Çelik, Kıbrıs müzakerelerine de değindi ve Türk askerinin Kıbrıs’ta olmasının barışı koruduğunu kaydetti. Çelik, “Bu bir tartışma konusu değildir. Bunun sayısı konuşulabilir ama Türk askeri orada bir şekilde bulunacak" şeklinde konuştu.
Paris'teki temasları sırasında Fransız basınına röportajlar veren Çelik, Le Monde gazetesi ve France 24 televizyon kanalına değerlendirmelerde bulundu.
Çelik, Le Monde gazetesinde verdiği röportajda, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin bir soruyu yanıtlarken "Birlikte çalışmak için özellikle de kritik konulara ilişkin fasılları açmak gerekiyor. Avrupalı diplomatlar, Türkiye’deki Anayasa değişikliği reformunun içeriğini bilmeden konuşuyorlar. Avrupa’da uzun zamandır yabancı düşmanlığına ve İslamofobiye dayalı bir çeşit Erdoğanofobi var." dedi.
Anayasa değişikliğindeki Cumhurbaşkanı yetkileri hakkında eleştirilere ilişkin bir soru üzerine Çelik, şunları söyledi:
"Aslında Cumhurbaşkanı yetkilerini arttırmaktan ziyade bu reformla bazılarını bırakacak. Ayrıca cumhurbaşkanı eylemlerinden dolayı yargılanabilecek. Türk halkı bu reformu geniş bir şekilde destekleyecektir çünkü 15 Temmuz’daki darbe girişimi mevcut siyasi sistemin zayıflıklarını ortaya çıkarmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise halkla beraber tanklara karşı."
"DARBE SAPIK BİR DİNİ İNANIŞA BAĞLI BİR ÖRGÜT TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLDİ"
Çelik, France 24 kanalının FETÖ'nün darbe girişimi sonrası ordunun durumuna ilişkin bir sorusuna, "Generallerin yarısı darbeye karıştı. Bu darbe sapık bir dini inanışa bağlı bir örgüt tarafından gerçekleştirildi. Bunların lideri Pensilvanya’da bulunuyor. Teokratik bir yönetim arzu ediyor. Laik devlete karşı yapılmış bir darbe. Bir darbe girişimine karışan herkesi ordudan atarız." cevabını verdi.
Bakan Çelik, kamudaki görevden almalarla ilgili birtakım yanlışlar yapılıyorsa bu yanlışları düzeltmenin yolunun da açık olduğunu aktararak Türkiye'nin konuya ilişkin Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde olduğunu ve bazı mekanizmalar kurulduğunu hatırlattı.
FETÖ'nün 50 yıllık bir çalışma sonucunda devlete yerleştiğine işaret eden Çelik, şöyle devam etti:
"Bakanlıkların özel kalemlerine, bilgi işlem merkezlerine, personel merkezlerine yerleştirmişler. Ayrıca o askerlerin itiraflarını okuyun. Hakimlerin savcılık itiraflarını da okuyun. Örneğin yüksek bir hakimin savcılık itirafı var. 'Biz önemli dosyalarla ilgili Fethullah Gülen’den talimat alıyorduk' diyor. Bu örgüt çeşitli kademelerde örgütlenmiş ve çok geniş bir ağa sahip. Biz bunun haberleşme sistemini çözdük. Bunun üzerine bu işlemleri yapıyoruz."
Darbeden bir süre sonra Türk ordusunun Suriye’ye girdiğini hatırlatan Çelik, "Bu ordu DEAŞ’a karşı operasyonlar yaptı ve ilk defa NATO sınırları DEAŞ’tan temizlendi. Ordumuz hiçbir şekilde zaafa uğramadı, daha çok güçlendi. Türk ordusu DEAŞ’a karşı etkili ve kararlı bir şekilde mücadele veriyor. Terörle mücadele konusunda bir zaaf yok." dedi.
"TÜRKİYE'NİN RUSYA'YLA İYİ İLİŞKİLER GELİŞTİRMESİ AVRUPA BARIŞINA KATKI SAĞLAR"
Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerinin normalleşmesi sonrası NATO'daki konumuna ilişkin bir soruya yanıt veren Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
"NATO’nun güvenilir bir üyesi olmanın ötesinde, NATO’nun en güçlü ordularından birine sahibiz. Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden biriyiz ve OECD ülkesiyiz. Ayrıca Rusya’yla yakın ilişkiler gerçekleştirmemiz son derece doğal ve tarih boyunca biz Rusya’yla komşuyduk. Türkiye’nin hangi örgütlere üye olduğu belli. Türkiye’nin Rusya’yla iyi ilişkiler geliştirmesi, Avrupa barışına ve diyaloğuna da katkı sağlar."
GERİ KABUL ANLAŞMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB ile imzalanan geri kabul anlaşmasıyla ilgili büyük bir liderlik gösterdiğini belirten Çelik, şunları söyledi:
"Asıl tehdit Avrupalı liderlerden gelmiştir. Fransa’nın kabul etmesi gereken sığınmacı sayısı 17 bindir. Bugüne kadar Fransa 2 bin kişiyi kabul etti. Birçok Avrupa ülkesi hiç kabul etmedi. Türkiye’nin bu durumdan hiçbir kazancı yok. Kazanan sadece Avrupa. Vize serbestisi sağlanmadı. Ayrıca AB’den anlaşmadan vazgeçtik anlamına gelen sözler geliyor. Cumhurbaşkanımız buna tepki gösterdiği zaman onu suçluyorlar. Asıl sözünü tutmayan Avrupa, vadedilen 3 milyon avroluk yardım gönderilmedi."
Çelik, AB'nin vize serbestisi için şart olarak öne sürdüğü terörle mücadele kanununa ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Terörle mücadelemiz devam ederken bizden terör yasamızı değiştirmemizin talep edilmesi doğru bir yaklaşım olmaz. Suriye’de, Irak’ta terörle mücadele ediyoruz. Birçok ilimizde onlarca saldırı oldu. Terörle mücadele yasamızı değiştirmemizi istiyorlar. Bu Türkiye’nin ve Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atar."
"TÜRK ASKERİNİN KIBRIS'TA OLMASI BARIŞI KORUR"
Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Türkiye'nin konumuna da değinen Çelik, şunları kaydetti:
"Biz Kıbrıs’ta iki eşit devlete dayalı bir çözümü destekliyoruz. Oradaki şartlar gözetildiğinde barışın korunması önemli. Türk askerinin orada bulunması barışı tehdit etmez. Tam tersine barışı korur. Bu bir tartışma konusu değildir. Bunun sayısı konuşulabilir ama Türk askeri orada bir şekilde bulunacak."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.