Avrupa Birliği liderleri, Brüksel'de süren zirvenin Orta Doğu oturumunda beş ay süren derin görüş ayrılığını sonlandırarak Gazze konusunda hazırlanan ortak bildiriyi kabul etti.
İsrail'in Gazze'yi hedef alan saldırıları karşısında ortak tavır almakta zorlanan AB liderleri, ortak bildiride "eşi benzeri görülmemiş sivil can kayıpları ve kritik insani durum karşısında dehşete düşüldüğünü" belirtti. Bildiride, "AB Konseyi, sürdürülebilir bir ateşkese, tüm esirlerin koşulsuz serbest bırakılmasına ve insani yardım sağlanmasına imkan verecek şekilde acil bir 'insani ara' çağrısında bulunur." ifadesi kullanıldı.
Bildiride, "AB Konseyi, Gazze'deki felaket niteliğindeki insani durum ve bu durumun başta çocuklar olmak üzere siviller üzerindeki orantısız etkisi ve yaklaşan kıtlık riski konusunda derin kaygı duyuyor." denildi.
Gazze'ye tüm yollardan tam, hızlı, güvenli ve engelsiz insani erişimin, sivil nüfusa hayat kurtarıcı yardım ve temel hizmetlerin geniş ölçekte sağlanması açısından hayati önem taşıdığı vurgulanan bildiride, "Sivillerin her zaman korunmasını sağlamak için nüfusun daha fazla yer değiştirmesini önlemek ve nüfusa güvenli barınak sağlamak için acil önlemler alınmalıdır." değerlendirmesi yapıldı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen zirvenin ardından yaptığı açıklamada "Sanırım bu akşamki mesaj birliği çok güçlü bir şekilde hissedildi" dedi. Leyen, "İsrail'in 7 Ekim'in bir daha asla yaşanmaması için mümkün olan her şeyi yapmaya hakkı olduğu kabul edildi (...) ama aynı zamanda sivil yaşamı korumak için mümkün olan her şeyi yapma görevi de var." ifadelerini kullandı.
Komisyon Başkanı Leyen, İsrail yanlısı tutum benimsemek ve aşırı Filistinli can kaybı karşısında sessiz kalmakla eleştirilmişti.
Söyleminde belirgin bir değişiklik yaparak İsrail'den insani yardımların artmasına izin vermesini talep eden Leyen, Gazze Şeridi'ne günlük 500 kamyonluk asgari yardım eşiğine izin verilmediğini söyledi.
Liderler arasındaki uzlaşmaya aracılık eden Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ise "güçlü ve birleşik açıklamayı" övdü.
Belçika, İrlanda ve İspanya gibi üye ülkeler Ekim ayı sonlarında ateşkes çağrısında bulunurken, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan, bloğun İsrail'in meşru müdafaa hakkına verdiği desteği zayıflatacağı endişesiyle daha önce böyle bir çağrıyı engellemişti.
Şubat ayında Macaristan hariç tüm AB dışişleri bakanları kuşatma altındaki Gazze şeridinde nihai bir ateşkes çağrısını onaylamış ancak Budapeşte veto yetkisini kullanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de çarşamba günü yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'ne sunulacak karar tasarısında "rehinelerin serbest bırakılmasına bağlı acil bir ateşkes" için bastıracağını duyurdu.
Bu, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya yönelik sert bir uyarı ve ateşkesle ilgili BM kararlarını üç kez oylayan ABD'nin tutumunda önemli bir değişiklik olarak görülüyor.
Açıklamada liderler ayrıca İsrail'i, bir milyondan fazla Filistinlinin savaştan kaçarak sığındığı tahmin edilen Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik planladığı işgale devam etmemeye çağırıyor.
Von der Leyen Refah'la ilgili olarak "Böyle bir operasyon başlatılırsa sonuçlarının ne olacağını tahmin edebiliyoruz" dedi.
Ayrıca İsrail'in, Uluslararası Adalet Divanı'nın Ocak ayında aldığı ve Netanyahu hükümetini Gazze'deki soykırımı önlemek için tedbirler almaya zorlayan dönüm noktası niteliğindeki karara uymasını talep ediyorlar.
'Derin endişe'
Sert bir dille kaleme alınan açıklamada liderler Gazze'deki insani durum karşısında "dehşete düştüklerini" ve "derin endişe" duyduklarını belirtirken hayat kurtarıcı yardımların ulaştırılabilmesi için "ilave kara geçişlerine" ihtiyaç duyulduğunu ifade ettiler.
Kıbrıs'ı Gazze'ye bağlayan ve Amalthea adı verilen yeni bir deniz koridoru AB'nin desteğini aldı ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides gazetecilere Gazze'ye ikinci bir yardım gemisinin muhtemelen bu hafta adadan ayrılacağını söyledi.
Ancak pek çok lider deniz koridorunun karadan erişimin yerini alamayacağını söyledi ve İsrailli yetkilileri yardımın Filistinlilere ulaşmasını sağlamak için daha fazlasını yapmaya çağırdı.
Von der Leyen, "Gazze kıtlığın eşiğinde - feci bir insani durum" uyarısında bulundu.