ANKARA - ESRA ALTINMAKAS Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, aile sağlığı merkezi, diş kliniği, tıp merkezi, hastane gibi sağlık kuruluşlarında oluşan tıbbi atıklar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerince lisanslandırılmış araçlarla sterilizasyon ya da yakma tesisine götürülüyor. Tıbbi atıkların toplanmasında kırmızı renkli özel plastik torbalar kullanılıyor. Tıbbi atıkların taşınması özel dizayn ve imal edilmiş araçlarla yapılıyor. Türkiye'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolünde belediyelerce işletilen ya da işlettirilen 39 sterilizasyon ile bir yakma tesisi bulunuyor. Bu tesislerde geçen yıl yaklaşık 45 bin ton tıbbi atık bertaraf edilirken, aynı rakama, bu yılın 9 ayında ulaşıldı. Ciddi halk sağlığı sorunları oluşturuyor Bakanlık yetkilileri, sağlık kuruluşlarının faaliyetleri sırasında ortaya çıkan atıkların, diğer atık türlerinden daha yüksek oranda enfeksiyon riski taşıdığını belirtti. Enfeksiyona yol açan patojenler içermesi nedeniyle HIV, hepatit B ve C virüsleri gibi pek çok mikroorganizmanın tıbbi atıklar vasıtasıyla bulaşabildiğine işaret eden yetkililer, şunları kaydetti: "Sağlık kuruluşlarında antibiyotiklere ve kimyasal dezenfektanlara dirençli bakterilerin bulunması, kötü yönetilen tıbbi atıklardan kaynaklanan tehlikeleri daha da artırıyor. Dolayısıyla tıbbi atıkların yetersiz ve uygunsuz muamelesi, ciddi halk sağlığı sonuçları oluşturduğu gibi çevre üzerinde de olumsuz etkiler yapıyor." Yetkililer, en az 20 yatak kapasitesine sahip sağlık kuruluşlarının, geçici atık deposu inşa etmesinin de zorunlu olduğunu bildirdi.