Yaklaşık bir ay gecikmeyle yayımlanan AB’nin Türkiye raporunda Kıbrıs müzakerelerindeki gelişmeler rapora olumlu yansımadı
Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik olarak devam eden müzakereler çerçevesinde, özellikle son haftalarda Türkiye’nin Kıbrıs politikasında yıllardır değiştirmekten kaçındığı bazı konularda yaşanan değişim sinyalleri, AB’nin Türkiye raporuna olumlu yansımadı.
İki toplum liderinin önderliğinde yoğun bir şekilde devam eden müzakerelerde, hatırlanacağı gibi yaklaşık yarım asırlık bir süreden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kontrolünde bulunan bölgeler, kayıp şahısların aranması için Kayıp Şahıslar Komitesi’ne açılmıştı.
Bu önemli gelişmenin sonrasında ise, Rum basını üst düzey bir Türk hükümet yetkilisine dayandırdığı haberinde, Türkiye’nin garantiler konusunda bir pozisyon değişikliğine gidebileceği üzerine haberler yapmış ve bu konudaki “değişmez” tavrın bir nebze olsun hafifletilebileceği algısının ortaya çıkmasına neden olmuştu.
Bu gelişmeler ışığında gözler Avrupa Birliği’nin her yıl yayımladığı Türkiye’nin İlerleme Raporuna çevrilmişti. AB’nin Türkiye İlerleme raporunu beklenen sürede yayımlamaması ise, bu değişim sinyallerinin rapora yansıtılıp yansıtılmayacağı tartışmalarının yapılmasına neden olmuştu.
Yaklaşık bir ay gecikmeyle açıklanan AB’nin Türkiye İlerleme raporunda Kıbrıs kısa bir başlık altında ele alınırken, raporda Türkiye’nin 2005 yılında imzaladığı Ankara protokolü çerçevesinde yerine getirmesi gerekenler yükümlülüklere atıfta bulunuldu.
AB İlerleme raporunda “Bölgesel sorunlar ve Uluslararası Yükümlülükler” başlığı altında yer alan ifadelerde, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta kalıcı bir barışın tesis edilmesi için başlayan müzakerelere katkı koyacağını açıklamasına rağmen, imzalanan protokol ve uluslararası hukuka aykırı girişimlerinin devam ettiğine vurgu yapılıyor.
Kayıp Şahıslar Komitesi’ne TSK kontrolündeki bölgelerde çalışma yapılması konusundaki çalışmaların kolaylaştırılarak, arşivlerinin de açılması gerekliliğine vurgu yapılan raporda, Türkiye’nin katılım anlaşması ve uluslararası hukuk bağlamında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiği belirtildi.
Türkiye’ye ağır eleştiriler
Türkiye’ye yönelik yıllık İlerleme Raporu’nda Ankara’ya insan hakları, demokrasi ve yargı bağımsızlığı konusunda eleştiriler getirildi.
Göçmen krizi ve 1 Kasım seçimleri nedeniyle ertelenen raporda, Türkiye'de son yıllarda arka arkaya yapılan seçimler ve siyasi bölünmeler nedeniyle reformların yavaşladığı kaydedildi.
Ankara'daki bombalı saldırılara da değinilen raporda konuyla ilgili soruşturmaların "hızlı ve şeffaf bir biçimde yürütülmesi" tavsiyesi de yer alıyor.
Komisyona göre, "paralel yapıya" karşı yürütülen kampanya 2014'ten bu yana yargı bağımsızlığına zarar verdi.
Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Temmuz'dan bu yana artan şiddetin insan hakları konusunda ciddi endişeler yarattığı görüşü de raporda yer aldı. "İfade özgürlüğünde birkaç yıllık ilerlemeden sonra bu alanda son iki yılda önemli bir gerileme görüldü" deniyor.
Raporda gazetecilere, yazarlara ve sosya medya kullanıcılarına karşı açılan davaların basın özgürlüğünü azalttığı yönündeki endişeler de dile getiriliyor.Türkiye'deki yeni internet yasasının Avrupa standartlarının çok gerisinde olduğuna da dikkat çekiliyor.