Şimdi yazacağım ibareye, Sayıştay denetçilerinin hazırlayıp yayınladığı her raporun baş sayfasında rastlarsınız; “KKTC Sayıştay Başkanlığı, kamu gelir ve giderlerini denetleyen ve sonucu bir raporla KKTC Cumhuriyet Meclisine ve KKTC Bakanlar Kuruluna bildiren Anayasal bir organdır.
Sayıştay Başkanı, Sayıştay’ın en üst amiri olup; 1 üye, 28 denetçi, 21 de diğer personelden ve kurumun genel çalışmasından sorumludur. Sayıştay Başkanlığı, değiştirilmiş şekliyle 18/1978 sayılı Sayıştay Yasası uyarınca, mali denetim yapmaya yetkili olduğu alanlarda, hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, kamu kaynaklarının verimli, etkin ve tutumlu kullanılıp kullanılmadığını denetlemekte ve sonucu KKTC Cumhuriyet Meclisi ile gerekmesi halinde KKTC Hukuk Dairesine sunmaktadır.”
Sayıştay Denetçileri Mali Denetim El Rehberinin 48’inci sayfasındaki 5.3 maddesi; Denetim Sonuçlarının İzlenmesi ile ilgili olup, Sayıştay denetim sürecinin, raporu sunduktan sonra henüz bitmediğini açıkça ortaya koymaktadır. İzleme görevi büyük önem taşıyor [2].
2011 yılından beri resmi web sayfasında yer almayan faaliyet raporlarının sonuncusunda, Sayıştay Başkanı açıklamasında, denetlenecek kurum sayısının yaklaşık 200 civarında olduğu belirtilmektedir [3].
28 denetçi ve 200 civarı denetlenecek kurum var. Hal böyle iken, denetlenen ve suç/yolsuzluk/usulsüzlük tespit edilen durumlarda bu emeğin heba edilmemesi gerekiyor.
Yazıktır! Günahtır!
Sayıştay denetçilerinin madem TAKİP görevleri de var, yaptıkları denetim sonuçlarını sürekli takip edip bunu en azından kamuoyuyla da paylaşmalıdırlar ki yapılanlar unutulmasın.
Lefkoşa Türk Belediyesi de denetlendi [4]. 496 sayfalık dev rapor yayınlanıncaya kadar yıllarca konuştuk durduk. Şimdilerde o da unutulmaya yüz tutmuş gibi görünüyor. Aşağıdaki olayı okuyunca bu soğutmanın özellikle yapıldığından sizler de emin olacaksınız.
Şu olaya bakınız:
KKTC Enformasyon Dairesi denetleniyor ve denetçi raporu 16 Aralık 1993 tarihinde Sayıştay Başkanına sunuluyor.
Denetlenen husus, bu daire tarafından yayınlanan aylık İngilizce Kıbrıs Gazetesi ve aylık Kuzey Kıbrıs Dergisi ile ilgilidir.
Özetle;
- Basımı yapılan dergi en az 2-3 ay sonra dağıtılmış ve haberlerin güncelliğini yitirmesinden dolayı okunup değerlendirilmeden pek çok abone tarafından “çöp sepetine” atılmıştır.
- Özel sayının basımı için 2 renk olarak tasarlanan dergi 4 renk olarak basılmış ve bu ilaveler için 14 milyon lira ödenmiştir. Hâlbuki yapılan piyasa araştırmasında bu miktarın 1 milyon ile 1 milyon 500 bin lira arasında olduğu tespit edilmiştir.
- Üstelik bu garip duruma onay alınarak Merkezi İhale Komisyonu da dâhil edilmiştir.
Sonuçta;
Denetçi raporunu değerlendiren Sayıştay Başkanı Nail Atalay ise 28 Aralık 1993 tarihinde B.1.21.105/8425 sayılı yazı ile KKTC Enformasyon Dairesi Müdürlüğüne uyarıda bulunmuş ve ihale şartlarına uyulmadığını, mukavelenin ihale şartnamesine uygun olmadığını, fahiş fiyatın piyasa araştırması yapılmaması nedeniyle ilgili şirkete ödendiğini, faturanın Merkezi İhale Komisyonuna tasdik ettirilmek suretiyle sorumluluk halinin ortadan kaldırılamadığını ayrıca Merkezi İhale Komisyonunun da bu sorumluluğa ortak edildiğini belirterek buna onay verilmesinin İMKÂNSIZ olduğunu belirtmiştir.
Olayın üzerinden 23 yıl geçmiş…
Meclis Sayıştay Komitesinin aklı başına gelmiş ve bu raporu gündemine almış. Üstelik 20 ay ara ile 2 defacık da toplanarak emek vermiş!
Bakınız ne demiş;
“- Türkçe Kuzey Kıbrıs Gazetesinin hazırlanması ve basım ihalesinde, ihale şartlarına uyulmadığı, ayrıca şartnamede istenilen bilgilerin teklifte olmaması nedeniyle mukavelenin ihale şartlarına UYGUN YAPILMADIĞI,
– Dergiye ilave 8 sayfa ve 4 renk kapak basımı yapan şirkete piyasa araştırması YAPILMADAN istediği rakamı ödediği, faturadaki bedelin Merkezi İhale Komisyonuna tasdik ettirilmek suretiyle sorumluluk halinin ortadan kaldırılamayacağı ayrıca Merkezi İhale Komisyonunun da bu sorumluluğa dâhil edildiği,
– Nedenleri ne olursa olsun, sözkonusu tarihlerde basılan Kıbrıs Gazetesinin dağıtımlarının en az 2-3 ay sonra yapılmış olması ve haberlerin güncelliğini yitirmesi nedeniyle, okunup değerlendirilmeden pek çok abone tarafından çöp sepetine atıldığı, aynı gerekçe ışığında “Kuzey Kıbrıs” dergisinin de ne dereceye kadar amaca hizmet ettiğinin de şüpheli olduğu ile ilgili görüşleri değerlendiren komitemiz, 22 yıllık geçmişi bulunan bu raporun konusu hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığını ve Denetim Raporunda tespit edilen hususları da BENİMSEMİŞ olduğunu vurgulamaktadır.”
Sayıştay Başkanlığı çok kısıtlı imkânlarıyla denetim yapmış ve ortaya garip bir durum çıkarmış.
En basitinden 1 milyona yapılacak bir iş 14 milyona yaptırılmış.
Yayınlar en az 2-3 ay geç dağıtılmış, haber bayatlamış ve bunlar açılmadan çöp sepetine atılmış.
İhale şartları yerle bir edilip hatalı mukavele imzalanmış.
Veee…
Tam 23 yıl sonra, Meclis Sayıştay Komitesi bu olayı sanki de çok basitmiş gibi AKLADI.
Sayıştay Başkanlığı hiç zahmet edip boşuna denetim yapmasın. Bu düzende, boş yere emek harcıyorlar.
Kötü yöneticiler “tazıya tut tavşana kaç!” hesabı yapıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.