Seçim takviminde geri sayım devam ederken, dün adayların neden aday olduğunu, en azından kendi söylemleri ve anlayabildiğim kadarı ile paylaştım. Bu kez ise ayni sıra ile adayların en çok eleştirilen yanlarını ve sokağın ne konuştuğunu aktarmak istedim. Seçime kadar aday sayısının 8’e kadar çıkması bekleniyor. Bu adayların, çok başarılı olduğu kadar, vatandaşlar tarafından başarısız olarak görülen yönleri de bulunuyor. Seçim anketörleri sokaklarda kapıları çalmaya devam ediyor. Aslında basına yansıyan ve seçmenin algısını değiştirmeye yönelik olduğu iddia edilen anketlerin, adayların yol haritasını belirlemeleri için önemli bir etken olduğunu belirtmek gerek. Anket soruları ile seçmen taleplerini belirleyen ve bu doğrultuda adayların propaganda faaliyetlerini yönetmelerini sağlayan kamuoyu araştırmaları, seçmen taleplerine cevap verilmesi doğrultusunda önem arz ediyor. Her adaya sevgi seli gösterilirken, adaylar her sevgi gösterisinin oy anlamına gelmediğini gayet net biliyor. Vatandaşın, tarafsız nabzını zaman zaman tutmakta zorlanan adayların yardımına anketler koşabiliyor. Gazeteciler hem vatandaşı aydınlatma, hem de adayları yönlendirme anlamında farklı bir misyonu da yerine getiriyor. Her ne kadar gazetelerde bazı köşeler gerek paralı, gerekse gönül desteği ile tutulmuş gözükse de, adaylar hakkında olumlu ve olumsuz köşe yazıları ile daha yoğun olarak buluşmaya başladık. Bugün “oy kaybettiren fısıltılar” başlığı altında adayların zayıf yönlerini sizlere ulaştırıyorum. Sanıyorum seçim dönemi sonuna kadar benzer izlenim yazılarını sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. *** OY KAYBETTİREN FISILTILAR DERVİŞ EROĞLU Cumhurbaşkanı Dr.Derviş Eroğlu’nun bu seçim sürecinde en çok eleştirilen yönü yaşı olarak karşımızda duruyor. 1938 doğumlu olan Cumhurbaşkanı’nın 77 yaşında olması en büyük tepki konusu. 2’inci kez kazanacak olması durumunda Eroğlu’nun görev süresi 82 yaşında dolacak. Bazı adaylar bu yaş vurgusuna çok fazla dikkat çekiyor. Eroğlu cephesinde de bu eleştiriler büyük rahatsızlık yaratmış durumda. Eroğlu’nun UBP ve birçok milletvekili üzerinde de güçlü etkisi olması, öte yandan DP’de de karışıklıkların yaşanmasının kaynağı olarak gösterilmesi ciddi tepki topluyor. Derviş Eroğlu’ndan fazla eşi Meral Eroğlu’nun siyasette etkisi ve yönetim mekanizmasında olduğu iddialarının Eroğlu’nun hedefe konmasında etken olduğunu söylemek mümkün. Kıbrıs’ta çözümü samimi olarak desteklemediği iddiaları ve Cumhurbaşkanı olarak ülkeye çok fazla bir şey kazandıramadığı da gelen yorumlar arasında. SİBEL SİBER Kısacık siyasi yaşamında, çok hızlı bir yükseliş sergilemesi nedeni ile Sibel Siber özellikle kendi partisinden de tepki toplayan bir aday görüntüsü çiziyor. Siber, 2012’de vekilken, 2013’te Başbakan, 2014’te Meclis Başkanı olarak karşımıza çıktı. 2015’te ise Cumhurbaşkanı olması ihtimali bazı vatandaşlarda “siyasette bu kadar hızlı yükselmek doğru değil” yaklaşımını sergiliyor. Sibel Siber’in görev süresi içerisinde ücretli olarak doktorluk yapmaya devam ettiği iddiaları da Siber’in tepki çeken yanlarından. Son günlerde seçim propaganda çalışmaları içerisinde yürüttüğü reklam kampanyası da çokça eleştirilen Siber’in kadın olması ve çizdiği kadın profili de “güçlü kadın” imajında sorunlar olduğu görüntüsü veriyor. 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın seçimde aday olamaması nedeni ile CTP yönetiminin bedel ödemesi gerektiğini ve bunun faturasının ise Siber’e kesileceğini söyleyenlerde oldukça fazla. MUSTAFA AKINCI Siyasetten kopmuş olması ve yeniden siyaset sahnesine hızlı bir dönüş yapması nedeni ile Mustafa Akıncı’nın son günlerde tepki gördüğünü söylemek mümkün. Özellikle gençlerin çok az tanıdığı bu adayın en zayıf yönü gençlerden gelecek oylar… Mustafa Akıncı’nın T.C Başbakanı Tayip Erdoğan’ın yüzüne sarf ettiği sözler ile Akıncı’nın Turizmden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Ali Nihat Özeyranlı için “Komutan, son günlerdeki demeçleriyle çizmeyi aşmıştır” ifadeleri, Akıncı’nın Türkiye ve Türk askeri konusundaki tutumu konusunda ciddi şekilde eleştirilmesine neden oluyor. TDP destekli ve TKP kökenli bir aday olması nedeni ile Akıncı’nın seçilmesi durumunda CTP’de bölünmeler olacağı, TDP’nin Harmancı ile başlayan yükselişinin devam edeceği yorumları Akıncı karşısındaki propagandanın ana malzemesi konumunda. KUDRET ÖZERSAY Akademisyen Kudret Özersay’ın seçimin en genç aday olması ve aktif siyasette bu güne kadar hiç bulunmaması en çok eleştirilen yanlarından. Özersay’ın Eroğlu ile dirsek temasında olduğu, diğer adayların oylarını bölmek için Eroğlu’nun önerisi ile aday gösterildiği yorumları yapılıyor. Özellikle TC Lefkoşa Elçiliği’nin adayı gözü ile bakılan Kudret Özersay’ın müzakerecilik görevinden istifa etmesi sonrasında yeniden bu göreve dönmesi ve görevden alınması yine eleştirilen yönleri arasında. Bu güne kadar akademisyen yönü ile başarılı bir kariyer yapmasına karşın sivil toplumda Toparlanıyoruz Hareketi’ne kadar ortaya çıkan bir başarısının görünür olmaması Özersay’ın zayıf yönleri arasında gösteriliyor. Öte yandan Özersay’ın siyasi bir oluşumun temellerini hazırlayıp %10 barajını aşma hedefi ile farklı kesimlere mesaj verme hedefi olduğu da yapılan yorumlar arasında