Sayın Denktaş,
Kaç gündür açıklamalarınızı, büyük bir dikkatle izliyorum.
Keşke amacınızı daha net ortaya koyan bir açıklama yapsaydınız.
Zira açıklamalarınızın amacı, bir çok değişik şekilde yorumlanabilir.
Ancak ben açıklamanızın amacından çok çıkardığım bir sonuçtan söz etmek istiyorum.
Gerçi siz açıklamanızda Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nin, KKTC’deki Sivil Toplum Örgütlerine ve derneklere yaptıkları yardımların nerelerde kullanıldığını merak ettiğinizi belirtmişsiniz ama görüyorum ki asıl sorguladığınız AB yardımları değil de, Reddediyoruz Platformu.
Zira dünkü yazımda da belirttiğim gibi, bu ülkeyi yönetenler olarak, ülkede neler olup bittiğini, bilmek ve denetlemek sizin göreviniz.
Hani, hükümeti “devlet” olarak görüp, “mersedesleri devlete aldık” diyorsunuz ya, işte bu ülkede kimin ne yaptığını, gelen yardımların nerelerden geldiğini ve hangi amaçla kullanıldığını bilmek ve denetlemek de, sizin tabirinizle “devletin” görevidir
O yüzden de ülkede olup biteni merak edip, medya üzerinden sorgulama gibi bir lüksünüzün olmaması gerektiği kanaatindeyim.
Zaten “devlet” bu görevini yerine getiriyor olmalı ki; ABKM’den hangi sivil toplum örgütünün, ne kadar yardım aldığını, isim, isim ve miktar, miktar açıklayabiliyorsunuz.
Bu denli detaylı bilgiye sahip olduğunuza göre, verilen yardımların nerelerde kullanıldıklarını da gayet net bildiğinizi düşünüyorum açıkçası.
İşte bu yüzden diyorum, açıklamanızdan başka başka amaçlar çıkarılabilir diye.
Mesela bu açıklamaları, “alınan mersedesleri gündemden düşürmek için yaptığınız” düşünülebilir.
Hatta TC Koordinasyon ofisinin açılmasına zemin yaratıp, bu kararı meşru kılmak için AB Koordinasyon Merkezini gündeme getirdiğiniz de düşünülebilir.
Ya da amacınızın, Kıbrıs’ta olası bir çözümü engelleme ve çözüm isteyenleri, sağ geleneğinde olan, “Rumcu”, “Hain”, “Ajan” gösterme çabasında olduğunuzu söyleyenler de çıkabilir.
Zira, hem Reddediyoruz Platformunu işaret edip, hem de AB Koordinasyon Merkezinden gelen paraları konu etmeniz, böyle bir algının çıkmasına olanak sağlayabilecek nitelikte.
O yüzden de hem reddediyoruz platformunun amacını hem de bu platformda canla başla mücadele veren gençleri anlamadığınızı ya da yanlış anladığınızı düşünmüyorum.
Yani öyle işaret ettiğiniz gibi bu gençler AB’den para alarak Türkiye’ye karşı duruş sergiliyor değiller.
Tam aksine, Kıbrıs’ta ne Türkiye’nin, ne İngiltere’nin, ne Yunanistan’ın ne de başka bir ülkenin vesayetini istemiyorlar.
Hangi ülkeden, hangi güçten gelirse gelsin vesayeti reddediyorlar.
“Hiç kimse parayla, güçle bizim irademizi, yönetimimizi elimizden alamaz” diyorlar.
Doğru diyorlar, bu ülkede, ülkeyi, kültürünü, doğal dokusunu bozmadan, ele- güne muhtaç etmeden yönetecek gençler yok mu?
İlla ki, Türkiye’den, İngiltere’den, Amerika’dan ya da ne bileyim nereden birileri mi gelip bizi yönetmeli?
İlla ki, Merkez Bankamızdan, sporumuza kadar her kurumumuzun başında yabancılar mı olmalı?
Reddediyoruz Platformu için, müdahalenin nereden geldiğinin önemi yok elbet.
O yüzden de, müdahaleyi reddediyorlar.
Asimile olmayı reddediyorlar.
Kimliksiz olmayı reddediyorlar.
Dünyadan tecrit edilmeyi reddediyorlar.
Kültürlerinin, doğal yapılarının bozulmasını reddediyorlar.
Uluslar arası hukuk ihlalleri ile ülkelerine el konulmasını ve doğal kaynaklarının peşkeş çekilmesini reddediyorlar.
İnançlarının sorgulanıp, yeniden şekillendirilmeye çalışılmasını reddediyorlar.
İnsan hakları ihlallerini reddediyorlar.
Tecavüzün, tacizin, vurgunun, soygunun , fuhuşun, kumarın, mafyanın ülkeye sokulup, meşru hale getirilmesini reddediyorlar.
İnsanca ve onurlu bir yaşam uğruna mücadele verdikleri mücadeleden, istedikleri demokrasi ve barış ortamından dolayı, “Rumcu”, “Hain”, “Ajan” gibi algılanmalarını yaratan açıklamaları reddediyorlar.
Kısacası, Sn. Denktaş, eğitiminden sağlığına, ekonomisinden kültürüne kadar, kendi ülkelerini yönetmek istiyorlar.
Daha doğrusu, ülkelerinin, dışarıya vesayet olmadan, icazet alınmadan, aşağılanıp hor görülmeden, müdahale edilmeden yönetilmesini istiyorlar.
Sözün özü, kendi ülkelerinde eritilip, yok edilmeyi reddediyorlar.
Bu denli destek bulmalarının sebebi de bütün bu saydığım sebeplerdir.
Bütün bunların neresine karşı çıkıyorsunuz, inanın ben de onu anlamış değilim.
Umarım, reddediyoruz platformuna neden karşı çıktığınızı, hamasetten uzak, vatan, millet, sakarya söylemlerine sığınmadan açıklarsınız.
Yoksa, tabanınız bile sizi savunacak argüman bulamayacak haberiniz olsun..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.