AB Komisyonu, özellikle erkenden aşı onayı alan BioNTech şirketiyle sözleşme imzalama konusunda çok yavaş ve tereddütlü davranmakla suçlanıyor.
Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerde, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı üretilen aşının tedarikinde meydana gelen aksaklıklar nedeniyle kamuoyunda hem AB Komisyonuna, hem de ülke hükümetlerine yoğun tepki gösteriliyor.
Çin’in Vuhan kentinde, 2019’un sonunda ortaya çıkan Kovid-19 virüsü kısa sürede dünyaya yayıldı ve Avrupa'yı da etkisi altına aldı.
AB ülkeleri 2020'nin başında bir taraftan salgının yayılmasını önlemek için tedbirler alırken diğer taraftan dünyanın farklı şirketlerinde Kovid-19'a karşı aşı geliştirme çalışmaları başladı.
Aşıların henüz geliştirme safhasında bulunduğu dönemde AB’ye üye ülkeler, aşıların tedariki konusunda şirketlerle sözleşme yapması için AB Komisyonuna yetki verdi.
Komisyon, Ocak 2021'e kadar 6 firmayla yaklaşık 2,3 milyar doz aşı alabilecek şekilde sözleşmeler yaptı. Birlik, opsiyonlar dahil BioNTech-Pfizer ile 600 milyon, AstraZeneca ile 400 milyon, Sanofi ve GSK ile 300 milyon, Johnson and Johnson şirketiyle 400 milyon, CureVac ile 405 milyon, Moderna ile 160 milyon doz aşı almak için sözleşme imzaladı.
Aşı geliştirme çalışmalarını ilk tamamlayan ve virüse karşı etkili olduğu açıklanan Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanları Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci tarafından kurulan Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in aşısına AB Komisyonu, 21 Aralık'ta, Avrupa İlaç Ajansının (EMA) tavsiyesiyle onay verdi ve AB'nin büyük bölümünde 27 Aralık'ta aşı kampanyası başlatıldı.
Amerikan ilaç şirketi Moderna'nın aşısı ise 6 Ocak'ta onay aldı ve kullanıma sunuldu.
Aşılama sürecinin yavaş ilerlemesi tepkilere neden oldu
Başta Almanya olmak üzere birçok AB ülkesinde aşı miktarının azlığı ve aşılama sürecinin İsrail ve ABD gibi ülkelere göre yavaş ilerlemesi kamuoyunda eleştirilere sebep oldu.
AB Komisyonu, özellikle erkenden aşı onayı alan BioNTech şirketiyle sözleşme imzalama konusunda çok yavaş ve tereddütlü davranmakla suçlanıyor.
AB Komisyonunun BioNtech ve Moderna'ya göre aşı geliştirmekte geciken Fransız Sanofi ve Alman CureVac şirketleriyle çok daha fazla aşı dozu için anlaştığına da dikkat çekiliyor.
Eleştirileri kabul etmeyen AB Komisyonu, yapılan görüşmelerde mümkün olan en geniş aşı portföyü oluşturmanın amaçlandığını ifade etti.
2020'nin ikinci yarısında AB dönem başkanlığını yürüten Almanya Başbakanı Angela Merkel de aşı tedarikinin AB Komisyonu tarafından yapılmasının, Birliğin birlikteliği açısından doğru olduğunu savundu.
Bu tartışmalar sürerken Pfizer ve BioNTech'in, 15 Ocak'ta Kovid-19 aşısı üretimini artırmak için imalat operasyonlarını yeniden ölçeklendirileceği ve bu durumun Avrupa'ya yapılan aşı tedarikini geçici olarak azaltacağına ilişkin açıklama AB ülkelerindeki eleştirileri daha da artırdı.
Almanya'da eyalet yönetimleri AB Komisyonuna ve hükümete, verilen sözlerin yerine getirilmediği gerekçesiyle tepki gösterdi.
Almanya'da eyaletler aşı kampanyasında değişikliğe gitti
Kuzey-Ren Vestfalya eyaleti planlanandan daha az miktarda aşı dozunun kendilerine ulaştığı gerekçesiyle evde yaşayan 80 yaş üzerindekilerin aşılanmasını 1 hafta erteledi, sağlık personeline yönelik aşılamayı da geçici olarak durdurdu.
