4’lü koalisyon bitti, buyurun 3’lü koalisyona 

Taner ULUTAŞ

Afrika gazetesine yapılan saldırı, Meclis üzerine çıkılarak sallanan bayrak ve Cumhurbaşkanına yönelik sözlü saldırı ile darp girişimi bardağı taşırdı.  ‘Barış ve Demokrasi’ adı altında düzenlenen yürüyüş aşırı yağmur nedeniyle ertelenecek denilirken, şemsiyesini kapan, yağmurluğunu üzerine geçiren soluğu yürüyüşte aldı. Aslında bu yürüyüş ‘The Gardiyan’ ın dediği gibi Türkiye’nin askerini Ada’dan çekilmesi için değildi. Zeytin dalı harekâtı ile ilgili hiç değildi. Doğruyu söylemek gerekirse, Elçilik ile müşavirlerine artık herşeye maydanoz olmayın demenin sessiz bir çığlığıydı. 
Neyse, biz Evkafın su meselesine dönelim. Ve yorgan gittikten sonra şimdilik bittiği sanılan kavga sonrasında kurulacak hükümete bir göz atalım. Bitti bitiyor, son noktayı artık koyuyoruz denilen 4’lü koalisyon sanırım rafa kaldırılıyor. Özgürgünhükümeti kurma görevini aldıktan sonra görüştüğü Serdar Denktaş’a 3 bakanlık teklifi yaptığı öne sürüldü. 3 bakanlık teklifi sanırım Serdar Denktaş’ın kafasını karıştırdı. Bu öneriye sıcak bakarken UBP ile DP’nin de ortak Cumhurbaşkanı adayı olmasını da istedi. Özgürgün belki bu öneriye de tamam demiş olabilir ama UBP tabanının bu öneriye pek sıcak bakmadığını da söylemem gerek.
Tabi, Serdar Denktaş’ın kafasını yalnız 3 bakanlık karıştırmadı. Kafasını sanırım geçen gün kendisini ziyaret eden Elçilik mensupları da karıştırdı. Aralarında ne konuştular bilinmiyor. Ancak Serdar Denktaş’ın geçtiğimiz günlerdeki açıklamasında, içte ve dışta bana büyük baskı yapılıyor demişti ya, işte bu ziyaret sonrasında baskının nerelerden geldiğini de anlamış olduk.
Tabi bu noktada,Serdar Denktaş’ın, YDP ile kuracağı koalisyon onu bitirebilir. Birileri hemen ne yani YDP öcümü de DP ile koalisyon kuramaz diyebilir.Yok, arkadaş kazın ayağı öyle değil. Güçlenen ve özellikle iktidar partisi olarak yerel seçimlere girecek olan bir YDP’nin, muhtemel bir başarı sonrasında, DP’nin içerisindeki bazı kişileri de saflarına çekebilir.Bu durum sanırım DP’nin ipini çekerek bukez yapılması muhtemel bir erken seçimde, DP’yi barajda bırakıp hocaya rahmetliyi nasıl bilirdiniz dedirtebilir.
UBP’ye gelirsek, Özgürgün, koalisyon hükümeti kuramaması halinde başına gelecekleri iyi biliyor. Önce hakkında soruşturma açılması istenecek. Sonrasında ise  kısa bir süre sonra yapılacak olan Genel Kurul’da şuanda başkan adaylığına soyunan Faiz Sucuoğlu, Ersin Tatar ve şimdilik sessiz kalan ancak bir grup UBP’linin Başkan adayı ol dediği Sunat Atun’a karşı mücadele vermesi zorlaşacak. 
Bu nedenle hem açılması muhtemel soruşturmalara karşı, hemde başkan adaylarına karşı elini güçlendirmek isteyen Özgürgün’ün bu noktada taviz sınırlarını aşacağı kanaatindeyim.
Bence 4’lü koalisyon görüşmelerinin en ustası Serdar Denktaş oldu. Deneyimin verdiği rahatlıkile hareket eden Denktaş, ben UBP veya filanca parti ile görüşmem lafını hiç etmedi. Kapıyı hep açık bıraktı. Zaman zaman deneyimsiz başkanlara beğenecekleri yaldızlı sözler söylerken, karşıya da bir çiçek yerine buket göndermeyi ihmal etmedi. Sonuçta UBP ile koalisyonda bir bakanlık daha elde ederken 4 ve pazarlık payını yükseltmeyi becerdi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın bilgi birikimini takdir edenlerdenim. Ancak bu görüşmelerde o da deneyimsizliğinin kurbanı oldu. Suiistimal yapanlardan hesap Soracağım diyerek UBP ile görüşmem açıklaması sonrasında Ertuğruloğlu ile Dürüst’ü polise şikayet ederken, hesap soracakları arasında dile getirdiği Serdar Denktaş ile koalisyon ortaklığı yapma girişimi parti içerisinde tartışmalara ve istifalara neden oldu. Yerel seçimlere iktidarda girmemesi halinde kanaatime göre partisi daha da küçülür. Sonrasında da yapılması muhtemel bir erken seçimde sempatizanlarının bir kısmını CTP’ye, bir kısmını UBP’ye ne bileyim TDP’ye kaptırabilir. Bizlerbaşkası düştü mü, “Çürük tahtaya basmasaydı” deriz. Kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük olmasından şikâyet ederiz. Bence Kudret hoca, bastığı yere dikkat etmeli.
Bana göre en acemice işleri TDP yaptı. İyi başladığı 4 koalisyon görüşmeleri, Cemal Hoca’nın bu alanda yeterli deneyimi olmadığı için duvara tosladı. Önce İçişleri ve Eğitim Bakanlığı sonrasında Turizm ve Eğitim Bakanlığı kulvarlarında dolaşıp duruldu. Eğitim Bakanı Asım İdris olacak denilirken, birden Cemal Hoca’nın bu bakanlık ile ilgili olarak ismi dolaşmaya başladı. Turizmi de siyasette son dönemini geçireceği gerekçesi ile Hüseyin Angolemli’ye vereceği duyuldu. Parti içerisinden Angolemli’ye yaşı nedeniyle tepki gösterilince, Turizm Bakanlığına Zeki Çeler’in 6 aylığına getirileceği, Mehmet Harmancı’ın Belediye Başkanlığını kaybetmesi halinde oraya kaydırılacağı bilgileri sızmaya başladı. Tabi bu durum sanki Harmancı’nın seçimi kaybedeceği intibaı yarattığı için bu durum spekülasyonlara neden oldu. Burada yapılan yanlışlar hem partiyi sıkıntıya soktu, hemde Lefkoşa Belediye Başkanlığını kazanacağı düşünülen Harmancı’nın prestijini erozyona uğrattı. 
Bu dünyada güçlü olan zayıf yanlarını herkesten iyi bilendir. Daha güçlü olan ise zayıf yanlarına hükmedebilendir. Koalisyon görüşmelerinde deneyimi nedeni ile zayıf yanlarına hükmeden Serdar Denktaş, bence maçın yıldızı oldu. Kilit parti olmasının getirdiği güçlü yanını öne çıkartarak, güçsüz yanına da hükmederek DP’yi ön plana taşıdı. Bu noktada kulvar değiştirerek bence 4’lü koalisyon yerine 3’lü koalisyona imza atarak partisinden bir kişiyi daha memnun etme yönüne gidecek.Ben 4’lü koalisyon yerine buyrun 3’lü koalisyona diyorum.