• BIST 9947.82
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 16 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 8 °C

Serhat ile Cenk’i izlerken

Özcan ÖZCANHAN

Bilmem, dün sabahki Kıbrıs TV yayınında, değerli meslektaşlarım Serhat İncirli ile Cenk Diler’i izlediniz mi?   Ben, ilgi ve zevkle izledim. Gündemdeki konuları teker teker ele aldılar. Usta röportajcı Serhat'ın yerinde sorularına, Cenk’in verdiği yanıtların, tam da son günlerdeki, gündemdeki konulara açıklık getirmelerini takdirle dinledim.   Yıllanmış Kıbrıs sorunu, Meclisimizdeki tatsız ve yakışıksız davranışlar, voyvodalıklar, siyasi parti duruşları,  Beşparmakta bulunduğu iddia edilen mayınları ve diğer konuları irdelerlerken, bir yanda büyük ciddiyet, bir yanda da şakamsı davranışları ile izleyicileri güldürmeleri gazeteciliğin güzel bir örneğini oluşturdu.. Vee, hemen aklıma geldi. Düşündüm de, bizim yeni gazetecilerin, acaba dedim, onları örnek alanları, alacak olanları var mı?   Çünkü şimdilerde, eline kalemi alan, mikrofonun ve kameranın karşısına geçen yüzlerce genç, havalara girip de, her konuda uzmanmış gibi yorum ve eleştiriler yaparken, aydınlatıcı, bilgilendirici, izleyici ve okurlarını tatmin edebiliyorlar mı? Yoksa bir sürü lafazanlık mı yapıyorlar, şova mı kaçıyorlar? Gazetecilik kolay bir meslek değildir. Ömrümün yarım asrını, öğrenmek, araştırmak, kurslara, panellere, üst düzey eğitim seminerlerine ve üniversitelere katılmakla geçirdim. Hala daha öğrenmek gereken çok şeyler olduğuna inananlardanım. LAÜ de altı yıl hocalık ve halkla ilişkiler görevi yürüttüm.   Basın Yayın fakültelerinden mezun olan gençlerimize bazı tavsiyelerim olacak. Okuldan mezun olmakla “ben oldum” demek yanlıştır. Hele, bizim üniversitelerimizde!  İletişim fakültesinde çalışmış, konferanslar ve son sınıflara dersler vermiş bir kişi olarak ne kadar yetersiz eğitim aldıklarına tanık olduktan sonra bu karara vardım.   Sevgili genç meslektaşlar, Bu meslek büyük fedakârlık ister. Bilgi dağarcığını sürekli doldurmak, araştırmak ve öğrenmek ister. İşverenlerin, sırf maliyet ucuzlatmak için, asgari ücretle genç gazetecileri çalıştırmaları, elbette heveslerini kırıyor.  Ama ben birkaç liraya yıllarca çalıştırıldığımızı hatırlıyorum... Sabır, uğraş, sürekli öğrenmek, yorulmadan çalışmakla bu meslekte zirveye tırmananlar olmuştur. Olmaktadır ve olacaktır da. Ancak, işe başlarkenden zirvedeymiş havalarına girmek çok hatalıdır.   Diyeceğim odur ki, Serhat İncirli, Cenk Diler ve Haluk Doğandor gibi yorulmadan araştırmak, sormak, öğrenmek ve ondan sonra halkı bilinçlendirmek, aydınlatmak, eleştiriler yapmak ve önerilerde bulunmaktır ustalığın göstergeleri.   Yıllar önce Serhat kardeş, rahmetli Mehmet Ali Akpınar yönetiminde Kıbrıs Gazetesi’nde kamerası elinde işe başlamasını unutmadım. Muhabirlik, kameramanlık, habercilik... Hepsini başarı ile tamamlayıp, meslekte mütevazı yerini almıştır. Cenk de, emekli bir Albay-asker kökenli olmasına rağmen, kısa zamanda, azmi, çalışmaları ve araştırmaları-eleştirileri ile temayüz etmiştir.   Her programları zevkle izlenen, aranan, değer verilen gazeteciler olan bu dostlarıma, nice başarılı ve sağlıklı yıllar dilerken, Cenk Diler’in, bir an önce eski görevine, Kanal T'ye dönmesini beklerim.   Onu, her sabah büyük hazla izleyeceğim günleri özlüyorum... Benim gibi, binlerce izleyicisi de.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları