BRÜKSEL Mısır'da güvenlik güçlerinin sivil katliamı devam ederken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın sözcüsünün, "Mısır'da bütün taraflara azami teenni göstermeleri çağrısı yaptıklarını" söylemesi tepki çekmişti. Bunun üzerine yazılı açıklama yapan Ashton, herkes yerine "güvenlik güçlerine azami teenni" çağrısında bulundu. Ashton'ın yazılı açıklamasında, "Kahire'de ve Mısır'ın diğer yerlerinde can kayıplarından, yaralanmalardan ve tahribattan teessüf ediyorum. Güvenlik güçlerine azami teenni göstermeleri ve bütün Mısırlılara yeni provokasyonlardan ve gerginliği tırmandırmaktan kaçınmaları çağrısı yapıyorum" ifadesi yer aldı. Mısır'ın demokratik geleceğinin tarafların farklılıkları giderme yolunda diyaloğa girmelerinden ve kapsayıcı siyasi uzlaşma sürecinden, tam yetkili sivil hükümetten ve işleyen demokratik kurumlardan geçtiğini belirten Ashton, ifade özgürlüğünün ve barışçıl gösteri özgürlüğünün muhafaza edilmesini istedi. Ashton açıklamasında, "(Mısır'daki taraflar arasında) zaten tartışılmış olan çıkış yolu, ifade ve barışçıl protesto özgürlüğünün muhafazasını, tüm vatandaşların (can güvenliğinin) korunmasını ve tam siyasi katılımı içeriyor. Aynı zamanda tüm taraflar, gösterilerin düzgün yapılması ve tahrikin sona ermesi için sorumluluk almalı" ifadesini kullandı. Bu arada AB Dönem Başkanı Litvanya'nın Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: "Mısır'ın geleceği hakkında derin endişe içindeyim. Bu kritik dönemde şiddetin tırmanmasından kaçınmak, siyasi anlaşmazlıkları barışçıl şekilde çözmek ve siyasi güçler arasında diyaloğun mümkün olan en kısa sürede başlaması önemli." Linkevicius, ihtilafın tüm taraflarına şiddetten kaçınmaları ve uzlaşma sürecini başlatmaları çağrısında bulundu. Swoboda ve Bildt'den kınama Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, yaptığı açıklamada, "Belirsiz sayıda ölüme ve yaralanmaya neden olan şoke edici şiddeti kınıyorum. Ordu tarafından görevlendirilen geçici hükümet bu şiddetin sessiz yardımcısı pozisyonunda kalmamalı, saldırıların derhal sona ermesi emrini vermeli ve tüm Mısırlıların barışçıl protesto hakkını güvence altına almalıdır" dedi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de Twitter mesajında "Mısır'da katliamı ve şiddeti kınıyorum. Ana sorumlu rejim güçleridir. Siyasi süreci restore etmek son derece zor" ifadesini kullandı. Mignon: Mısır'da yaşananlar kabul edilemez Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Jean-Claude Mignon, Mısır’daki müdahale sırasında yaşananlar için "kabul edilemez" ifadesini kullandı. Mignon, yazılı açıklamasında, Mursi yanlılarının dağıtılması sırasında polisin orantısız güç kullanması karşısında şoke olduğunu belirtti. "Ölü sayısı henüz kesin olmamakla birlikte, geçiş döneminde göstericilere karşı böyle bir müdahalede bulunulması kabul edilemez" diyen Mignon, Mısırlı yetkilileri sükunet ve kendi halkına karşı silah kullanmamaya çağırdı. Mignon açıklamasında ayrıca, durumun daha da kötüleşmemesi için tüm siyasi güçler arasında yapıcı diyaloğun her zamankinden daha fazla önemli olduğunu vurguladı.Batı dünyası katliamı "üzüntüyle" karşıladıAlmanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, hükümet olarak Mısır'da şiddetin tehlikeli yükselişinden son derece endişeli olduklarını söyledi. Westerwelle, ülkede geçici yönetimin barışçıl gösterilere izin vermesini umduklarını belirtti. Alman hükümetinin sözcüsü Steffen Seibert de başkent Berlin’de yaptığı açıklamada, Alman hükümetinin, Mısır’da tüm tarafların itidalli davranması ve mutlaka şiddetten kaçınması çağrısında bulunduğunu ifade etti. