TACLOBAN Son yılların en büyük felaketlerinden birini yaşayan ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği Filipinler'de Haiyan tayfununun en sert biçimde vurduğu bölgelerden biri Tacloban kenti ve çevresi oldu. Kente ulaşan AA ekibibi, çok sayıda cesetin sokakları kapladığını gözlemledi. AA fotomuhabiri Onur Çoban ve kameraman Kenan Yeşilyurt, felaketin en korkunç şekilde yaşandığı Tacloban'a ulaştı. Tayfunun yerle bir ettiği bölgede büyük bir insani trajedi yaşanıyor. Saatte 350 kilometreden fazla hıza ulaşan tayfunun ardından felakette hayatını kaybeden Filipinlilerin cesetleri yollara saçılmış durumda. Kimi yerlerde cesetler, ceset torbalarına yerleştirilmiş olarak sokaklarda bekletiliyor. Sıcak havanın da etkisiyle günlerdir kaldırılmayan cesetler nedeniyle yerleşim bölgelerinde ağır bir koku hakim. Filipinli askerler, cesetleri kaldırmak için çalışmalara başlatmalarına rağmen bu çabalar henüz çok yetersiz. Bu konuda acil yardıma ihtiyaç bulunuyor. Kamyonlara yüklenen cesetler toplu mezarlara gömülmek üzere bölgeden götürülüyor. Ordu, bir yandan da arama kurtarma faaliyetlerini sürdürüyor. Kentte tayfunun ardından ortaya çıkan enkaz her yere saçılmış vaziyette. İnsani yardım çalışmaları da yeterli değil. Evlerini kaybeden Filipinliler, dağıtılan yardımlardan faydalanabilmek için dağıtım merkezlerinde uzun kuyruklar oluşturuyor. Öte yandan, felaketin ardından kurulan kriz merkezlerinde tayfundan sağ kurtulanlar için sağlık hizmetlerine kısıtlı da olsa başlanmış durumda. Yaralıların tedavileri için çalışmalar sürerken, bir taraftan da hastalıklara karşı kontroller yapılıyor. Filipinler hükümeti, ülkeyi hafta sonu vuran tayfunda şu ana kadar 2.275 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Ulusal afet birimi, yaralı sayısının 3655 olduğunu, 80 kişidense haber alınamadığını bildirmişti. Hükümet, öncelikleri arasında evsiz kalanlara acilen barınma olanağı sağlanması, ulaşım, elektrik ve iletişim hizmetlerinin yeniden verilebilmesi bulunduğunu açıklamıştı. Tacloban yerle bir Tayfunun harap ettiği şehirde sağlam yapı kalmadığı görülüyor. Kentte temel gıda ve temiz su sıkıntısı Filipinliler için tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Derme çatma kulübelerde barınmaya ve haşlanmış pirinçle beslenmeye çalışan Filipinliler, temiz su bulunmaması nedeniyle baş gösterebilecek hastalık tehlikesiyle karşı karşıya. Tacloban'da uluslararası yardımların her açıdan yetersiz kaldığı açıkça görülüyor. Tayfunda yaşamını yitirenlerin cesetlerinin hala sokaklarda olduğu kentte, gıda, su, cesetlerin toplanmasının yanı sıra sağlık hizmetleri ve arama kurtarma alanında da uluslararası yardıma acilen ihtiyaç duyuluyor. Ordunun güvenliği sağlamakta zorlandığı kentte, zor koşullar altında ulaşan yardımlar da yağmacılar olarak nitelendirilen gruplar tarafından halkın elinden alınmaya çalışılıyor. Öte yandan Tacloban Havalimanı'nda yabancı ülke vatandaşları ve sağlık sorunu olan Filipinlilerin tahliyesi devam ediyor. Filipinler hükümeti, ülkeyi hafta sonu vuran tayfunda şimdiye kadar 2.275 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Ulusal afet birimi, yaralı sayısının 3.655 olduğunu bildirmişti. Filipinler'i vuran Haiyan tayfununda hayatını kaybedenlerin sayısı 2 binin üzerine çıktı. Filipinler'deki ulusal afet birimi tarafından açıklanan resmi rakamlara göre, tayfun yüzünden 2 bin 275 kişinin yaşamını yitirdiği kesinleşti. Ulusal afet birimi, yaralı sayısının 3 bin 655 olduğunu, 80 kişidense haber alınamadığını bildirdi. Filipinler Devlet Başkanı Benigno Aquino ise CNN'e yaptığı açıklamada, ölü sayısına ilişkin tahminlerin korkulandan az olduğunu belirtti. Açıklanan tahmini rakamların "çok fazla" olduğunu belirten Aquino, can kaybının 2 bin-2 bin 500 civarında olabileceğini ileri sürdü. Hükümet tüm imkanları seferber etti Filipinler haber ajansı, uluslararası yardımların afet bölgesine ulaştırılması için Dışişleri Bakanlığı'na koordinasyon görevi veren hükümetin, felaketin yaralarını sarabilmek ve halkın acil ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tüm imkanlarını seferber ettiğini bildirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Operasyonları Ofisi Sekreteri Herminio Coloma, evsiz kalanlara acilen barınma olanağı sağlanmasıyla, ulaşım, elektrik ve iletişim hizmetlerinin yeniden verilebilmesinin hükümetin öncelikleri arasında yer aldığını söyledi. Filipinler