Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzalı kararnameyle, üniversiteye 2015 seçimleri için İstanbul’da AKP’den adaylığa soyunmuş Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu rektör atanmıştı. Atama, öğrenciler, öğretim üyeleri ve mezunların tepkisini çekmiş, ‘kayyım rektör’ eleştirileri yükselmişti. Protesto ve eleştiriler bir ayı uzun süredir devam ediyor.
173 gazetecinin dahil olduğu ‘Boğaziçililer yalnız değildir!’ başlıklı ortak bildiride, ‘protestolarına katılan öğrenciler ile basın mensupları arasında kurulan barikata bir itirazın olduğu’ dile getirildi.
Bildiride şu ifadeler yer aldı: “Boğaziçililerin ‘Aşağı Bakmayacağız’ diyerek sürdürdükleri bu eylemin, anayasal bir hak olduğunu hatırlatıyoruz. LGBTİ+ öğrencilere karşı kimlikleri ve yaşam hakkını hedef alan nefret söylemini, ötekileştirmeyi, ayrıştırmayı bunların sonucunda LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılmasını kabul etmiyoruz.
Yaşananları objektif bir şekilde aktarmakla yükümlü olan ve bir kamu görevi icra eden biz gazeteciler, demokratik haklarını kullanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve onlara destek veren akademisyenlerin kriminalize edilmesi çabasını reddediyoruz.
İtirazımız var’
‘Gazetecilerin taraf değil tanık olduğu’ hatırlatılarak şöyle devam edildi: “Sansür, baskı ve tehditlerle halkın haber alma hakkının önüne çıkartılan her türlü engellemelere itiraz ettiğimiz gibi, görevini yapmaya çalışan meslektaşlarımızı hedef alan polis şiddetine de karşıyız. İşini yapan meslektaşlarımıza yönelik engelleme, yaralamaya varan ağır şiddet ve gözaltıların kabul edilemez olduğunu bir kez daha tekrarlıyoruz.
Güçle, hakikati bükmeye çalışanların karşısında her zaman hakikatin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Başımızı eğmiyoruz, gazeteciliğin suç olmadığını biliyoruz!”