ABD Başkanı Donald Trump'ın öncesinde duyurusunu yaptığı, Türkiye'ye yönelik yaptırımları kapsayan başkanlık kararnamesini imzaladı. Kararnamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan herhangi bir yaptırım bulunmazken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yaptırım listesine alındı. ABD Hazine Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Akar, Soylu ve Dönmez kara listeye alındı, ABD'de varlıkları donduruldu ve bu bakanlarla ABD'nin ya da ABD ile bağlantılı kurum ve kişilerin işlem yapmasına yasak getirildi.
Yaptırım listesine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı da kurumsal olarak dahil edilirken; Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi'nin atılan adımın Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarının karşılanmasını engellememesi için bazı lisansları işleme koyabileceği belirtildi. Yaptırım kararnamesiyle eş zamanlı çıkarılan üç genel lisansla ABD hükümetinin resmi işlerinin çalışanlar ya da taşeronlar tarafından yürütülmesi, süregelen operasyonların ve işlemlerin sonlandırılması için 30 günlük bir pencere tanınması ve Birleşmiş Milletler'in bakanlıklara uygulanan yaptırımlardan muaf tutulması da garanti altına alındı.
ABD'den ilk tepkilerABD'nin yaptırım kararına ilk tepki Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Michael McCaul'dan geldi. McCaul, Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımların yeterli boyutta olmadığını söyledi. Türkiye'ye yaptırım çağrısının önde gelen isimlerinden biri olan ve ABD Kongresi'ne de bu yönde bir tasarı sunan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise yaptığı yazılı açıklamada, Trump’ın başkanlık kararnamesiyle Türkiye’ye yaptırım uygulamasını şiddetle desteklediğini söyledi. ABD Başkanı Trump’ın kazan-kazan anlayışı uyarınca Türkiye’ye ‘verilen stratejik zararı geri alma şansı’ verdiğini savunan Graham, “Umarım uzanan bu eli kabul ederler. Ateşkes oluncaya ve bu katliam durana kadar yaptırımlar devam etmeli ve zamanla artmalı” dedi. Graham, Demokrat ve Cumhuriyetçi meslektaşlarına da ‘Türkiye’nin Suriye’deki saldırısına karşı ses çıkarmaya devam etme’ ve ‘Başkan Trump’ın felç edici yaptırımlar uygulama konusundaki çabalarına destek verme’ çağrısı yaptı. |
“ABD, masum sivillerin tehlikeye atılmasından Türkiye'yi sorumlu tutuyor"
ABD Hazine Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada üç bakan ile yetkililerin ‘engellenmesinin’ Türk hükümetinin bölgedeki barış, güvenliği ve istikrarı geriletti adımları olduğu kaydedildi ve gerekirse hükümet yetkilileri ile kurumlarına ek yaptırımlar uygulanabileceği belirtildi. Hazine Bakanı Steve Mnuchin, “ABD, Türk güçleri yoluyla şiddetin yükseltilmesinden, masum sivillerin tehlikeye atılmasından ve bölgenin istikrarsızlaştırılmasından Türk hükümetini sorumlu tutuyor. Gerekirse ilave yaptırımlar uygulamaya hazırız” dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan 'ABD ile diyaloga dönme' çağrısı
Yaptırımların hazırlanması sürecinde hafta sonu boyunca ABD Savunma ve Hazine bakanlıkları ile beraber çalışan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da, Türkiye'ye daha fazla yaptırım uygulanmaması için Suriye konusunda ABD ile diyaloga dönme çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun imzasının bulunduğu metinde Türkiye'nin operasyona devam etmesinin bölgede potansiyel olarak "felaket sonuçları olabileceği" belirtildi.
ABD Hazine Bakanlığı'ndan yaptırımlarla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bugün ABD Hazine Bakanlığı'nın Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC), Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonlarına cevap olarak iki bakanlığa ve üç Türk hükümeti yetkilisine karşı harekete geçti. Türkiye hükümetinin hamleleri masum sivilleri tehlikeye atıyor ve IŞİD'i yenmek için verilen mücadeleyi baltalamak dahil olmak üzere bölgeyi istikrarsızlaştırıyor. Türkiye hükümetinin Millî Savunma Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Millî Savunma Bakanı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, İçişleri Bakanı bugünkü hamleler sonucunda engellendi. Bu bakanlıkların ve yetkililerin seçilmesi Türkiye hükümetinin bölgede barışı, güvenliği ve istikrarı daha da bozacak hamlelerinin sonucudur. Gerektiği takdirde Türkiye hükümeti yetkililerine ve kuruluşlarına ek yaptırımlar yapmaya hazırız.
"Ek olarak, bugün belirtilen isimlerle belirli ticari işlemler yapan kişiler de bu tanıma dahil olabilirler. Buna ek olarak, bugün belirtilen kişiler adına ya da onlar için bilinçli bir şekilde finansal işlem yapan yabancı finans kurumları da ABD’nin açabileceği davalarla karşı karşıya kalabilir ya da yaptırımlar üzerinden ödemeye tabi bırakılabilirler.
"Bugünkü hamleler, uluslararası insani yardım STK’larının ya da Birleşmiş Milletler’in Türkiye’deki Suriyeli toplumunun ihtiyaçları doğrultusunda icra ettiği operasyonu kesintiye uğramak ya da etkilemek amacında değildir."