Sağlık Bakanlığı, felaket kurbanlarının cesetlerinin salgın hastalıklara neden olabileceği endişesinin yersiz olduğunu, afet bölgelerinde şu an için sağlık tehdidi bulunmadığını açıkladı. Filipinler Eğitim Bakanlığı, eğitim personelinin akıbetini araştırmak üzere Cebu'da koordinasyon merkezi kurdu. Yollar açıldı Kamu İşleri ve Karayolları Bakanlığı, yoğun çalışmalar neticesinde tayfunda kapanan kara yollarının tamamen açıldığını bildirdi. Bakanlık, yıkılan bazı köprülerin ve istinat duvarlarının onarımının tamamlandığını da kaydetti. Yağmalama olayları yaşanıyor Su, gıda ve tıbbı malzemenin kıtlığı, yağmalama olaylarına neden oluyor. Ulusal Gıda Kurumu Sözcüsü Rex Estoperez, Leyte adasındaki Alangang bölgesinde bir ambardan 100 bin çuval pirinç kaçırıldığını, yağmalama olayı sırasında bir duvarın yıkılması sonucu 8 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Estoperez, yetkililerin, çaresiz insanların yiyecek bulmak için evlere ve alışveriş merkezlerine izinsiz girmesine engel olmaya çalıştığını belirtti. İngiltere'den 15 sterlinlik yardım Öte yandan İngiltere, ülkeye 15 milyon sterlinlik insani yardımın yanı sıra kraliyet donanmasına ait bir gemiyi de yardım çalışmalarına destek vermesi için gönderdi. İHH 20 ton pirinç götürdü Tayfunun vurduğu ilk gün Filipinler'e giden İnsani Yardım Vakfı (İHH) da Ormoc ve Tacloban'a, 20 ton pirinç, bir kamyon su ve binlerce kutu konserve götürdü. İHH'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Filipinler'in merkezindeki 6 adada etkili olan Haiyan tayfununda, can ve mal kaybı "felaket" boyutlarına ulaştı. Ülkede onbinlerce insan öldü, milyonlarca insanın da evsiz kaldı. Filipinler'de bulunan İHH ekipleri, hem arama kurtarma faaliyetlerine katılmak hem de afetzedelerin gıda ve barınma ihtiyacını karşılamak için bölgede acil yardım çalışması başlattı. Tayfunun vurduğu ilk gün Filipinler’e giden İHH ekipleri, Ormoc'un ardından en büyük felaketin yaşandığı Tacloban'a da girdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen ve bölgede bulunan İHH basın biriminden Serkan Nergis, Cebu'dan 20 ton pirinç, bir kamyon su ve binlerce kutu konserve alımı yaptıklarını belirterek, bunları Ormoc ve Tacloban'da afetzedelere dağıtacaklarını bildirdi. Ormoc'ta bulunan İHH Yönetim Kurulu üyesi Ömer Kesmen de tayfunun vurduğu adalarda elektrik ve suların kesik olduğunu kaydederek, "Bölgenin altyapısı çökmüş durumda, ulaşım ve iletişim çok zor. Ormoc adeta ölü bir şehre dönmüş durumda" ifadelerine yer verdi. Bölgede dünden beri yardım çalışması yaptıklarını, afetzedelere, pirinç, şeker, makarna, hazır gıda dağıttıklarını dile getiren Kesmen, ancak bölgede en çok pirinç ve suya ihtiyaç bulunduğunu kaydetti. Tacloban'a giden İHH Acil Yardım Görevlisi Cemil Başer ise cadde ve sokakların cesetlerle dolduğunu, onbinlerce insanın aç ve susuz olduğunu, yiyecek ve içecek bulunmadığını belirtti. Bu arada Filipinliler'e yardım etmek isteyenler, cep telefonlarına "Filipinler" yazıp 3072'ye gönderebilir ya da "https://secure.ihh.org.tr/'den online ile bağışta bulunabilir. Dünya Sağlık Örgütü, salgın uyarısı yaptı Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Filipinler'de salgın hastalıklara karşı uyarıda bulundu. DSÖ'nün medya bölümünün müdürü Gregory Hartl, su ve elektriğin kesik olduğu, gıda stoklarının büyük bölümünün tükendiği, çok sayıda hastanenin faaliyet gösteremediği ülkeye, yardımların çoğunun ulaştırıldığını, şimdi bunların dağıtılması gerektiğini belirtti. Halka ulaşmanın zor olduğunu belirten Hartl, bu koşullarda yetersiz beslenme ve içme suyuna ulaşımın zorluğu nedeniyle kolera ve ishal gibi enfeksiyon hastalıkları riskinin bulunduğunu vurguladı. Hartl, bölgedeki sağlık ekiplerinin tetanoz riski üzerinde de durduğunu ifade etti. Filipinler Sağlık Bakanlığı ise tayfundan etkilenen bölgelerde salgın hastalığa rastlanmadığını açıkladı. Sağlık Bakanı Dr. Enrique Ona, başkent Manila'da düzenlediği basın toplantısında, zatürre ve soğuk algınlığı vakalarına rastlandığını ancak salgından bahsedilemeyeceğini söyledi. Ona, hafif yaralılara, sağlık ekiplerini beklerken yaralarını temiz su ile yıkamaları ya da temiz bezle sarmaları önerisinde de bulundu. DSÖ'nün Filipinler temsilcisi Dr. Julie Hall da yeni doğanların emzirilmesinin önemine dikkati çekti. Hall, temiz suyun az olması nedeniyle yeni doğanların mamayla beslenmesinin riskli olduğunu vurguladı.