ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Kuzey Kore'ye yönelik diplomatik ve ekonomik baskının artırılması ve diplomatik ilişkilerin askıya alınması çağrısında bulunarak, "Olası provakasyonlara karşı askeri harekat da dahil bütün seçenekler masada ama tercihimiz müzakere edilmiş bir çözüm." dedi.
Toplantıya başkanlık eden ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, son 20 yıldır Kuzey Kore'nin nükleer programını durdurmak için yürütülen "iyi niyetli diplomatik çabaların" başarısız olduğuna ve Kuzey Kore'nin her nükleer denemesinin Kuzeydoğu Asya ve dünyayı istikrarsızlığa ve çatışmaya ittiğine dikkati çekti.
Kuzey Kore'nin Seul ve Tokyo'ya yönelik nükleer saldırı tehdidinin "gerçek" ve ABD'yi vurmak için sistem geliştirmesinin ise "an meselesi" olduğunu vurgulayan Tillerson, "Şu anda dünyanın en acil güvenlik sorunu karşısında harekete geçmemek felaketle sonuçlanabilir." uyarısında bulundu.
"Stratejik sabır politikasının" sona erdiğini ifade eden Tillerson, "Büyüyen tehdit karşısında Kuzey Kore'yi bu tehlikeli yoldan döndürmek için baskı yapmanın zamanı geldi. Konseye Kuzey Kore konusunda harekete geçmesi çağrısında bulunuyorum. Yeni bir yaklaşım belirlemeli ve diplomatik ve ekonomik baskıyı artırmalıyız." diye konuştu.
Kuzey Kore'de rejim değişkiliği, Kuzey Kore halkını tehdit etme ya da Asya-Pasifik bölgesini istikrarsızlaştırma hedeflerinin olmadığını kaydeden Tillerson, Kuzey Kore'nin ekonomik gelişmesi ve uluslararası itibarı için nükleer ve füze programlarına son vermesi gerektiğini vurguladı.
Tillerson, "Ülkelere, Kuzey Kore ile olan diplomatik ilişkilerini askıya alma ya da azaltma çağrısı yapıyoruz. Kuzey Kore'nin son eylemlerinin ardından normal ilişkiler kabul edilemez. Kuzey Kore'nin silahlarını ve füze programlarını destekleyen kişi ve kurumlara yeni yaptırımlar uygulamalıyız." ifadelerini kullandı.
Çin'in Kuzey Kore ile ticaretine de dikkati çeken Tillerson, özellikle Çin'e Kuzey Kore'ye ekonomik baskı konusunda büyük bir sorumluluk düştüğünü söyledi.
Tillerson, "Olası provakasyonlara karşı askeri harekat da dahil bütün seçenekler masada ama tercihimiz müzakere edilmiş bir çözüm." dedi.