslararası bir organizasyonda Kıbrıslı Türklerin statüsünü yükseltmemekti.

Zira Anastasiadis ve onun gibi düşünenlere göre bu yemekte, Akıncı’nın da bulunacak olması  böyle bir algıyı güçlendirebilirdi uluslararası toplum nezdinde.

Dolayısı ile Akıncı bu koşullarda orada olmamalıydı Anastasiadis’e göre.

Oysa daha dün masaya oturduğu zaman karşısında denk düzeyde bir Akıncı vardı.

Bunu bütün dünya da böyle biliyor.

Burada ortaklığa dayalı  bir devletin oluşturulması için çalışıldığını bilmeyen yok.

Nihayetinde Anastasiadis’in Akıncı ile birçok kez biraraya geldiğini, aynı masada yemek yediğini, kahve yudumladığını, kadeh tokuşturduğunu biliyoruz.

Yani şimdi İstanbul’da Akıncı’nın olduğu ortama girmeyerek,bu gerçeklerin yok mu sayılacağını zannediyor Sayın Anastasiadis?

Sayılmayacak tabi.

Sayın Akıncı oradaydı.

Yemeğe katıldı, temaslar yaptı.

Halbu ki ne vardı adada devam eden sürece iyi niyet çerçevesinde bir pekiştirme yapıp aynı ortamı Akıncı ile  paylaşsaydı Anastasiadis.

Ama bunu yapmadı.

Üstüne de prosedür uygulanmıyor gerekçesini ortaya attı.

Prosedür dediği şey  de Akıncı’nın olmayacağı bir ortamdı.

Bu bir çelişki değil mi?

Farklı bir ortamda İstanbul’da İnsani bir toplantıda, Kıbrıs’ta müzakere masasının karşısına oturup ortaklık kurmak için görüştüğü muhatabını yok sayarak hangi paylaşımı yapmayı düşündüğünü de merak ediyorum açıkçası ben Sayın Anastasiadis’in.

Böyle bir siyaset olmaz.

İyi niyettten yoksun bir anlayışla bu sürecin nasıl yürütüleceği konusunda da endişe duymaya başladım doğrusu!

Oysa Kıbrıs’tan  olumlu mesajlar veriliyor.

Dünyaya, ortaklığa hazırız görüntüsü veriliyor.

Şöyle ilerledik, böyle gelişme sağladık deniliyor.

Peki ya hoşgörü, insani değerler?

Onlar yok.

Nitekim 1 saatlik bir yemekte aynı ortamda bulunmaktan siyaseten kaçınan Anastasiadis maalesef hoş görüyü önüne koyamadı.

Böyle bir gerginliğin yaşanacak olması ihtimalini bile bile Sayın Akıncı da son dakika gelen daveti kabul edip gitti.

Peki kim ne kazandı?

Kazananı olmadı bu işin.

Sadece karşılıklı  samimiyetten ve iyi niyetten çok uzaklarda olduğumuzu anladık bir kez daha.

Peki nasıl olacak bu iş?

Bu tahammülsüzlüğün, hoşgörürsüzlüğün ve de samimiyetsizliğin içerisinde ortak paydalar nasıl öne çıkartılıp, birlikte bir devlet inşa edilecek ve ortak yönetilecek?

İşte orası meçhul!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları