Mecliste görevli bir memuru alıyorlarmış, başka bir kurumda göreve atıyorlarmış, Meclis Başkanı da bu atamayı sonradan atanan memurlarından öğreniyormuş.
Yani önceden haberi olması gereken bu görev değişikliklerinden haberi olmuyormuş.
Kurumlar arasında iletişim yok diyor Sayın Sibel Siber.
Ve sitem ediyor.
Bu nasıl olabilir diye de içerleniyor Meclis Başkanı olarak.
Dert yanıyor, bundan duyduğu rahatsızlığı meclis kürsüsünden dile getiriyor.
Malum Sibel Hanım 2013 yılından bu yana KKTC Meclisinin Başkanı.
Yani son 3 yıldır bu görevi icra ediyor.
İyi niyetle çalışıyor, birşeyler yapmaya gayret ediyor.
Bu kapsamda da gerek meclisin içe dönük çalışmalarında gerekse meclis dışında birçok sosyal projenin destekçisi olduğunu biliyoruz, görüyoruz.
Ammavelakin bunlar yeterli olmuyor.
Sayın Siber bu devletin tepesinde bulunan bir insan.
Meclis Başkanı.
Cumhurbaşkan’ından sonra gelen makamın sahibi.
Üst düzey devlet erkanı.
Meclis Başkanlığı yanı sıra kısa bir süre bu ülkenin Başbakan’lığını da yapmış.
Şimdi kalkıp kurumlar arası iletişimimiz yetersiz bu devlette, benim başkanı olduğum mecliste görev yapan birisini alıp başka bir göreve atıyorlar ve benim bundan haberim bir hafta sonra veyahut üç beş gün sonra ancak oluyor, onu da atanan memurlardan öğreniyorum deme lüksü var mıdır?
Bana göre yoktur.
2013 yılından bu yana Sayın Siber devleti en üst düzeyde temsil eden bir insandır.
Çok da değerli bir insandır.
Çalışkandır, dürüstür, iyi niyetlidir vs.
Hepsini teslim ediyorum.
Ve/fakat mecliste sitem ettiği, yakındığı ve içerlendiği devlet adabını yerle bir eden bu sistemsizliğin, lakayıt anlayışın da 2013’den bu yana sorumluları arasındadır kendisi de.
Belki Sayın Siber, fiiliyatta bu kötü düzenin yaratıcılarından olmamıştır, ama bu çarpık düzenin sürdürülmesine bilerek veyahut bilmeyerek katkı koyanlardan olmuştur maalesef.
Diğer gelmiş, geçmiş devlet makamlarında görev almış, meclis çatısı altında bulunmuş tüm siyasetçiler gibi.
Eğer bugün böyle bir anlayış hakimse devlette, ve en basit bir görev değişikliğinde dahi koordine sağlanamıyorsa kurumlar arasında, bunun sorumluları meclisin dışında kalan insanlar değildir elbette.
Ve/fakat herşeye rağmen Sayın Siber’in bunu görüp açık yüreklilikle ifade etmesi de önemli tabi.
Zira bu sadece buzdağının görülebileeği oranda ortaya çıkan bir hadisedir.
Dahası da var.
Hemde çok dahası.
Devlet kurumları arasında kopuk olan sadece iletişim, işbirliği değil.
Her bir kamu kurumunun kendi içinde işlev yitirdiği de sır değil bu ülkede.
Yürümüyor işler.
Hantal yapı ve bürokrasi çok ağır işliyor.
Hatta işlemiyor.
Çökmüş bir yapı söz konusu burada.
Her türlü süistimale açık.
Ve bu çöküşmüşlüğün üzerine gelişi güzel kurgulanan bir düzensizlik.
İş bilmezlik, yönetim zaafiyeti, partizanlığın kol gezdiği bir gelişigüzellik.
Öyle anlaşılıyor ki, her şeyden önce bunlarla yüzleşmek gerekecek..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.