Türkiye’nin elindeki en büyük kozlardan olan maaş kozu bu kez kendisini su krizine karşılık 13. Maaş ödemesi şeklinde gösterdi.
SU KRİZİ, 13. MAAŞ KRİZİ OLDU
Türkiye’den borularla ülkemize gelecek olan suyun dağıtımında yaşanan kriz bu kez 13. Maaş’ı vurdu. Her yıl farklı nedenler ile Türkiye’den 13. Maaşın ödeme krizini yaşayan KKTC Hükümetleri bu sene ise suyun azizliğine takıldı. Suyu kimin dağıtacağı yönünde Türkiye ile yaşanan polemik yeni yıl arifesinde kendini gösterdi.
VATANDAŞ BEKLEMEDE
Yeni yılın yaklaşması ile birlikte vatandaşın en büyük derdi 13. Maaş olurken, vatandaş yeni yıl harcamalarını veya kredi borcu gibi ödemelerini gelecek bu ek paradan yapmayı bekliyor. Esnaf, 13. Maaşın henüz devlet tarafından ödenmemesi nedeni ile yüzünün gülmediği kaydederken, yetkililer “ödemeye çalışıyoruz” şeklinde açıklama yapmanın ötesine geçemiyor.
Ülkemizde her Aralık ayında kendisini farklı krizler şeklinde gösteren 13. Maaş bu yıl ise Asrın Projesi’nin gölgesinde kaldı. Türkiye ile KKTC’nin arasını açan ve siyasilerden sürekli kriz yok şeklinde açıklamalar ile gizlenmeye çalışılan son krizde 13. Maaş belirsizliği ortaya çıktı.
Cumhuriyet Meclisi’nde geçtiğimiz haftalarda sık sık gündeme gelen 13. Maaşlar konusunda Maliye Bakanı Birikim Özgür sessizliğini korkuyor. Bakan Özgür, bugüne kadar her yılın sonunda konunun gündem konusu olduğunu, hükümetin mükellefiyetleri ile ilgili sıkça asparagas açıklama ve yayımlar yapıldığını savundu. Özgür konu ile ilgili açıklama yapmayacağını da kaydetti.
AÇIKLAMA YAPMADIK, YAPMAYACAĞIZ...
Maliye Bakanı Özgür, kendisinin Maliye Bakanı olarak bu konudaki açıklama talepleriyle ilgili hep şunu söylediğini kaydetti “Açıklama yapmadık, yapmayacağız... Biz bütün mükellefiyetlerimizi yerine getiririz. Nakit durumumuzu buna göre ayarlamak için çalışırız. Bu çalışmalarımızla ilgili veya genelde mükellefiyetlerimizle ilgili basına açıklama yapmak gibi bir yaklaşımımız yok”...
TAÇOY HÜKÜMETE YÜKLENDİ
DP UG Genel Sekreteri Hasan Taçoy, “CTP yüzünden su konusunun da bir türlü bir karara bağlanamadığını” öne sürerek, geçen yılın bütçesinde yer alan bazı proje ve kaynakların da CTP yüzünden değerlendirilemediğini iddia etti.
“CTP’nin hataları sonucu kamu açıklarının giderek arttığını, ülkenin önünü açacak pek çok projenin uygulama aşamasına gelemediğini” savunan Taçoy, şöyle devam etti:
“Ekonomik işbirliği protokolünü imzalayamayan, su konusunda Anavatan Türkiye ile uzlaşmaya varmayı bile başaramayan bir hükümet halkın sorunlarını çözebilir mi? Bir hükümetin, borçlanarak veya avans alarak 13’ncü maaşları veya aylık maaşları ödemesi maharet değildir. Maharet, ekonomi pastasını büyütmektir. Maharet bir an önce Devlet mekanizmasını etkin ve verimli kılmaktır. CTP-UBP hükümeti şu ana kadar sadece laf üretmiş, yapması gerekenleri yapmayarak sınıfta kalmıştır. Demokrat Parti Ulusal Güçler olarak bazı bakanların hoşuna gitmese de gerçekleri ve doğruları ifade etmeye devam edeceğiz. Bu noktada kimseden çekinecek bir şeyimiz yoktur. Bizim için yegane gözetilecek şey halkımızın refah, güven ve mutluluğudur.”
Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti Meclisi dün gerçekleştirdiği 5 saatlik olağanüstü toplantıda Türkiye’den gelen suyun yönetimi konusunda değerlendirme yaptı. Toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan Genel Başkan Mehmet Ali Talat, partisinin su konusundaki iradesinden taviz vermeyeceğini vurguladı.
Türkiye’den gelen suyun yönetimi ve işletmesi konularında CTP’nin tutumunu yeniden teyit ettiklerini belirten Talat, “Görüşmeler devam ediyor. Biz kendi görüşlerimizi belirledik. Bu görüşler üzerine tutumumuzu ortaya koyacağız” dedi.
Görüşlerinin belli olduğunu ifade eden Genel Başkan Talat, bu iradenin teyit edildiğini, bundan sonraki aşamanın ise görüşme sürecinin nasıl ilerleyeceğine bağlı olduğunu söyledi.
Talat, üzerinde çalışılan zeminin sonuçta eğer dönüşebilirse bir uluslararası anlaşma şekline dönüşeceğini belirtti ancak “her zaman dönüşmeyebilir” ifadelerini kullandı.
Herhangi bir takvim olmadığını da kaydeden Mehmet Ali Talat, takvimin görüşmelerle ortaya çıkacağını söyledi.
“KURUMLAR YAPILANDIRILMALI”
KTMMOB Yerbilim Mühendisleri Odası, Türkiye’den KKTC’ye Su Temini Projesi kapsamında, su ile ilgili kurumların yeniden yapılandırılması ve özerk su kurumunun hayata geçirilmesinin hiçbir gerekçeyle ertelenmemesi gerektiğini vurguladı.
Oda, bu konunun sadece hükümette olan partileri değil tüm siyasi partileri ilgilendirdiğine işaret ederek, “Suyu kim yönetecek” veya “Biz bu suyu işletemeyiz” söylemleri yerine bu konuda alternatiflerin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman yazılı açıklamasında, “Asrın Projesi” ile ilgili tartışmaları ve gelişmeleri değerlendirdi, tespit ve beklentilerini açıkladı.
Karaman, siyaset kurumunun, su politikaları konusunda uzun bir süreden beridir hiçbir tartışmayı gündemine almadığını savunarak, Türkiye’den Kıbrıs adasına suyun gelmesi ile birlikte bütün gündemin “suyu kim yönetecek” noktasına kilitlendiğini kaydetti.
Takip edilen süreç ve gelinen aşamanın doğru bir noktada bulunmadığı gibi hiçbir kesimin faydasına da olmadığını ifade eden Karaman, yaklaşık bir buçuk yıl önce de “bu suyu biz işletemeyiz” ve “su bir ideoloji uğruna heba edilmemelidir” diyen siyasetlere karşı nasıl karşı duruş sergiledilerse, bu konuda alternatiflerini geliştirmeden tüm gündemi bu konuya kilitleyen siyasetlere de karşı durmaya devam edeceklerini vurguladı.
Karaman, bu çerçevede oda olarak su konusunu değerlendirdiklerini ve tespitleriyle siyasetçilerden beklentilerini ortaya çıkardıklarını belirterek, bunları 11 madde halinde açıkladı.