Sentetik uyuşturucu kullanımı arttı

Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu (INCB), dünya genelinde sentetik uyuşturucu ve yeni psikoaktif madde (NPS) kullanımının tehlikeli şekilde arttığı uyarısında bulundu.

 

INCB Başkanı Werner Sipp, kurumun 2015 yılı raporunu açıkladığı basın toplantısında, hükümetleri sentetik uyuşturucu ve NPS’ler konusunda uyararak, bunlarla mücadelede daha etkili önlemler almaya davet etti.

 

Sipp, “Üye ülkelerin 2015 yılında bize bildirdiği yeni psikoaktif madde sayısı 602’ye ulaştı. Bu geçen yıla göre yüzde 55’lik bir artışı gösteriyor” dedi.

 

Sayıları hızla artan ve yaygınlaşan yeni psikoaktif maddelere karşı mücadelenin güçleştiğine işaret eden Sipp, “Uluslararası uyuşturucu denetim sistemi, bu maddeleri kullanıcılardan uzak tutabilmek için yeni, esnek ve işlevsel yaklaşımlar benimsemeli” diye konuştu.

 

Uyuşturucu ile mücadelede sadece yaptırımların yeterli olmayacağını kaydeden Sipp, “Açlık, ekonomik eşitsizlik, sosyal dışlanma, şiddete maruz kalma gibi sosyo-ekonomik faktörler arz ve talebi etkiliyor. Devletler uyuşturucu ile mücadele politikalarını belirlerken ve uygularken bunlara daha derinlemesine odaklanmalıdır” şeklinde konuştu.

 

 

Avrupa ülkelerinin uyuşturucu tacirleri için en önemli pazarlardan biri olmaya devam ettiğine dikkati çeken Sippi, “Yeni psikoaktif maddeler birçok Avrupa ülkesinde halk sağlığı için tehdit oluşturmayı sürdürüyor” dedi.

 

Sipp, internetin uyuşturucu satışında önemli bir pazar haline geldiğine işaret ederek psikoaktif madde satılan 600’ü aşkın internet sitesi tespit edildiğini söyledi.

 

INCB raporunda, online uyuşturucu pazarının boyutlarını tahmin etmenin güç olduğu ifade edilirken, internet ve sosyal medyanın uyuşturucu satışında önemli araçlara dönüştüğü uyarısı yapıldı.

 

 

Kuzey Afrika, Avrupa’ya dönük uyuşturucu kaçakçılığında transit geçiş güzergahı olmayı sürdürürken Orta Amerika ve Karayipler, uyuşturucu kaçakçılığı ve uyuşturucuyla bağlantılı cinayet ve şiddetin en yaygın olduğu bölgelerin başında yer alıyor.

 

Uyuşturucu kaynaklı en çok ölüm ise Kuzey Amerika’da. Dünyada uyuşturucu bağlantılı her beş ölümden biri ABD’de gerçekleşiyor ve bu ülkede esrar kullanımı da artıyor.

 

 

INCB’nin 2015 yılı raporunda, uyuşturucunun ana kaynaklarından olan Afganistan’da son 6 yılda ilk kez geçen yıl afyon ekim alanlarının azaldığına vurgu yapıldı. Buna rağmen afyon üretiminin yüksek seviyelerde kalmaya devam ettiği kaydedildi.

 

2015 yılında haşhaş bitkisinin yüzde 40 oranında imha edildiği, bunda çiftçilerin geçimini yasal yollarla sağlamasına katkı sunan alternatif kalkınma projelerinin etkili olduğu belirtildi.

 

 

Raporda, Irak ve Suriye başta olmak üzere çatışma bölgelerinden kaçan mültecilerin, yaşadıkları güçlükler ve travmalar nedeniyle hem madde bağımlılığı hem de uyuşturucu kaçakçılarının ağına düşme riskleriyle daha fazla karşı karşıya oldukları kaydedildi.

 

Raporda, sınırlardaki denetimlerin yetersiz kalması ve artan sayıda insan geçişlerinin, uyuşturucu kaçakçılarının lehine bir durum oluşturduğuna da işaret edildi.

 

INCB raporunda, basın haberi ve görgü tanıklarının ifadelerinin, bölgede amfetamin içeren sahte Captagon hapı kullanımının devam ettiğini gösterdiğini, ancak bu konularda güvenilir bilgi elde etmenin zor olduğu kaydedildi.

 

 

Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu’nun 2015 yılı raporunda, uyuşturucu maddelerle mücadelenin yanı sıra sakinleştirici ilaçlar ve bunların etkilerine de değinildi.

 

INCB Başkanı Werner Sipp, raporda, anksiyete ve uyku bozukluklarında kullanılan benzodiazepinler ile ilgili uyarıda bulunduklarını söylerken, “İleri yaşlardaki insanlar çoğunlukla uykusuzluk sorunu yaşıyor. Bu onları uyku hapı üreticileri için hedef haline getiriyor. Benzodiazepin ilaçlarının gereksiz kullanımı bağımlılık geliştirilmesinin yanı sıra demans (bunama) riskini de artırıyor” diye konuştu.

 

Kurul raporunda bu ilaçların kullanımının yaygınlaştığı belirtilirken, gereksiz kullanımların özellikle 65 yaş üstü kişilerde demans riskini yüzde 50 oranında arttırdığı uyarısında bulundu. Kurul, hükümetlere bu riskler konusunda sağlık alanında çalışanlar kadar ailelerin de bilinçlendirilmesi için harekete geçme çağrısında bulundu.

 

 

Bağımsız kuruluş statüsüne sahip olan INCB, Birleşmiş Milletler’in uyuşturucunun uluslararası denetimini öngören sözleşmelerinin uygulanmasını izliyor. Kurul, raporlarını BM Ekonomik ve Sosyal Konseyine sunuyor.

 

Dünyanın farklı bölgelerinde uyuşturucu kontrolüyle ilgili gelişmelerin aktarıldığı raporda INCB, yeni tehlikeler hakkında uyarılarda bulunurken alınması gereken önlemlerle ilgili de önerilerini sıralıyor.

 

Bu yıl 19-21 Nisan'da, BM'de “Dünya Uyuşturucu Sorunu” özel gündemiyle yapılacak genel kurul toplantısı öncesinde yayımlanan raporda, uluslararası sözleşmelerin nihai hedefinin insanlığın sağlık ve refahını güvence altına almak olduğu hatırlatılıyor ve bunun ancak dengeli ve insani bir yaklaşımla mümkün olabileceğine işaret ediliyor.