“Erken seçime nasıl geldik halen anlamış değilim, Başbakan sadece Erhürman’a sordu, canlı yayında uzlaştılar, başımıza kaldı. Bütçeye 75 milyona yakın ek maliyeti olacak.
DP geleneksel tabanı çok kolay kabul etmese de eşcinsel evlilik, vicdani ret, denetimli marihuana kullanımı gibi başlıklar demokrat liberal felsefemizi yansıtıyor ve yeni değil.
2019’da Cumhurbaşkanlığı’na adayım. Ama önce önümüzdeki seçime bakalım. UBP, DP ve CTP üç büyük parti olarak hükümet oluşturabilecek aritmetikle seçimden çıkar, diğerleri algı operasyonudur.
Halkın Partisi bir Ahmet Davutoğlu projesidir. Geçmişe dayanır. Parti programları da Ankara’da yazıldı, kendi içlerinden isimler bize bunu anlattı. Davutoğlu bitince, HP’de söndü.
700 bin Dolar için Özgürgün konuşmalı. Yorum yapmak istemiyorum. Meclis’te ana muhalefet dahi gündeme getirmedi. Nereden Buldun Yasası vardır, işletilmeli. Vergi açısından meseleyi araştıracağız.
Seçimlerden üç koalisyon olanağı çıkacaktır. UBP-CTP, UBP-DP ya da CTP-DP. Başka olasılık çıkmaz. Bizim de anketlerimiz var. HP’nin baraj sorunu var. YDP baraja yaklaşmaz dahi.
Şu anda yine oy satın almak için organizasyon hazırlığı içerisinde olan 'bir' parti biliyorum. Meclis’te bu yönde yasa yapılması için ‘oy satın aldım’ demiştim, komite kuruldu, sonuç çıkmadı.”
Önemli ve iddialı açıklamalar.
Serdar bey her seçim dönemi farklı ve dikkat çeken açıklamalar yapıyor.
Aslında iktidarda olmak, Serdar beyi farklılaştırıyor.
28 Temmuz 2013 seçimleri öncesi akıllarda kalan iki önemli açıklaması olmuştu;
'Ercan'ın geri alınması için her türlü girişim yapılacak” ve “Birinci parti olmazsak istifa ederim'.
Yine iddialı ve önemli açıklamalardı.
Bilindiği gibi bu söylemler gerçekleşmedi.
Özellikle ERCAN konusu, Aspir ekimiyle bir işbirliğine dönüştü.
Söylem ve yaklaşım açısından farklı olunabiliyor, fakat her nedense iktidar da bunlar rafa kaldırılıyor, sözde kalıyor.
Yenidüzen’e yapılan açıklamalar da farklı, önemli olan seçimden sonra ne olacak?
Elbette doğru bir yaklaşım değildir, fakat iktidarlar için görevde oldukları zamanlarda yaptıkları sandığa yansır.
Yapmayacaklarını söyledikleri ve tam tersini yaptıkları için, bu ülkede yıpranan hep iktidarlardır.
Bir de yeniliğe, gelişmeye açık değil de, gelenekselci bir yapı varsa, gerileme kaçınılmaz.
Serdar Denktaş, Halkın Partisi ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu projesidir ve söndü derken, Türkiye hükümetine, KKTC siyasi hayatına müdahele edildi anlamında bir mesaj verdi.
“Halkın Partisi, parti programı Ankara da yazıldı. Bunlar kendi içlerinden bize söyleniyor” iddiası HP’yi de bağlamalı.
Kendi içlerinden yaşananları anlatanlar kim? Yoksa sadece iddia mı?
Başbakan Hüseyin Özgürgün için gündemde olan mal varlığı, tartışılan maddi durumu için konuşmalı diyor.
Aynı konu için, Devlet açısından vergi konusunu araştıracağını ve nereden buldun yasası var, ana muhalefet bile gündeme getirmedi düşüncesini seslendiriyor.
Seçim sonucu, hükümet, koalisyon olasılıkları, partiler açısından Meclis aritmetiğini yorumluyor.
Serdar bey aynı açıklamalar içinde Cumhurbaşkanlığı adaylığını da açıklamış oldu.
Ama önce önümüzdeki seçimlere bakalım diyerek, tabana, sağ kesime de mesaj verdi.
Sağ siyasi görüşe, Cumhurbaşkanlığı için adayım diyerek öncelikle 7 Ocak seçiminden güçlü çıkmalıyım ki güçlü bir aday olabileyim mesajı da bu düşünceler içinde var.
İçe yönelik, DP için sıradışı açıklama ve vaatlerde var;
“Eşcinsel evlilik, vicdani ret, denetimli marihuana kullanımı gibi başlıklar demokrat liberal felsefemizi yansıtıyor ve yeni değil”.
“Oy satın alacak bir parti var” diye bir işaret veriyor.
Bunu söyleten nedir, somut birşey varsa, ilgili merciler göreve çağrılmalı.
Seçim süreci çok şey söylenir, her kesimden çok vaat duyarız.
Seçimden sonra ise hep aynı bahaneler.
(yenidüzen, star kıbrıs)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.