Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in AB’nin Kıbrıs sorununda daha etkin bir rol üstlenmesini sağlamak amacıyla Almanya, Fransa ve Brüksel’de yaptığı temasların Rum hükümetinin istediği sonucu doğurmadığı ve AB’nin Kıbrıs sorununa müdahilliğinin, sorunun özüne değil müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik olabileceğini ortaya koyduğu iddia edildi.
Kathimerini gazetesi, “AB’nin Müdahilliği Çıkmaza Giriyor – “AB Girişiminde” Zayıflama” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, AB’nin Kıbrıs sorununa daha etkin katılımını sağlamak için Almanya, Fransa ve Brüksel’de gerçekleştirdiği temasların “istediği gibi sonuçlanmadığı” iddiasında bulundu.
Gazete, diplomatik kaynaklardan elde ettiği bilgilere dayandırarak verdiği haberinde, Hristodulidis’in girişiminin “başladığı nokta ile sona erdiği noktanın çok farklı olduklarını” belirterek AB’nin bu konudaki tutumunun, Hristodulidis’in AB’nin daha etkin katılımı çerçevesinde “belirli bir girişim yapılması ve güçlü siyasi kimliğe sahip birinin atanması” taleplerinden çok farklı olduğunu öne sürdü.
Habere göre diplomatik bir kaynak gazeteye, “AB’nin olası bir girişiminin, Kıbrıs sorununun özüne ilişkin olmayacağı, bunun BM’nin işi olduğu” vurgusunda bulunurken “AB’nin şu aşamada olası bir girişiminin, tarafları, eğer isterlerse müzakere masasına dönmeleri için cesaretlendirme, girişimde bulunma ve bir nevi nüfuz kullanmayı içereceğini” belirtti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Hristodulidis’le görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “AB girişimini” yorumlamaktan kaçındığını öne süren gazete, Hristodulidis’in temaslarının, AB’nin girişiminin “Türkiye’nin Kıbrıs sorununu çözmeye mecbur bırakılması değil, müzakerelerin yeniden başlamasına teşvik etmekle sınırlı kalacağını gösterdiğini” de savundu.
Politis gazetesi ise konuya ilişkin yorum haberinde, Hristodulidis’in söz konusu temaslarında muhataplarından aldığı en net cevabın, “AB’nin müzakere sürecine katılımının kesin olduğu ancak AB’nin, BM Genel Sekreterinin süreci yeniden başlatması halinde harekete geçebileceği” şeklinde olduğunu yazdı.
Habere göre, muhatapları Hristodulidis’e ayrıca, Cenevre ve Crans Montana’da 2017 yılında gerçekleştirilen müzakerelerde AB’nin en üst düzeyde temsil edildiğini de hatırlatarak Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde BM Genel Sekreteri'nin durum değerlendirmesinde bulunmasını ve Kıbrıs sorunu için yeniden danışman atamasını beklediklerini de vurguladılar.