İsviçre’nin Vevey kenti dolaylarında karlı Mont Pelerin dağlarının eteklerinde yoğun, bir o kadar da yorucu bir hafta geride kaldı. Biz kendimize gelmeye çalışırken, yeni bir maraton başlıyor. Açıkçası sonlanamayan, araya virgül giren bir süreci yaşadık.
Kıbrıslı Türk gazeteciler ve Kıbrıslı Rum gazeteciler müzakere masasını en yakınından takip etmeye çalıştı.
Birçok kez Yunanistan’dan, Türkiye’den Kıbrıs’ın güneyinden ve kuzeyinden telefonlar aldık. Meslektaşlarımız hatta siyasiler sürekli olarak İsviçre’nin nabzını tutmaya çalıştı bizimle.
Şimdi geriye dönüp baktığımızda, öngörüler ile kriz beklentilerinin, kimi zaman spekülatif haberleri yarattığını söylemekte yarar var.
Kıbrıs’ta kronikleşen bu Kıbrıs Sorunu’nun halk arasında bıkkınlığı, tükenmişliği ve inançsızlığı çoğu zaman sohbetlere de yansıyor . “Bu sorun kolay kolay çözülmez”, “imkansız başaramazlar”, “Rum uzlaşmak istemez” şeklindeki söylemleri hep duyduk. Üstelik bu hafta içerisinde kaç yüz kez benzer diyaloglara şahit olduğumu inanın bilmiyorum.
Şimdi geçtiğimiz haftanın, İsviçre’de bulunan bir gazeteci olarak değerlendirmesini yapacak olursam, yoğun ve bir o kadar verimli bir toplantı haftasının geride kaldığını söylemem mümkün.
Program tam 5 güne yayılmıştı. Ve özellikle Rum liderin ve ayni zamanda Rum gazetecilerin Kıbrıs’a dönüşü Cuma gününe ayarlanmıştı. Ancak son günlerde yapılan bir değişimle, en az 50 kişilik bir Kıbrıslı Rum ekibin tüm uçak biletleri ve rezervasyonları değiştirildi ve 24 saatlik bir erteleme ile Rumlar Mont Pelerin’den daha geç ayrıldı.
Kuşkusuz masada umutsuz bir ortam olsa, yani boşa kürek çekildiği düşünülse böylesi bir adım atılmazdı.
İlk 2 gün Kıbrıs’ta hali hazırda görüşülen ama temizlenemeyen 4 başlık üzerinde büyük mesai harcandı. Yönetim ve Güç Paylaşımı, Avrupa Birliği, Ekonomi ve Mülkiyet başlıkları tekrar pürüzlü noktaları ile masaya geldi. Kıbrıs’ta aylarca zaman gerektiren böylesi bir çalışma, orada hızlı şekilde görüşüldü.
Diğer yandan zaman konusunda 4 başlığın daha da liderleri zorladığı Mont Pelerin zirvesinde sarkmalar yaşandı. Yani plan ve zaman konusunda evdeki hesabın çarşıya uymadığı gözlemlendi.
Uzayan görüşmeler tüm başlıklar için Ardından Toprak başlığının kriterlerine geçildi. Mülkiyet kategorilerinde yapılan çalışmalar bu kez kategorilerin tartışılmaya başlaması ile olası haritaların tartışılmasına yol açmak üzere görüşülmeye başladı.
Şimdi 5’li konferans tarihi alınması için haritanın masaya gelmesi gerekiyor. Daha doğrusu haritanın masaya gelebilmesi için 5’li konferans tarihinin netleşmesi elzem oldu.
Kritik bir haftaya merhaba dedik. Rum liderin bir hafta ara istemesi masadan kaçış denemesi şeklinde algılanabilir. Ancak ortaklık cumhuriyetinde eğer “Kıbrıslı bir çözüm” talebi varsa ki ilk kez BM’nin de vurguladığı Kıbrıslı bir çözümün olduğu konuşuluyor. Böylesi bir mola iki kesime de toplumların endişelerini giderebilmek adına önem arz ediyor.
Şimdi takvim ilerliyor ve bir haftadan az zaman kalan Mont Pelerin’e yeniden kilitlenmiş durumdayız.