1990’DA Yaşanan antidemokratik seçim ve sonrasındaki seçim UBP’ye yaramadı ve dokuzlar hareketi ile bölündü ve DP kuruldu.bu bölünmenin temelinde 1986 sonrası Türkiye’ye verilen taahhütlerin UBP tarafından yerine getirilmemesi yatmaktadır.
1993 seçimleri UBP’den ayrılan dokuzların ve sivil toplum örgütlerinde güçlenen CTP’nin zaferi ile sonuçlanacak ilk defa UBP’siz bir hükümet kurulacaktır.
Halk düzenin değişeceği sanısına kapılırken ‘’Düzen değişmiş ancak düzülen ayni kalmıştır.’’
1986 protokolünde olup da 1993’e kadar UBP neleri yapmadı?
KDV yasası, Faizlerin serbest bırakılması ve en önemlisi İTEM yasası.
İşte kurulan DP-CTP Hükümetin ilk icraatları bunlar olmuş bu şekilde de CTP artık Türkiye’nin isteyebileceği bir parti konumuna gelmiştir.
Bu hükümet dönemi DP’ye tabanı UBP’ye dayalı olduğu için pek bir şey kazandırmamış ve ileriki dönemlerde küskün UBP’lilerin uğrayacağı ve tekrar geri gidecekleri bir liman olmuştur.
En kazançlı CTP olmuştur. Sivil toplum örgütleri dışında da Devlet kadrolarında örgütlenmeyi da sağlamıştır.
Toplum CTP’nin bu yönetim biçimini yani düzenin partisi olma durumunu tasvip etmediği için İktidar 1998 seçimlerinde UBP’ye teslim edilmiştir.
Bütün bu hükümet oluşumlarında hep Denktaş ve TC’nin yürüttüğü çözümsüzlük politikası egemen olmuş halka sadece hükümet değişiklikleri ile havuç verilmiştir.
İlk kez çözüm umudu Annan Planı ile gündeme gelmiş ve halk bu çözüm umuduna sarılarak sokaklara dökülmüştür.
Denktaş ve şürekası çözümsüzlüğü savunurken Türkiye kendi çıkarı için çözüm yanlısı görünerek halkın yanında olduğunu deklere etmiş hatta referandumda HAYIR kampanyası sürdürmekte ısrar eden Denktaş’ı dahi gözden çıkarmıştır. Artık TC’nin adadaki partneri CTP’dir.
Uzun uzun anlatmaya gerek yok. ANNAN planına EVET denmesi için kurulan platform CTP-BG konsepti ile ödüllendirilmiş ve seçimlerde nerdeyse sivil toplum örgütlerinde ve sendikalarda CTP’li olanlar. Milletvekili, Bakan, Müsteşar, Müdür gibi koltuklara oturmuşlardır.
CTP Meclis ve Cumhurbaşkanlığını aldıktan sonra bundan sonrası bizim işimiz diyerek halkı evlerine göndermiştir.
Ancak CTP topluma söz verdiği ÇÖZÜM sözünü tutmamış ve üstüne üstlük o güne kadar dayandığı sendikaları yok etmek için Erdoğan ile plan yapmaya kalkmıştır.
Nitekim beş yıl süren bu CTP saltanatı 1993’de sağladığı örgütlenme ile birlikte artık devletin içinde güçlü bir yeri vardır. Ama halk CTP’ye tepkisini 2009 seçimlerinde göstermiş ve nasılsa aynidir diyerek UBP’ye hem Meclisi hem de Cumhurbaşkanlığını teslim etmiştir.
Bundan sonraki yazım 2009 ve sonrası olacaktır.