Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa’ya bağlı Yeni Boğaziçi bölgesinde, 27 Aralık 2013 tarihinde işlendiği iddia edilen Ahmet Aybak cinayeti ile ilgili davaya dün devam edildi. Meselenin Tahkikat Subayı Ömür Dalkıran’ın, avukat Emre Kadri tarafından yapılan istintakının tamamlanmasının ardından dava, bugün Türkiye’den gelecek olan Adli Tıp Uzmanlarının dinlenmesi ile devam edecek.
İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz’in yürüttüğü davanın dünkü duruşmasında, polis müfettiş muavini Ömür Dalkıran, sanık 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın avukatı Emre Kadri’nin sorularını yanıtladı. İddialarına dünkü duruşmada da devam eden Emre Kadri, müvekkilinin Aybak’ın fiilen öldürülmesi ile ilişkili hiçbir icraatının olmadığını savundu.
“Müvekkilim, Maraşlı’nın planını bilmiyordu”
Müvekkili Mustafa İlhan Tuncay’ın, İbrahim Maraşlı’nın maktul ile ilgili planını bilmediğini ileri süren Kadri, Güney Kıbrıs’ta satışı serbest olan “metomil” türü zehri sanık 1 İbrahim Maraşlı’nın olay günü Güney Kıbrıs’a geçerek aldığını ve bu durumdan müvekkilinin haberi olmadığını iddia etti.
“Maktul olay yerine gelmeden önce zehirlenmiş olabilir”
Metomilin etkisi için miktarının, organizmaya hangi yolla alındığının, yoğunluğunun ve kişinin vücut ağırlığı gibi bazı etkenlerin önemli olduğunu savunan Kadri, metomilin etkisini bazen 34 saat sonra da gösterebileceğini iddia ederek, maktulün olay yerine gelmeden önce zehirlenmiş olabileceğini ileri sürdü. Dalkıran ise bu soruya “maktul olay yerinde tatlıyı yedikten sonra fenalaşarak yaşamını yitirdi” şeklinde cevap verdi.
“Tatlıyı tanınmış olduğu bir işletmeden aldı”
Müvekkilinin olay günü Aybak’ı zehirlemede kullanıldığı iddia edilen tatlıları almış olduğu işletmenin gerek sahipleri gerekse çalışanları tarafından çok iyi tanındığını belirten Kadri, müvekkilinin konu tatlıların zehirleme amacı ile kullanılacağından haberinin olması halinde tanıdık bir yerden konu tatlıları satın almayacağını ileri sürerek, bu durumun da müvekkilinin, Maraşlı’nın planından haberinin olmadığının net bir göstergesi olduğunu savundu.
“O gün Türkiye’ye gidecekti”
Kadri, Tahkikat subayı Ömür Dalkıran’ın, maktulün öldürüldüğü gün Türkiye’ye gitme hazırlığında olduğu ve amacının bir an önce olay yerine gidip Mustafa İlhan Tuncay’dan para alarak, otele olan borcunu kapatmak ve saat 21.00’da kalkacak olan uçağa yetişmek olduğu yönündeki şahadetinin de doğru olmadığını iddia etti. Kadri, aynı gün maktulün eşi ile yaptığı telefon görüşmesinde, “yılbaşında gelip sizi yemeğe götüreceğim” şeklinde konuşmasının da bu durumu kanıtladığını savundu.
“Müvekkilimin adam öldürme ile ilgili icraatı olmadı”
Emre Kadri olayda müvekkilinin adam öldürme ile ilgili gerçekleştirilen fiilde hiçbir icraatı olmadığını iddia etti. Meselenin tahkikat subayı Dalkıran, Mustafa İlhan Tuncay’ın icraatı olmadığını doğruladı ancak, olay gerçekleştikten sonra müdahale etme şansı olmasına veya durumu herhangi bir şekilde bildirmesine fırsatı varken, Tuncay’ın sadece durumu seyrettiğini ve maktulün ölmesini bekleyerek suça ortak olduğunu söyledi. Davanın bugünkü duruşmasında olayda kullanıldığı iddia edilen “metomil” türü zehir ve konu mesele ile alakası ile ilgili şahadet vermesi bekleniyor
kaynak: diyaloggazetesi