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague da Mısır'da yükselen şiddet ve karışıklıklardan derin endişe duyduklarını söyledi. Ülkede barışçıl çözüm için yapılan diplomatik girişimlerin sonuç vermemesinin hayal kırıklığı oluşturduğunu vurgulayan Hague, iki tarafın can kayıplarından üzüntü duyduklarını belirtti. Fransa, Kahire'de meydana gelen olaylardan üzüntü duyduğunu ifade ederek, taraflara sükunet çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Kahire’de göstericilerin tahliye edilmesi sırasında meydana gelen olayların derin üzüntüyle karşılandığı belirtildi. Fransa'nın, müdahale sırasında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilediği kaydedilen açıklamada, şiddet olaylarının bir an önce sona ermesi gerektiğine işaret edildi. İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino da Mısır'daki can kayıplarından derin üzüntü duyduklarını açıklayarak, tarafları ülkede şiddetin derhal son bulması için hemen harekete geçmeye çağırdı. Bonino, güvenlik güçlerinin kontrollü davranarak, herhangi şiddete teşebbüse mahal vermemesi gerektiğine vurgu yaptı. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yayımladığı mesajda, Mısır'da meydana gelen olayları büyük bir endişeyle karşıladıklarını belirtti. Bildt, "Mısır'da katliamı ve şiddeti kınıyorum. Ana sorumlu rejim güçleridir. Siyasi süreci restore etmek son derece zor" dedi. Kanada Dışişleri Bakanı John Baird, gece boyunca Mısır’dan gelen ölümcül şiddet haberlerinden ciddi endişe duyduklarını belirterek, tüm tarafları, Mısır halkının güzel yarınları için karşılıklı anlayış ve diyalog içerisinde sorunlara çözüm bulmaya çağırdı. Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, Mısır’daki olaylardan büyük üzüntü ve endişe duyduğunu belirterek, taraflara sağduyu çağrısında bulundu. Venizelos yaptığı yazılı açıklamada, “Farklı dini grupların taraftarlarının çatıştığı ve Hristiyan mabedlerine yapılan saldırılarla ilgili bilgilerin kendilerini daha çok endişelendirdiğini” ifade ederek, tüm taraflara anlaşma imkanlarını ve demokratik süreci baltalayacak hareketlerden kaçınmalarını istedi. Tunus Başbakan Yardımcısı Nurettin el-Buheyri, yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu'nun Mısır'daki barışçıl gösterilere karşı düzenlenen ve ölümlerin gerçekleştiği saldırıları "sert bir dille" kınadığını belirtti.Rusya, Mısır'ın tüm siyasi güçlerine gerginliğin artmaması ve yeni ölümlerin yaşanmaması için itidalli ve temkinli olma çağrısında bulundu. BAE Resmi Haber Ajansı WAM'da yer alan habere göre, BAE Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Mısır hükümetini aldığı kararların "anlaşılır" olduğu belirtilerek, "Bu icraat,Mısır hükümetinin geçtiğimiz dönemde kendini olabildiğince tutmasının ardından geldi. Hükümet, 30 Haziran'daki halk iradesine cevap olarak açıkladığı yol haritası kapsamında, defalarca kimseyi siyasi hayattan dışlamayacak ulusal uzlaşıya çağırdı" denildi. Mısır'daki tüm kesimlere ulusal uzlaşıya katılma çağrısı yapılan açıklamada, "İstenilen demoktarik, sivil siyasi geçişin" gerçekleşmesi için açıklanan yol haritasına uyulması istendi.