Brandenburg ve Aşağı Saksonya eyaletlerinde ise planlanandan daha az kişi aşılanmaya başlandı.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, BioNTech/Pfizer'in aşısının beklenilen sayıda ulaşmamasından ilaç şirketini sorumlu tuttu.
Spahn, Pfizer'in açıklamasının kendisini de kızdırdığını belirtti.
Başbakan Merkel ise Pfizer fabrikasındaki üretim değişikliğine rağmen 2021'in ilk çeyreğinde taahhüt edilen 8,8 milyon doz aşının garanti altında olduğunu söyledi.
Muhalefetteki Hür Demokrat Parti Milletvekili Christine Aschenberg-Dugnus, Sağlık Bakanı Spahn'ı "suçu başkasına atarak kendi başarısızlığını örtmekle" suçladı.
Alman hükümet yetkilileri tarafından daha önce yapılan açıklamalarda, yılın ilk çeyreğinde 10 milyon doz Pfizer/BioNTech, 1,8 milyon doz da Moderna aşısının ülkeye geleceği belirtilmişti.
İtalya yasal yollara başvurmayı değerlendiriyor
İtalyan basını ise hükümetin Avrupa'ya Kovid-19 aşısı tedarikini geçici süre azaltacağını açıklayan Pfizer'e karşı yasal yollara başvurmayı değerlendirdiğini ve bu konuda deneyimli hukuk müşavirlerini harekete geçirdiğini bildirdi.
İtalya'da Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında lojistik ihtiyaçlardan sorumlu Başbakanlık Acil Tedarik Komiseri Domenico Arcuri, aşı teslimatlarındaki gecikmeler nedeniyle ülkedeki aşılamanın önemli ölçüde yavaşladığını söyledi.
Arcuri, "Gelecek hafta normale göre yüzde 20 daha az aşı teslim alacağız, bu hafta da yüzde 29 daha az aşı temin edildi. Aşılama, günde ortalama 80 binlerdeyken, geçen cumartesi 28 bine kadar geriledi. Bu gecikme, firmanın tek taraflı aldığı karardan kaynaklandı." değerlendirmesinde bulundu.
Komiser Acuri, Pfizer'ın aşı dozlarını yüzde 20 azaltmasının 27 AB ülkesinin tamamını etkileyeceğini belirtti.
Polonya Başbakanı, AB yetkililerinden aksaklıkları aydınlatmasını istedi
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e mektup yazarak BioNTech'in ürettiği aşıların AB üyesi ülkelere, belirlenen sürede ulaşmamasının nedenlerinin açıklığa kavuşturulmasını istedi.
Morawiecki, aşıların planlanan zamanda ulaştırılmamasının ülkesindeki aşı programını ciddi şekilde etkileyeceğini kaydetti.
AB Komisyonu: Gelecek haftadan itibaren teslimatlar anlaşmaya uygun hale gelecek
AB Komisyonu yetkilileri, bu hafta aşı teslimatında aksaklıklar yaşanabileceğini ancak gelecek haftadan itibaren teslimatların anlaşmaya uygun şekilde yapılacağını bildirdi.
Pfizer'in, AB Komisyonuna, gelecek hafta, bu hafta eksik kalan teslimatı telafi edeceğini aktardığı belirtildi. AB Komisyonu, bu hafta şirketin ne kadar eksik teslimat yaptığı konusunda açıklama yapmadı.
İspanya'da şırınga sıkıntısından aşı ziyan oluyor
İspanya'da ise bazı bölgelerde bir şişeden 5 yerine 6 doz kullanılmasıyla ilgili tartışma devam ediyor.
Ülkenin bazı bölgelerindeki şırınga sıkıntısından, şişedeki aşının 6 doza bölünemediği ve böylelikle aşının ziyan olduğu belirtiliyor.
Diğer taraftan Madrid'deki yerel yönetim, merkezi hükümet tarafından dağıtılan aşının tükendiğini, bu yüzden aşılamanın durdurulduğunu açıkladı.